"Mavi Boncuk" filminin üzerinden tam 48 yıl geçti. Şimdilerde suarelerin içkili menülerine internette "erişim sağlanamıyor". Sofralarda Dimitrakopulo şarabı tarih oldu, "Bir Gece Ansızın Gelebilirim" şarkısı hiç de aşkla söylenmiyor. Akordu bozuk bir 2022 Türkiye'si... Dünya Kupası'nda birayı "kısmen serbest" bırakan dost ve müttefik (!) ülke Katar'ı andırıyor!

Çoğumuz gazinoların altın çağına yetişemedik ama Yeşilçam sağ olsun... Matine ve suarelerin, uvertür ve oryantallerin dünyasına ekranda tanıklık ettik. Neler yoktu ki o rengârenk âlemde... Şık hanımefendiler ve kalantor beyler, masalar arasında dolaşıp çiçek satan bahtsız kızlar, assoliste "ikram edilen" çelenkler, "viski açtıran" kabadayılar, belalılar ve ille de mekânın patronları... İster "Şabaniye"ye göz koyan yaşlı çapkın Laz Dursun olsun, ister Azize'ye şöhret kapılarını açan Arnavut Osman... Her filmin kendine göre bir "Gazinocular Kralı" vardı!
Ve çeşit çeşit "racon" tabii... Hesabı tastamam ödemek gece hayatının olmazsa olmazıydı. İşte "Mavi Boncuk" filminde Baba Yaşar ve dostları... Neşe içinde rakı içiyor, "zenginlerin her gün gittiği" gazinoda felekten bir gece çalıyorlardı. Ama ceplerinde üç otuz parayla "fikis menü" diye en ön sıraya, yani "faça masa"ya oturmuşlardı. Garson adisyonu getirdiğinde acı gerçek ortaya çıkacak ve kahramanlarımız gazinonun sert yüzüyle tanışacaktı. Kredi kartı yok ki o zaman, çıkar koy masaya... "Yetersiz bakiye"nin karşılığı tertemiz bir dayaktı.

BİR GECE ANSIZIN SEVEBİLİRİM!

Sonrası malum... Saf ve iyi niyetli altı kafadar, intikam almak için assolist Emel Sayın'ı halıya sarıp kaçırıyordu! Fidye olarak istedikleri 100 bin lirayla kendi gazinolarını açacak, mahalleliyi yemeğe ve içkiye doyuracaklardı.
Derken film bu ya, çatı katında rehin tuttukları Emel Sayın'la giderek kaynaşıyor, hatta birbirlerini sevmeye başlıyorlardı. Ve en ilginci... "Bir gece ansızın gelebilirim. Beni bekliyorsan, uyumamışsan, sevinçten kapında ölebilirim"... Dimitrakopulo şarabının eksik olmadığı "fukara sofraları"nda hep beraber söyledikleri aşk parçasıydı! Hatta güfteyi karıştıran Kaymakam Cafer'e (Kemal Sunal) Baba Yaşar'ın (Münir Özkul) tepkisi, "Rezil ettin güzelim şarkıyı!" olacaktı.
Neyse efendim, finalde fidye alınıyor, "Mavi Boncuk Gazinosu"nda Emel Sayın'la "Yakışıklı"sı (Tarık Akan) birbirlerine kavuşuyordu. Jetonlu telefonların, plak ve pikapların Türkiye'sinde bir masal daha mutlu sona ulaşmıştı!

