ÖYKÜLÜ ŞARKILAR, ŞARKILI ÖYKÜLER

Penny Lane'i ilk duyduğum zamanı hatırlıyorum. Şarkı sözlerini duyar duymaz “Aman Tanrım, bu Beth” diye düşündüm. Şarkıdakinin Beth olduğundan kesinlikle emindim.

PENNY LANE

PENNY YOLU

In Penny Lane, there is a barber showing photographs

Penny Yolu’nda bir berber var, fotoğraflarını gösteriyor

Of every head he's had the pleasure to know
Tanıma şerefine eriştiği her kafanın

And all the people that come and go
Ve gelip geçen herkes

Stop and say, "Hello"

Durup selam veriyor

On the corner is a banker with a motorcar

Köşede bir bankacı, arabasıyla

And little children laugh at him behind his back
Küçük çocuklar onun arkasından alay ediyor

And the banker never wears a mac

Ve bankacı hiç yağmurluk giymiyor
In the pouring rain, very strange

Sağanak yağmurda bile, çok garip

Penny Lane is in my ears and in my eyes

Penny Yolu kulaklarımda ve gözlerimde
There beneath the blue suburban skies
Orada, mavi banliyö göğü altında

I sit, and meanwhile back
Oturuyorum ve bu sırada…

In Penny Lane there is a fireman with an hourglass
Penny Yolu’nda kum saatli bir itfaiyeci var

And in his pocket is a portrait of the Queen
Ve cebinde kraliçenin bir portresi

He likes to keep his fire engine clean
İtfaiye aracını temiz tutmayı seviyor

It's a clean machine

Tertemiz bir makine...

Penny Lane is in my ears and in my eyes
Penny Yolu kulaklarımda ve gözlerimde

A four of fish and finger pies
Dört kuruşluk balık ve patates cipsi

In summer, meanwhile back

Yaz vakti, bu sırada...

Behind the shelter in the middle of the roundabout

Sundurmanın arkasında, döner kavşağın ortasında...
The pretty nurse is selling poppies from a tray

Güzel bir hemşire tablasındaki gelincikleri satıyor
And though she feels as if she's in a play

Ve bir tiyatro oyununda gibi hissediyorsa da
She is anyway

Zaten öyle...

In Penny Lane, the barber shaves another customer
Penny Yolu’ndaki berber bir başka müşteriyi tıraş ediyor

We see the banker sitting waiting for a trim
Bankacının oturup sırasını beklediğini görüyoruz

And then the fireman rushes in
Ve itfaiyeci aceleyle içeri dalıyor

From the pouring rain, very strange

Sağanak yağmurdan kaçarak, çok garip...

Penny Lane is in my ears and in my eyes
Penny Yolu kulaklarımda ve gözlerimde

There beneath the blue suburban skies
Orada, mavi banliyö göğü altında

I sit, and meanwhile back
Oturuyorum ve bu sırada...

Penny Lane is in my ears and in my eyes
Penny Yolu kulaklarımda ve gözlerimde...

There beneath the blue suburban skies
Orada, mavi banliyö göğü altında

Penny Lane!

Penny Yolu!

İsa’dan Daha Popüler

Paul McCartney tarafından yazılmış bu güzel Beatles şarkısı, 1967’de bir yüzünde “Penny Lane”, diğer yüzünde John Lennon bestesi “Strawberry Fields Forever”ın yer aldığı bir 45’lik olarak piyasaya çıkar. Aslında her iki şarkı da aynı yıl çıkacak olan “Sgt. Pepper's Lonely Hearts Club Band” albümü düşünülerek yazılır, ancak Lennon’ın Mart ayında bir röportajda kullandığı “Beatles şu an İsa’dan daha popüler” cümlesinin gündemden düşebilmesi için bu iki şarkı albümden önce, 45’lik olarak yayınlanır.

Alışıldık “kıta/kıta/nakarat/kıta/kıta(enstrümental)/nakarat/kıta/kıta/nakarat/ nakarat” (aabaabaabb) formundaki “Penny Lane”, gerek ezgisindeki majör-minör geçişleri, gerek düzenlemesi, gerekse kayıt teknolojisi ile öncekilerden farklı bir Beatles şarkısı. Solo ve ritm gitarın yerini üstüste kayıt yapılan piyano ve nefesliler almış burada. Her enstrümanın kaydı ayrı yapılarak sonradan birleştirilmiş (o yıllarda gruplar önce şarkıyı toplu olarak icra eder, gerekirse sonrasında bu kayıt üzerine overdubbing ile farklı sesler/enstrümanlar eklenirdi).

Şarkının müzik videosu da  o yıllar için ilklerden. Ancak “Penny Lane” klibinin çekim yeri Liverpool değil, o sırada albüm kaydıyla çok yoğun oldukları için sahnelerin bir kısmı Londra’daki  Angel Lane’de (arkada Londra’nın ünlü kırmızı otobüsleri görülüyor, Liverpool’daki otobüsler yeşil) bir kısmı ise Sevenoaks’ta çekilmiş, sonradan bunların arasına Penny Lane görüntüleri serpiştirilmiş.

Penny Lane aslında bir caddenin değil, bir bölgenin ismi, uzun yıllar boyunca belediye otobüslerinin aktarma merkezi olmuş, o yüzden bu otobüsleri kullanan Liverpoolluların iyi bildiği bir yer. Çocukluk arkadaşları olan John ve Paul’ün de öğrenciyken çok sık kullandıkları bir durak, o yüzden ikisi de bölgeyi iyi tanıyor. Dükkanları ve kalabalığıyla her saat hareketli bir yer Penny Lane, okuldan eve dönüş yolunda öğrencilerin aktarma yapmadan önce bir süre “hergelelik yaptıkları” bir bölge.

