Mœbius-III

Mœbius’un filmin gerçekleştirilmesinde bir rolü olmasa da aynı şey çalışmaları için geçerli değildir. “Bıçak Sırtı”nda gördüğümüz sıkışık ve yüksek binalar, neon ışıklarının aydınlattığı yarı karanlık sokaklar, buhar ve dumanla sarılmış yoğun bir insan ve araç trafiği, sanki hepsi Mœbius’un “Uzun Yarın” adlı çizgi-öyküsünden birebir kopyalanmış gibidir

Jean Giraud 1973’te, önceki çizgi-romanlarında kullandığı takma adı “Gir”i bırakarak çalışmalarını “Mœbius” olarak imzalamaya başlar, "Giraud'dan Mœbius'a geçerken şeridi buruşturdum, boyutları değiştirdim. Aynı kişi olmama rağmen başka biri oldum. Zihnimde özel bir yeri olmayan bir fikirdi, güzel bir isim, iyi bir sesi ve garip bir tadı vardı. Zamanla, ismin ardında çok fazla arka plan olduğu için ilginç hale geldi, şeridin arkasında matematik vardı.” 

Yeni adıyla birlikte başka bir Jean Giraud görmeye başlarız. 1973’te Jean-Pierre Dionnet, Philippe Druillet ve Bernard Farkas’la bir araya gelerek Les Humanoïdes Associés (Birleşik İnsansılar) çizer topluluğunu oluşturur Mœbius. Bu oluşum daha sonra ünlü Métal Hurlant(1) (“Metal Fırtına” olarak çevrilebilir belki) dergisine dönüşecektir. 

Arzach classique : Moebius: Amazon.se: Böcker
Mœbius, Arzach, 1975

Arzach

Mœbius’un Métal Hurlant’ın ilk sayısı için çizdiği Arzach, sanatçının önceki çalışmalarıyla kesin bir kopuşa işaret eder. Westerndeki at yerine bu kez taştan bir “pterodaktil”in(2), yani kanatlı bir dinozorun sırtına binen, konuşmayı pek sevmeyen bir kahraman Arzach, bir kâşif. Bu dünyaya ait değildir onun yaşadığı gezegen, öyleyse bile bizim bilmediğimiz zamanlardır. Uçsuz bucaksız bir çölde birden yükseliveren garip ve yüksek yapıları, başka bir âleme ait -kimileri insansı- yaratıklarıyla çizerinin bilinçaltından fırlamış distopik bir hayâl ülkesi. 

[Mœbius’u besleyen kaynaklar arasında Western filmleri kadar H.P. Lovecraft, J.R.R. Tolkien ve Michael Moorcock gibi yazarların düşlem (fantasy) türündeki roman ve öyküleri de ağırlıklı bir yer tutar; Mœbius’un evreni bu ikisinin kaynaşmasıyla oluşmuştur en çok.]

Yine “temiz çizgi” tekniğini kullanmasına karşın Mœbius’un nokta ve çapraz taramalarla gölgelendirdiği ve ayrıntılarla, canlı renklerle süslediği çizgi-öyküleri, akışın doğrusal olmaması gibi “modern” özellikleri dışında sözsüz olmasıyla da bir ilktir. Arzach öykülerinde anlatıcı ya da diyalog yoktur, tüm ağırlığı görsel taşır; bu görsellik de boğucu değildir. Mœbius’un arka planları genellikle tenhadır, ince ayrıntılara yer verse de sahnelerinde sıklıkla boş bırakılmış alanlar bulunur ki bu da bir yandan figürlerin göze daha çok çarpmasına yol açarken diğer yandan çizime bir uçsuzluk duygusu ve rüyasallık katar. 

Arzach, çizgi-roman dünyasında bir devrimdir. Benzemez kültürlere ya da tarih dönemlerine ait ögelerin araya gelmesiyle kurulan alternatif evrenlerin çeşitliliği, günümüzde de çizgi-roman dışında yazın ve sinemaya esin vermeyi sürdürüyor.

