Barışcan İğrek

Barışcan İğrek

Kuntz’un anlamsız tercihleri var

Şenol Güneş ile yolların ayrılmasının ardından teknik direktörlük koltuğuna oturan Stefan Kuntz ile yeni bir maceraya başlayan A Milli futbol takımımız, 2022 Dünya Kupası'na katılıp katılmayacağımızı büyük ölçüde belirleyecek olan Norveç ve Letonya maçlarını oynadı.
Bu karşılaşmalar için belirlenen aday kadro hakkında birkaç cümle söylemek istiyorum
Stefan Kuntz'un, ayağının tozuyla açıkladığı ilk aday kadro, 3 isim dışında ideale yakın isimlerden oluştu. Kaleci Sinan Bolat, stoper Serdar Aziz ve sol bek Caner Erkin bana göre son derece anlamsız tercihler.
Sinan Bolat, belki üstün yeteneklere sahip bir kaleci… Avrupa'da forma giydiği kulüpler ile birlikte çıktığı maçlarda kritik kurtarışlar da yapmış olabilir. Ancak, milli takım bünyesi altında maç kurtaran bir oyununu görmedim. Maç kurtarmayı geçtim, herhangi bir maçta yaptığı alelade bir kurtarış yok.
Ligimizde görev yapan ve milli takıma çağrılması mümkün birçok yetenekli kaleci varken, halen Sinan Bolat'tan medet umulmasını anlamak mümkün değil!
Stoper Serdar Aziz, takımı Fenerbahçe'de bile ite kaka forma giyen bir oyuncu. Bursaspor'da forma giydiği dönemdeki formundan eser yok. Şu anki formuyla, milli takımda yer almasının doğru olmadığını düşünüyorum. Zaten, Norveç maçının ikinci devresinin ortalarında sakatlanarak oyundan çıkmak zorunda kaldı ve aday kadrodan çıkarıldı.
Caner Erkin de Milli takım özelinde miadı dolmuş bir oyuncu. Son dönemde giderek düşen form grafiğinin yanı sıra buna paralel olarak agresiflik derecesi de giderek artan bir oyuncu. Hatırlanacağı üzere, 2016 yılında milli takım çatısı altında patlak veren yüz kızartıcı olaylarla ilgili olarak, çeşitli spor programlarında ismi geçen oyunculardan biriydi.
Dolayısıyla, Serdar Aziz ve Caner Erkin gibi miadı dolmuş isimlerin yerine, daha genç, enerjik ve futbol oynama iştahını kaybetmemiş oyuncuları yetiştirmemizin/kazanmamızın daha uygun olacağını düşünüyorum.
Ancak, öncelikle söylemek isterim ki, bu kadronun Stefan Kuntz tarafından oluşturulduğuna inananlardan değilim. Çünkü, bu kadar kısa zamanda Kuntz'un tüm oyuncular hakkında bilgi sahibi olması, değerlendirmesi ve tercihlerde bulunması mümkün değil. O nedenle, herhangi bir olumsuzlukta bu kadro seçiminin sorumluluğunu Stefan Kuntz'a yüklemek çok doğru olmazdı.
Norveç'e karşı kendi evinde berabere kalarak son derece kritik iki puan kaybeden millilerimiz, bu maçtan üç gün sonra deplasmanda Letonya'yı 2-1 mağlup etti.
Uzatmaların son saniyesinde gelen golle de olsa Letonya maçını 2-1 kazanmamız, bizim açımızdan "umutların yok olmaması açısından" çok ama çok önemliydi.
Letonya maçında 9 dakikalık uzatmanın son saniyesinde gelen gol olmasaydı, bugün çok farklı şeyler konuşuyor olacaktık.
Şu anda her yerde, Stefan Kuntz'un maçtan sonraki gözyaşlarını konuşup bundan duygusal ve olumlu sonuçlar çıkaranlar, bu maçta puan/puanlar kaybetseydik eminim ki kalemleri ve klavyeleriyle onu linç edeceklerdi. O mucizevi son saniye golü her şeyi değiştirdi.
Katar'da düzenlenecek 2022 Dünya Kupası’na katılmaya hak kazanmamız için önümüzde tek bir seçenek bulunuyor. Cebelitarık ile Karadağ maçlarından galibiyet çıkarmak ve Hollanda'nın Norveç'i mağlup etmesi. Bu ihtimal gerçekleşebilir mi? Bana göre, hiç de uzak bir ihtimal değil. Normal şartlarda olması gereken sonuçlar. Bekleyip göreceğiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Barışcan İğrek Arşivi