Herkes kendi ütopyasını yaşadı, yaşamadıysa da yaşayacak

Uzun süredir İngilizce sözlü rock müzik yapan Ufuk Sağın, geçtiğimiz yıl içinde yayınladığı, “Sadece Bir Gece” şarkısı ile ilk Türkçe şarkısını seslendirmişti. Sözleri yazar Gülşah Elikbank’a ait olan “Sadece Bir Gece”nin ardından Sağın, bu kez söz ve bestesi kendine ait olan, kendi Türkçe şarkısı “Ütopya” ile karşımızda. On Air Music etiketiyle tüm dijital platformlarda dinleyiciyle buluşan ve grubunun da ilk kez bu kadar işin içinde olduğu şarkı, Sağın ve ekibinin titiz çalışması nedeniyle bir buçuk yıl gibi uzun bir süre sonunda ortaya çıkmış. “Herkes kendi ütopyasını yaşadı, yaşamadıysa da yaşayacak” diyen Ufuk Sağın’la şarkının hikâyesini, ütopyaları konuştuk.

Direkt konuya giriyorum: Normalde bir albümlük mesaiyi bir şarkı için harcamışsınız. Bu süreci anlatır mısın?

“Ütopya” ile hepimiz müzik hayatımızda yeni bir sayfa açtığımızı düşünüyoruz. Bundan 2 sene önce ekibimiz ilk toplandığında hakkında konuştuğumuz ilk şarkı “Ütopya”ydı. Hepimizin kafasında bir fikir vardı ve bu fikirler uzun süre boyunca sürekli değişti ve gelişti. Açıkçası ilk yaptığımız kayıtları beğenmedik. Dolayısıyla tekrar baştan kayda girmeye karar verdik. Şarkıyı aslında bir sene önce bitirdik ve klip aşamasına geçtik. Yönetmenlerle, yapımcılarla görüştük, planlar yaptık. Sadece plan aşaması bile birkaç ayımızı aldı. Çünkü yönetmenlerle çok sık bir araya gelemiyorduk. Komik olan şey ise biz çekimlere başladıktan sonra şarkının “final” halini de beğenmemeye başladık. Çünkü aradan o kadar uzun süre geçti ki daha iyi fikirlerimiz oldu. Neyse ki bu durum klip çekimimize engel olmadı çünkü şarkının sadece mix-masterında değişiklikler yaptık. Aslına bakacak olursanız uzamasının en büyük sebebi ekip olarak sound’umızı ve çalışma şeklimizi keşfetmemizdi.

“Ütopya”nın “yapım aşaması”nda aksaklıklar haricinde, senin diğer şarkılarından farklı olarak bu şarkıyla aranda kurduğun özel bir bağın etkisi var mıydı?

Tabii ki. “Ütopya”nın arkasında diğer şarkılarıma nazaran çok uzun bir hikâye ve büyük bir anlam var ve aynı zamanda yazdığım ilk Türkçe şarkı. Sırf benim için değil, grubum için de özel bir şarkı. Çünkü bu onların da ilk defa kendilerini bu kadar verdikleri bir parça oldu.

Şarkının ismini duyduğumda ve çıkış zamanını da göz önüne aldığımızda mutlu mesut bir şeyler dinleyeceğimizi sanmıştım ama karşımıza tam olarak karamsar diyemesem de “belki bir gün…” minvalinden bir iş çıkmış. Neler vardı kafandaki “Ütopya”da? Bunların hepsi şarkıya sığdı mı?

“Ütopya”nın arkasındaki fikir ütopyaların ne kadar güzel olduğu değil aslında. Ütopyaların ölmesi. Şarkının birden bitmesi de bununla ilgili mesela. Siz göz açıp kapayıncaya kadar yaşadığınız dünya bitebilir. Bu her şey olabilir. Kendi hayatınızda huzurlu ve mutlu hissettiğiniz bir yer, bir şehir, bir insan, bir ülke… Hayatınızda “çözdüğünüz” şeyler, çok paralar kazandığınız işiniz haberiniz bile olmadan bitebilir. Sizi siz yapan şey ölebilir. Ütopyaların hayal ürünü olma sebebi zaten bu. Hiçbir şey sonsuza dek mükemmel gidemez. Benim şarkımda yorumladığım ütopyadan bahsediyorum tabii ki. Platon ve Thomas Moore’un ortaya attığı “Ütopya” fikri bambaşka bir konu. Asıl bilinen “Ütopya”da mükemmel ülke ve toplum düzeninden bahsedilir. Benim yorumum ise herkesin kendi içinde yarattığı ütopyalar. Bunu herkes yaşadı, yaşamadıysa da yaşayacak.

Kollarıyla seni sarmasını istediğin biri ya da bir şey de var. O da işin gönle kayan kısmı mı?

Yorum dinleyicinin diyelim.

“Sadece Bir Gece”nin ardından “Ütopya”nın da Türkçe olmasının özel bir sebebi var mı?

“Sadece Bir Gece”nin sözleri zaten bana ait değildi. Önceki soruda da söylediğim gibi yazdığım ilk Türkçe şarkım “Ütopya”. Bundan sonra gelecek olanlar da çoğunluk Türkçe olacak. Şunu söyleyebilirim ki; Türkçe rock müzik çok zarar gördü ve ben de Türk bir rock müzisyeni olarak iyileştirmek için elimden geleni yapmak istiyorum. Bu yolda ilerleyen ustalarımızın ve büyüklerimizin izinden gitmeye çalışıyorum.

Şarkının sound’unu, naif sözleri ve üzerine klibini de eklersek biraz daha popüler bir çizgiye yaklaştığını düşünüyorum. Katılır mısın buna?

Maalesef katılamam. 5:30 dakikalık, gitar solosu bulunan bir şarkıdan bahsediyoruz. Yani popüler müzikte zaten gitar solosu diye bir şey yok. Sırf distortion gitar yüzünden ülkemiz dinleyicisinin büyük bir kitlesi “Ütopya”yı “sert” bulabilir. Rock ve metali aynı kategoride gören dinleyicilerden bahsediyorum. Bu cümlem yanlış anlaşılmasın. Herkes istediği müziği dinlemekte tabii ki özgür. Fakat ben “Ütopya”nın popüler müziğe pek yakın olduğunu düşünmüyorum.

Son olarak kısa vadede bir albüm fikri var mı kafanda?

Bu şu an bizim de grup olarak gündemimizde olan bir soru. Zaten durmadan üretim halindeyiz. Yeni üretimlerimizi ne şekilde yayınlayacağımızı biz de henüz karar vermedik.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Burak Soyer Arşivi