Arzach’taki çöller, Frank Herbert’in 1965 tarihli romanı Dune’dan uyarlayacağı film için çalışmalara başlayan Alejandro Jodorowsky’nin de dikkatini çeker ve Mœbius’u film ekibine davet eder. 

https://i.imgur.com/0TtuITx.jpeg
Mœbius, Elektrikli Duygular, 1990

Dune

O dönem Paris’te yaşayan Şilili avant-garde film/tiyatro yönetmeni ve yazar Jodorowsky en çok 1970’teki El Topo (“Köstebek”) ve 1973’teki The Holy Mountain (“Kutsal Dağ”) filmleriyle tanınsa da öte yandan çizgi-roman dünyasına da uzak değildir; 1966’da çizer Manuel Moro’yla birlikte Anibal 5 adlı çizgi-romanı yaratmıştır.

Mœbius Dune’un set ve kostümleri için tasarım yapmakla kalmaz, Jodorowsky’yle birlikte oturup bütün filmin “öykü panosunu”(3) da kağıda döker. Büyük bir parasal yatırım gerektiren bu film, fikir hoşlarına gitse de yapımcıların, filmi Jodorowsky’nin yönetmesine ve süresine karşı çıkması sonucu rafa kalkar ne yazık ki.

[Gerçekleşmeyen filmin yapım ekibi ve oyuncu kadrosu benzersizdir. İmparator Shaddam rolü için Jodorowsky’nin aklındaki isim Salvador Dali’dir. Deli bir imparatoru kimsenin Dali’den daha iyi canlandıramayacağını savunan yönetmen, role ikna etmek için Dali’yle günlerce adeta köşe kapmaca oynar. Dali, sorduğu sorular ve bitmez tükenmez bahaneleriyle Jodorowsky’i bezdirmeye çalışsa da inatçı yönetmenden kurtulmayı başaramaz. Derler ki Dali bir gün, Jodorowsky’i sınamak için “Gençken Picasso ile kumsala gider ve her gittiğimizde bir saat bulurduk. Söylesene sen hiç kumsalda saat buldun mu?” diye sorar. Jodorowsky’nin soruyu “Hiç bulmadım ama kumsalda çok saat kaybettim” diye yanıtlaması üzerine Dali filmde oynamayı kabul eder(4).]

Resim
Mœbius, Yıldızgözcüsü II, 1985

Jodorowsky’nin Baron Harkonnen rolü için Orson Welles’i ikna ettiği ve Pink Floyd’un soundtrack olarak özel bir albüm(5) çıkarmayı kabul ettiği film çekilemese de yapımcıların dikkatini bilim-kurgu türüne çevirir, nitekim ilk Star Wars  filmi bundan birkaç yıl sonra, 1977’de çekilecektir(6). Filmde gördüğümüz uzay gemilerindeki metalik panel ve borularından, Tatooine’in devasa canavar iskeletlerine ve büyük makinelerle dolu geniş çöllere kadar pek çok görsel öge Mœbius’tan esinlenmiştir.

Arzach dizisini, uzay ve zaman yolculuğunu anlatan Le Garage Hermétique (Hava Sızdırmaz Garaj) ve -Blade Runner (Bıçak Sırtı) filmine de esin kaynağı olan- The Long Tomorrow (Uzun Yarın) izler.

Dune girişimi başarısız olsa da Mœbius ve Jodorowsky birlikte çalışmayı sürdürürler. Bunun ürünü olan Les Yeux du Chat (“Kedinin Gözleri”), düşsel ve distopik bir dünyada geçen, bir adam, kuş ve kedinin, karanlık olduğu ölçüde şiirsel bir öyküsüdür. 