FİKS MENÜ: BURJUVA BELİRSİZLİĞİ

Ertem Eğilmez'in 1974 tarihli klasiğinin üzerinden tam 48 yıl geçti, geriye ne Maksim'ler, ne Çakıl'lar kaldı. Ama Emel Sayın?.. O hâlâ gerçek bir stardı ve buyurun... İnternette sürekli reklamı dönen "Yeni Bi' Fest"te Kenan Doğulu ile birlikte karşımızdaydı!
Sahi, neydi ki "Yeni Bi' Fest"? Linke tıkladığımızda Biletix'e yönlendiriliyor, "Türkiye'nin en büyük açık hava gazinosu"na davet ediliyorduk. Oturma düzeninde masalar "gazino kültürüne uygun" tasarlanmıştı. Bilet fiyatları sahneye yakınlığa göre değişiyordu ve kişi başı 900-1500 lira arasıydı. Peki böyle nostaljik bir ortamda başka neler vardı?
Bilet fiyatına dâhil olan "Hilton'un özel menüsü", meze tabağı, ana yemek, tatlı ve meyveden oluşmaktaydı. İyi de ne mezesi? Gaziantep ezme, deniz baklası, Kandıra yoğurdu, susamlı gevrek ve Hiltonpare "gibi" çeşitler olabilirdi! Olmayabilirdi de demek ki... Kesin olan, ana yemek balık ya da tavuk değil, kırmızı etti. Rosto mu çöp şiş mi?.. Minimum 50 dolar ödeyip karşılığında ne alacağını bilememek... 21. yüzyıl Türkiye'sinin orta sınıfına özeldi!

BİR RAKI SORUŞTURMASI!..

Yahu doymaya gelmedik sonuçta. Rakı var mı rakı, sen ondan haber ver! Biletix'te bu konu da hayli belirsizdi. Gerçi "sınırsız içecek"ten söz ediliyordu ama karşımıza limonlu gazoz ya da ice-tea de pekala çıkabilirdi! Şu hâlde en iyisi, internete bakmaktı.
Nitekim Google'da aratınca "Yeni Bi' Fest"in bu yıl 7. kez düzenlendiğini öğreniyorduk. Festivalde daha önce Sezen Aksu'dan Kibariye'ye, Levent Yüksel'den Selami Şahin'e çok sayıda ünlü isim sahneye çıkmıştı. Gidenler etkinliği öve öve bitiremiyor, servis, lezzet ve ambiyansa 10 üzerinden 10 veriyorlardı. Zaten bu yılki biletler de çıktığı gibi tükenmişti.
Hani 2019'da Sıla'nın sahnede kadeh kaldırıp olay olduğu konser vardı ya hani... Hah, işte o da "Yeni Bi' Fest"in ta kendisiydi. Yani... Düzenleyen bizzat Yeni Rakı'ydı ve "Hep Yeni Kal" diye bir sayfa açmıştı. Tıpkı logosunu "+1"e dönüştüren kadim Efes Pilsen ya da "Kendine Has" Bomonti gibi... Yeni Rakı da 2014'teki yasaklardan sonra dünyaca ünlü markasını bu şekilde "gizlemişti". Aynı günlerde 2022 Dünya Kupası'nın ev sahibi Katar, "Müslüman bir ülke" olarak maç günleri bira satışına "kısmen serbest" bırakıyordu. "Alkol yasak" ama tam da değil... Söz konusu ticaret olunca din ve "özgürlükler" ne güzel iç içe geçmişti!

NEYSE Kİ DAYAK YEMİYORUZ!

Türkçede "gazino" sadece neonlarla süslü alaturka gece kulüpleri değil, aynı zamanda halk dilinde "asker kantini"dir. Orada erat için tek eğlence çayla bisküvi tüketmek ve bangır bangır TV izlemektir. Ekranda hangi şarkının çalacağına, hangi dizinin izleneceğine en kıdemli asker, yani tek bir kişi karar verir.
İşte 2022'de hâl-i pür melalimiz böyle Baba Yaşar... Bugünlerde Türkiye de kocaman bir asker kantinini andırıyor. Emel Sayın ne mutlu ki aramızda... Ama zenginler bile yılda sadece bir kez gazinoya gidebiliyor. "Fikis menü" hâlâ var ama ne olduğunu öğrenmek için adeta bir "swinger partisi"ne, yasa dışı bir eyleme katılacak "suçlu" gibi, derin araştırmalar yapmak gerekiyor! Spotify'da müzik bedava, Youtube'da konserler 7/24 "canlı"; şeyhler ve müritler "locası" gençlik festivallerini yasaklayıp duruyor. Dimitrakopulo tarih oldu, şaraplara yeni zam bekleniyor. Ve tabii "Bir Gece Ansızın Gelebilirim" şarkısı... Aşkla ve muhabbetle değil, öfke ve düşmanlıkla söyleniyor.
Akordu bozuk kemanların "Yasaklar Gazinosu"nda yüklendikçe yükleniyoruz kredi kartına... Neyse ki şimdilik kimse gelip bizi dövmüyor!