Başrolde hüzün var: Esma Eser ve ‘Dönemedik’

‘Bilmiyorum’, ‘Meşgulüm’ gibi şarkılarıyla tanıdığımız Esma Eser son teklisi ‘Dönemedik’ ile yeniden aramızda. Eser’in ruhunun ilacı ‘hüznün’ başrolde olduğu şarkı, sanatçının yolunun ne yönde olacağının ipuçlarını verirken dinleyiciye de hiç de ince olmayan dokunuşlar yapıyor.

Bazı şarkılarda ‘hüzün’ konusunda erkeklerle kadınlar arasında bir ayrışma olduğunu düşünüyorum. Özellikle bazı kadın vokallere ‘hüzün’ çok yakışıyor. Erkeklerin vokalinde ‘hüzün’ varsa bu biraz daha arabeske kayarak şarkıyı ve vokali daha farklı bir yöne saptırıyor. Haliyle şarkı da ona göre bambaşka bir hale geliyor. Bu şarkılarda derdini alttan girip üstten çıkarak anlatıyor erkekler. Anlaşılmıyorlar. Kadınlarda ise olay daha net. Hele de iyi yazılmış sözler varsa şarkı boyunca süren stabil ağlaklıktan uzak bir çalışmayla karşılaşıyoruz. Hüzünlü kadın vokal bize şunu söylüyor kısaca: “Evet, moralim çok bozuk.”

Yazıya ‘hüzün’ konusundan girmemin sebebi Esma Eser. Biz onu sosyal medya hesabından kendi kendine takıldığı şarkılarıyla tanımaya başlamıştık. Sonra Akustikhane’nin düzenlediği yarışmada sözleri ve müziği kendisine ait olan ‘Bilmiyorum’ ve ‘Meşgulüm’ ile şarkılarını daha geniş bir kitleyle paylaşmaya başladı. Nihayet Esma Eser dinleyicileri tarafından merakla beklenen yeni teklisi ‘Dönemedik’i We Play etiketiyle yayınladı.

Esma Eser’i şarkılarından tanıyanlar genelde gönül mevzularıyla ilgili olan derdini bilir. Ancak yeni şarkısı ‘Dönemedik’i daha geniş çaplı dertler bütününü anlatma çabası olarak nitelemek mümkün. Şarkıda genel olarak insani dertleri konu edinmiş Esma Eser. Yalnızlık, varoluş, bekleyiş ve arayış, şarkının temasını oluşturan unsurlar. Esma Eser tüm bu konuları şarkıya çok iyi yediriyor. Konuların bağlantısı lokomotif gibi birbirine eklenmiş ve ortaya bir bütün çıkıyor. Eser’in kendi kendine yarattığı belli olan vokali de şarkıya eklenince ‘Dönemedik’ efkâr playlist’lerinin başında kendine çoktan yer bulmuş oluyor. Esma Eser hüznü, şarkısını, olayların gelişimini anlattı.

‘Bilmiyorum’u ilk dinlediğimde, “Bu kızdan hüzün akıyor,” demiştim. Öyle mi durum?

Aslında ‘Bilmiyorum’u hüzün duygusundan ziyade bir sorgulama ile yazdığımı hatırlıyorum. Sözlerden öyle anlaşılsa da şarkının çok hüzünlü bir havası yok dikkat ederseniz.  Hayatımın o döneminde günlük hayatla meşgulken kendimi sık sık duygusal bir boşlukta hissediyordum ve bunu araştırırken ortaya bu şarkı çıktı. Beni derinden etkileyen bir durumdan ziyade içten içe sebebini öğrenmek istediğim ve cevabını bilmediğim sorularım vardı. Şarkıyı yeniden dinlediğimde artık yüzümde bir tebessüm oluşturuyor ve belki de artık ‘biliyorum’.

Uzun süre şarkılarını kendine söylemişsin. Ne oldu da şarkılarını dinleyiciyle paylaşmaya karar verdin?