[Jodorowsky'nin Dune'nun başarısızlığından sonra girdiği bunalımı iyileştirmek için bir tür terapi olarak yazdığı, rahatsız edici bu öyküyü ilk olarak Mouvement Panique(7) için düşündüğü biliniyor. Ayrıntılarla bezeli çizimleri belirginleştirmek için sarı kağıda basılan “Kedi'nin Gözleri”, Mœbius’un çocukluğunda tanıdığı, 19. yüzyıl Fransız sanatçısı Gustave Doré'nin ahşap gravürlerindeki tarzı andırır.

Mœbius ve Jodorowsky işbirliği burada kalmaz; ikili, 1980-1985 yılları arasında yine Jodorowsky’nin yazdığı bir öyküden uyarlanan olağanüstü L'Incal çizgi-romanını çıkarır.]

Hollywood’un Mœbius’a ilgisi Dune’la bitmez, sonrasında Ridley Scott’ın yönettiği 1979 tarihli Alien (“Yaratık”) filmindeki uzay gemisi USCSS Nostromo’nun iç dekorları ve oyuncu kostümleri yine Mœbius tarafından tasarlanır. 

https://freight.cargo.site/w/1005/i/96999c3be358b00926df896ff41aecd177052c6cb8696126a6c956fe5a72c344/lesyeuxduchat-3_o.jpg
Mœbius, Kedinin Gözleri, 1978

Blade Runner

1982’de Ridley Scott  Mœbius’a, yeni çekeceği Blade Runner’da (Bıçak Sırtı) birlikte çalışmayı önerse de çizer bunu geri çevirir. Nedeni, yönetmenin Philip K. Dick'in 1968 tarihli Do Androids Dream of Electric Sheep? (Androidler Elektrikli Koyun Düşler mi?) romanından uyarlanan senaryoda yaptığı değişiklikler ve Mœbius’un filmin yapım tasarımcısı Ron Cobb’un sanatsal yeteneklerine güvenmemesidir. Ancak Mœbius’un endişelerinin tersine, günümüzde bile en iyi bilim-kurgu filmleri denildiğinde adı mutlaka ilk sıralarda anılan bir film çıkar ortaya. 

Mœbius’un filmin gerçekleştirilmesinde bir rolü olmasa da aynı şey çalışmaları için geçerli değildir. “Bıçak Sırtı”nda gördüğümüz sıkışık ve yüksek binalar, neon ışıklarının aydınlattığı yarı karanlık sokaklar, buhar ve dumanla sarılmış yoğun bir insan ve araç trafiği, sanki hepsi Mœbius’un “Uzun Yarın” adlı çizgi-öyküsünden birebir kopyalanmış gibidir. Toplumdaki sınıf ayrımının şimdiki gibi yatay değil dikey yerleşimlerde kendini belli ettiği bu sıkışık mimaride, yukarı katlar üst sınıflara, alt katlarsa yoksullara ve ayak takımına ayrılmıştır. Her sahnesine yarı karanlıkta uzayan gölgelerin eşlik ettiği bu neo-noir filmde, durmaksızın yağan yağmurun, her ulustan insanların oluşturduğu kalabalığın ve her yerdeki neon ışıklarının uyandırdığı distopik etkiye en uygun dış mekan betimlemelerinin, Mœbius eserlerinden esinlenmiş olması şaşırtıcı değildir zaten. 

[Film, sonradan cyberpunk olarak adlandırılacak benzersiz distopik atmosferini/estetiğini, Mœbius kadar, en başta ışık ve gölgenin kullanımı ve devasa yapıları olmak üzere, Fritz Lang’in Metropolis’ine ve film noir geleneğine borçludur aynı zamanda. Ancak şurası kesin ki, sonrasında çekilen her distopya filmine etki etmiş bir başyapıt Bıçak Sırtı.] 

http://www.carouselvenezia.eu/_Media/5160067397ba8e92aeee8e35305_736.jpeg
Mœbius, Tanrısal Venedik, 1984

Silver Surfer

Mœbius 1980'lerde Los Angeles'a taşınır ve Marvel için Silver Surfer (“Gümüş Sörfçü”) adlı grafik romanı resimler. Sonrasında Steven Lisberger'ın Tron (1982) filminin görsel tasarımını hazırlar. 1989'da Fransa'ya dönüş yaparak Le Monde d'Edena’yı (“Edena'nın Dünyası”) çıkarsa da bir ayağı sürekli ABD’de olur çizerin.

