Çok heyecanlanırdık Kürşat ve ben. Bir ay kalırlardı. Köşede kendilerine göre kurdukları mini tamirhane, bir anda yaptıkları gölgelik altında turu sayısıyla bildikleri bir muhasebe. Bisikletlere ve motosikletlere hayranlıkla bakardık. 

Paralarımızı saydıktan sonra Kürşat feragat eder, ben bisiklete binerdim. Mutlak paramız kalır, Kürşat motora binmek ister ama ben izin vermezdim. Ama ikimizin de hayali birlikte motosiklete binip gülümsemekti. 

Eve döndüğümüzde annemiz, “Neredesiniz, aç kalmadınız değil mi” diye sorar. Kürşat ise motosiklet hayalinin hayata geçmemesinden ötürü beni hafifçe satar ve “Abim hiç bisikletten inmedi ki” derdi. Annem gülümser karnımızı ayrımsız doyururdu. Yazdıkça yeni hikayeler geliyor aklıma ama onlar sonra. 

Tur attığımız o meydana dönelim. O alanda en çok duyulan ses “Abi bir tur daha yapabilir miyim” idi.

“Abi bir tur daha”

Allah’tan babam bunları hiç görmedi...

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Son kez rey istiyorum” sözlerini işittiğimde aklıma bunlar geldi.

23 senedir en üstte, sahip olmadığı bir şey kalmadı. Ama hala, özellikle de İstanbul için “Son kez rey istiyorum” diyebiliyor. 

Anlıyorum. 

O son turun bittiğini anladığınız anda bisikleti yahut motosikleti yalap şalap yapılan o barakaya asla götürmek istemezdiniz. Pedalı hafifletir, “Yol bitmesin” derdiniz.

Memlekette sağcılar hep aynı yerden vuruyor. Özal da yaptı bunu, gözümle gördüm.

Ama olmuyor...

Recep Tayyip Erdoğan ve onun ilk çemberi, Tanrı uzun ömür versin, ölseler dahi son kezi yaşatmazlar. Erdoğan’ın oyuncak haline getirdiği son kez sözleri kim için biliyor musunuz? Yoksulluktan kuruyan gözyaşları için. 

Lafı nereye getireceğim?

Ne kadar haziniz, hüzünlüyüz. İktidarı, muhalefeti önümüzde ne var yahu? 

Kibir bir yanda öfke diğer yanda. Her yerde para ve rant konuşuluyor. Perde perde söylemler. Hikayesi olmayan vaatler.

Sahte videolar, uydurma tartışmalar. Anketlerin oyuncağı olmuş çocuklar. Bizim çocuklarımız. 

Ey ahali işitin. Seçim bu seçim değil. Herkesin seçimi 2028. Kimsenin ne yoksullukla derdi var ne pahalılıkla ne kanalizasyonla ne trafikle ne de depremle. Keşke biri çıksa da ampulü yaksa ve “Kral çıplak” dese.

Bizi yoksullaştıranlardan, derelerimizi, yaylalarımızı, meralarımızı satacak kadar düşenlere, Cumhuriyet tarihinin en çok vergisini toplayıp milletle paylaşmayanlara elbet bir yanıt olacaktır.

Ramazan başladı, mübarek olsun. O mübarek tüm kararlarınızı Tanrı da görsün. Hayırlı ramazanlar.