Müzikle tanıştığımdan beri kendi şarkılarımı yazıp söylüyorum, ancak lise yıllarında sözlerimin paylaşılamayacak kadar özel olduğunu düşündüğümden (sanki günlüğümmüş gibi) ve yeterince iyi olup olmadığını bilmediğimden yalnızca kendime sakladım. Zaman geçtikte yakın çevremle paylaşmaya başladım. Ve en sonunda biriken şarkıların akıbeti ne olacak, müzik yapmaya devam etmeli miyim düşünceleriyle bir profesyonelin fikrini almak istedim. Onun olumlu geri dönüşü şarkılarımı yayınlamaya başlamam için bir ışık yakmış oldu.

‘Dönemedik’ nasıl ortaya çıktı?

’Dönemedik’ 20'li yaşları yarılamış ve hayatında ne olup bittiğini tam olarak çözememiş birinden bahsediyor, yani kendimden… Şarkı, senelerimi mutluluğu yanlış yerlerde arayarak geçirdiğimi ve kendimi bulmaya çalışırken beklentilerin yarattığı baskı ile iyice kaybolduğumu fark etmemle ile ortaya çıktı. İçinde bulunduğumuz bu anlamsız dönemin de insana sık sık hayatını ne kadar yaşayabildiğini sorgulatan bir yanı var. Karantina ve genel olarak ülkenin bizlere hissettirdiklerinin şarkının üzerindeki etkisi çok büyük. Bence yaşıtlarım dinlediklerinde kendilerinden bir şeyler bulacaklar şarkıda. Birileri de geçmişte hissettiği ya da gelecekte hissedeceklerini bulacak belki de. ‘Dönemedik’in ortak hislere tercüman olan bir şarkı olduğunu düşünüyorum.

Şarkı başladığında “Bu sefer neşeli bir şeyler var galiba,” diyoruz ama sen, “Şarkı yazmak için üzülmeyi,” bekliyormuşsun. O kanattan mı besleniyorsun?

Evet bu geri dönüşü çokça aldım insanlardan, neşeli kılığında bir şarkı. Bence çoğu sanatçı yoğun duygular olduklarından hüznü, acıyı ve kederi ister istemez kendilerine ilham ediniyordur. En azından bu duyguların dışavurumunun bir sanat eserine dönüşme ihtimali daha yüksek oluyor. Ben de bu zamana kadar hep bu yoğun hislerden birinin etkisiyle yazdım. Hatta belki de yazabilmek için öyle hissetmeyi bekledim. ‘Dönemedik’ şarkıda bahsettiğim, yazmak için üzülmeyi beklediğim şarkılardan biri değil aslında. Daha geniş bir temaya ve birçok farklı duyguya hâkim bir şarkı. Ve bu şarkıyla, sadece hüzün duygusuyla değil her zaman şarkı yazabileceğimi fark etmiş oldum.

‘Dönemedik’de anlattığın yalnızlığın etkenleri neler?

‘Dönemedik’teki yalnızlık, kendi hayatıyla meşgul her yetişkin bireyin giderek daha fazla hissetmeye başladığı, arkadaşlarından, ailesinden ve sevdiklerinden gittikçe uzaklaşmasından kaynaklanıyor. Sevdiklerinin belki başka şehirlerde, ülkelerde olması, zamanın azlığı, kaygılar, iş yoğunluğu ve bir de karantinanın eklenmesiyle aynı şehirde olsan bile ulaşamadıklarının eksikliğiyle hissettiğin yoğun bir yalnızlık duygusu bu.

Yalnızlık, mutsuzluk, arayış ‘Dönemedik’te yine başrolde. Ne yapmak lazım?

İnanın bilmiyorum… En çok arayış duygusu hâkim şu anda yaşamıma, geri kalan hayatıma en doğru şekilde devam etmek için doğru yolları arıyorum. Bu duygular da her zaman olduğu gibi benimleler ve bu yolda her zaman benimle olacaklar, bakarsınız yenileri de eklenir. Zamanla göreceğim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Burak Soyer Arşivi