Mœbius’un sonraki yıllarda karakter, kostüm ya da set tasarımına katkıda bulunduğu başka filmler de var, Masters of the Universe (1987), Willow (1988), The Abyss (1989), Little Nemo: Adventures in Slumberland (1989), Space Jam (1996) ve The Fifth Element (1997) gibi.  Yalnız bunlar da değil, pek çok film için  afiş, video oyunları için kapak, günlük gazeteler için resimlemeler de hazırlar Mœbius. Yine de sanatçının, Dante’nin İlahi Komedya’sı (Cennet) için yaptığı kitap resimlemelerini ve 1967’deki Fransa turnesi sırasında Jimi Hendrix’e eşlik eden Jean-Nöel Coghe’nin anılarını anlattığı Emotions Électriques (“Elektrikli Duygular”) kitabı için 1990’da yaptığı olağanüstü çizimleri ayrıca anmadan geçmeyelim. 

Mœbius 2012'de Paris'te 73 yaşında ölene dek çalışmalarını sürdürür. Federico Fellini’nin “Gustave Doré’den daha önemli” gördüğü, Hayao Miyazaki’nin, “(Onu) Arzach aracılığıyla tanıdım. Arzach’ı 1980’de okudum ve büyük bir şok geçirdim. Sadece benim için değil, bütün manga yazarları bu çalışmadan etkilendi. Nausicaä'yı(8) Mœbius'un etkisi altında yönettim.” dediği bu alçakgönüllü ve büyük çizeri tanımak istiyorsanız, -şu anda okuduğunuz da dahil- onun hakkında yazılanları değil, doğrudan çizgi-romanlarını okuyun, internette -İngilizce olsa da- çoğu bulunabiliyor. Önünüze yepyeni evrenler açacağına güvenebilirsiniz.

Moebius03
Mœbius, Uzun Yarın, 1976

  1. “Metal Fırtına” ya da “Haykıran Metal” olarak çevrilebilir.  
  2. Kanatlı bir dinozor türü.
  3. Bir filmi çekmeden önce tüm sahnelerin eskizlere çizilmesi ve bunların geniş bir pano üzerinde ardışık olarak sıralanması, “storyboard”. 
  4. M. Halit Koçak, 2020 (

  5. Pink Floyd yalnızca Atreides Hanesi’nin yer aldığı sahneler için film müziği hazırlayacaktır, Harkonnen Hanesi için ünlü Fransız prog rock grubu Magma ile anlaşılır.
  6. Yıldız Savaşları: Yeni Bir Umut.
  7. Mouvement Panique (“Panik Hareketi”), Fransız tiyatro yönetmeni ve yazar Fernando Arrabal, şair ve yönetmen Alejandro Jodorowsky ve Fransız ressam- yazar Roland Topor tarafından 1962 yılında Paris'te kurulan deneysel sanat ve tiyatro hareketidir. Bu hareket, genellikle absürd, kara mizah, saykedelik ve provokatif ögeleri içeren performanslar ve gösterilerle tanınır.
  8. Hayao Miyazaki’nin, 1982-1994 arasında yayımladığı ve “Rüzgar Vadisi’nin Nausicaä’sı” adını taşıyan ünlü manga dizisi. 

Miyazaki Mœbius’a, Mœbius Miyazaki’ye hayrandır; hatta Mœbius bu yüzden kızının adını “Nausicaä” koymuştur.

Paradisio - kiCswiLA?
Mœbius, Dante’nin İlahi Komedyası, 1999

Önceki ve Sonraki Yazılar
Oğuz Pancar Arşivi