Tablasındaki Gelincikleri Satan Güzel Hemşire

Şarkı Paul McCartney’in demiştik ama sözlerde Lennon’ın da katkısı var, hatta “In My Life”ın ilk halinde:

“There are places I remember

Penny Lane is one I'm missing

Up church and to the clocktower

In the circle of the Abbey

Past the tram sheds with no trams

To the Dockers' Umbrella that they pulled down

All these places have their memories

Some are dead and some are living”

olan şarkı sözleri kısalmış, sadece ilk dize ve sondaki iki dize “In My Life”da kalmış. Şarkıda geçen dükkanlar gerçekten var, hatta bir kısmında 2000’li yıllara kadar hizmet verilmiş. Yaptığı saç tıraşlarının fotoğraflarını sergileyen berberin adı Bioletti. John, Paul ve George’un çocukken gittikleri berber. Şarkı sözlerinde geçen banka, biraz aşağıdaki İtfaiye İstasyonu, döner kavşaktaki sundurma alanı, hiçbiri hayalî değil. Hatta “tablasındaki gelincikleri satan güzel hemşire” de sürreal bir imge değil, gerçek bir kişi. Artık adı da biliniyor : Beth Davidson. Hemşirelik okulunda okuduğu için hemşire önlüğü giyiyor.  O yıllarda kız öğrencilerin I. Dünya Savaşı’nın sona erdiği 11 Kasım’da –gazilere yardım toplamak için- gelincik çiçeği satmaları da eskiden beri süregelen bir gelenek.

Anma Günü

11 Kasım 1918’de imzalanan barış antlaşmasıyla sona eren I. Dünya Savaşı’nda İngilizlerin kaybı yaklaşık 800 bin olarak tahmin ediliyor. Buna, İngiliz Uluslar Topluluğu’ndan İngiliz saflarında çarpışırken ölenleri de ekleyince, savaş kayıpları 1 milyon 200 bini geçiyor. Savaş sonrasında, Batı Cephesi’nde (Belçika ve Fransa) yaşamını yitirmiş ve orada toprağa verilmiş askerlerin mezarlarını kaplayan gelincik çiçekleri birçok insan için hüzün ve ilham kaynağı olmuş. 11 Kasım tarihi, I. Dünya Savaşı kayıplarını “Anma Günü” (Remembrance Day) olarak kabul edilmiş 1920’de. O zamandan bu yana özellikle Birleşik Krallık, Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda’da savaş kayıplarını anmak için yakaya kırmızı gelincik (savaşta ölen hayvanları anmak için mor gelincik) takmak gelenek haline gelmiş(1).

Penny Lane is in My Ears and in My Eyes

“Penny Lane”deki, “tablasındaki gelincikleri satan güzel hemşire” uzun yıllar hayal ürünü bir imge sanılmış, ancak 2008’de John Lennon’ın okul arkadaşı Stan Williams’ın, Lennon ve Harrison hakkındaki anılarını kaleme aldığı “Penny Lane is in My Ears and in My Eyes” kitabında sis perdesi aralanmış : ”Dün gibi hatırlıyorum, saçımı kestirmek ya da başka bir şey için Penny Lane'deydim. Lennon, arkadaşlarıyla gelip Beth ve benimle konuştu. Beth o zamanlar hemşirelik okulunda öğrenciydi ve ancak 12-13 yaşlarındaydı. Hepimiz gülüyor ve şaka yapıyorduk. Beth, Anma Günü için, eskiden sinemalarda film aralarında boyna asılı olarak dondurma satılan tepsilere benzer bir tabla taşıyordu,  içi gelincik dolu. Penny Lane'i ilk duyduğum zamanı hatırlıyorum. Şarkı sözlerini duyar duymaz ‘Aman Tanrım, bu Beth’ diye düşündüm. Şarkıdakinin Beth olduğundan kesinlikle emindim”.

Beth Davidson 1963’te John Lennon’ın en yakın çocukluk arkadaşı ve ömür boyu dostu Pete Shotton’la evlenir. 1960’ların sonuna kadar neredeyse her günleri “Fab Four” ve onların aileleriyle geçer. Ancak Beth çok genç bir yaşta, henüz 35’indeyken, arkasında bir çocuk bırakarak hayata veda eder.

Ondan birkaç yıl sonra da John Lennon bir hayranı tarafından New York’ta vurularak hayatını kaybedecektir. Öldüğünde 40 yaşındadır.

Bir kasım ayında, Anma Günü yakınlarında, yolunuz İngiltere’ye düşerse çevrenize dikkatle bakın. Belki hâlâ gelincik çiçeği satan ergen kızlar ve onlarla konuşmaya çalışan haylaz yeni yetme oğlanlar görürsünüz. Kim bilir belki bir de “Penny Lane”i açarsınız kulaklığınızda, genç yaşlarında hayattan kopan Beth ve John’u anmak için…

  • İnsanların, kirli paylaşım savaşlarında da olsa yaşamını yitirmiş gençleri anması tabii ki doğal ancak egemenlerin çıkarları için ve pisi pisine öldüklerini vurgulamaksızın yapılan anmaların ve yüceltmelerin, gelecekteki muhtemel savaşları şimdiden kutsamaktan başka birşey olmadığını düşünüyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Oğuz Pancar Arşivi