Genç yaşta bel fıtığı uyarısı: suçlu teknoloji mi, spor mu?

Son yıllarda bel fıtığı vakalarında dikkat çeken bir değişim yaşanıyor. Eskiden genellikle 30 yaş üstü bireylerde görülen bu rahatsızlık artık lise çağındaki gençlerde de ortaya çıkabiliyor. Özellikle gençlerin ekran başında uzun saatler hareketsiz kalması, hatalı spor alışkanlıkları ve kilo sorunları bu durumu tetikliyor.

Acıbadem International Hastanesi’nden Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Ferda Özdemir, bel fıtığının görülme yaşının giderek düştüğünü vurguluyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2022 yılı verilerine göre, 15 yaş ve üzeri bireylerin neredeyse üçte biri son bir yıl içinde bel bölgesiyle ilgili şikayet yaşamış. Kadınlar arasında yapılan bir araştırmada ise bel ağrısıyla doktora başvuranların yüzde 67’sinin bel fıtığı tanısı aldığı tespit edilmiş.

Ekran başında geçen saatlere dikkat

Modern yaşamın bir parçası haline gelen bilgisayar, tablet ve telefonlar; yanlış duruşla birleşince gençlerin omurgasına ciddi zarar verebiliyor. Özdemir, kambur oturma, sürekli öne eğilme gibi alışkanlıkların bel disklerine fazla yük bindirdiğini belirtiyor. Bu baskı zamanla disklerde kayma veya yırtılmaya yol açıyor.

Spor yaparken yapılan hatalar risk yaratıyor

Gençler arasında giderek yaygınlaşan ağırlık çalışmaları da bir diğer tehlike kaynağı. Isınmadan yapılan egzersizler veya yanlış teknikle kaldırılan ağırlıklar omurgada zorlanmaya sebep olabiliyor. Özdemir, “Ağırlık antrenmanlarında önce ısınmak, ardından doğru teknikle çalışmak çok önemli. Aksi halde genç yaşta omurga hasarı kaçınılmaz olabilir” diyor.

Obezite, stres, sigara… hepsi etkili

Hareketsizlik dışında kilo artışı, yoğun stres ve sigara kullanımı da bel fıtığı riskini artıran diğer nedenler arasında. Özdemir, bu unsurların bir araya gelmesinin gençleri erken yaşta bel sorunlarıyla tanıştırdığına dikkat çekiyor.

Bel fıtığı ameliyatsız da tedavi edilebiliyor

Toplumda yaygın inanışın aksine, bel fıtığı tanısı konulan hastaların sadece küçük bir bölümü ameliyat gerektiriyor. Prof. Dr. Özdemir, sinir hasarı bulunmayan vakalarda fizik tedavi, ilaç ve egzersizlerle başarılı sonuçlar alındığını söylüyor. Düzenli egzersizle kaslar güçleniyor, sinirlere olan baskı azalıyor ve ağrılar hafifliyor.

Önlem almak iyileşmenin önünü açıyor

Uzmanlar, bel fıtığından korunmak için erken önlemlerin önemine vurgu yapıyor. Doğru oturma alışkanlığı, bilinçli spor yapma, düzenli egzersiz ve kilo kontrolü genç yaşta omurga sağlığının korunmasına yardımcı oluyor. Özdemir son olarak şu uyarıyı yapıyor: “Aynı hatalar tekrarlandığında, ağrı da geri döner.”