Okan Deniz, Okan Çelik ve Ekim Kardeş'ten oluşan Uzay Böcekleri, sözleri ve müziği Orhan Deniz'e ait olan yeni şarkıları “Bırakın Beni”yi 80’ler Production etiketiyle tüm dijital müzik platformlarında yayınladı. Çağımızın şimdiden kronikleşmiş hastalığa dönüşen “modern bireyin yalnızlığı” ve “kapana kıstırılmışlığını”, tavrı net şarkı sözleri, progresif sound’uyla anlatan grup, şarkıya yakışan distopik klibiyle de dikkat çekiyor. Uzay Böcekleri’nin geçmişini, “Bırakın Beni”yi ve şarkının işlediği konuyu masaya yatırdık. 

“Uzay Böcekleri” ismi nereden geliyor? 

Okan Çelik: Grubumuzun ilk parçası ve müzik videosunu bitirdikten sonra tam iki hafta boyunca isim düşündük. Birçok arkadaşımıza fikrini sorduk ve onlarca isim arasından bu ismi seçtik. Bu ismi bize öneren ise çok sevdiğim bir üniversite arkadaşımdı. Hayatının bir döneminde rüyasında uzay böcekleri gördüğünü anlatıp bu ismi önermişti. 

Nasıl bir araya geldiniz? 

Okan Deniz: İlk tanışmamıza kadar gidecek olursak, Okan'la lise yıllarında metal grubu kurma çalışmaları sırasında tanıştık. Bir müzisyen ilanı verilen sitede “Metal grubuna vokalist aranıyor” ilanını gördüm ve yazdım. Böylece tanışmış olduk.

Okan Çelik: Aynı dönemde Ekim'le de arkadaşlığımız başlamıştı. Üçümüz birlikte sayısız sefer doğaçlama çalıp söyledik o dönemde. Yıllar geçti (10 yıl kadar) Okan'la yeni bir şeyler yapmayı düşündük ve böylece Uzay Böcekleri kurulmuş oldu. Uzay Böcekleri'nin ilk teklisini yayınladıktan sonra Ekim'in de grupta olması gerektiğini düşündük ve teklif ettik.

İlk şarkınız “Eyvallahın Yok”tan itibaren yayınladığınız tüm şarkılarda farklı türlerde gezinmişsiniz ya da farklı türleri bir araya getirmişsiniz. Bu kafanıza takılma durumu mu yoksa seviyor musunuz dolanmayı? Nasıl bir rahatlığı var bunun? 

Ekim Kardeş: Evet, doğru bir gözlem. Müziğimizde farklı türleri bir araya getirme ve çeşitlilik sunma konusundan kesinlikle keyif alıyoruz. Bu durumun müzikal vizyonumuzu genişletip yaratıcılığımızı geliştirdiğini düşünüyorum.

Okan Çelik: Parçalar genellikle çok basit fikirler üzerinden ortaya çıkıyor ve yapım sürecinde onlarca farklı hâle giriyor; bu konuda kendimize bir sınır koymuyoruz. Bitmesi gerektiğini düşündüğümüzde ise ortaya çıkmış olan şey, yaptığımız diğer parçalara benzemiyor. İşin zor kısmı parçanın hangi türde olduğunu söylemek sanırım.

Şarkı sözlerinizde de lafı çok dolandırmıyorsunuz. Aklınıza bir şey takılmış. Sizi rahatsız etmiş ya da sevindirmiş. Şarkıyı kurmuşsunuz, “Mevzu budur!” deyip şarkıyı çıkarmışsınız gibi. (Bu kadar kolay değildir tabii ki o ayrı mesele.) Ama bu net tavrın dinleyiciye ulaşmasındaki samimiyeti önemiyorum. Tercih meselesi elbette ama kelimelere binlerce takla attıran şarkı sözleri biraz yapay kalıyor. Kalıcılığını da tartışmaya açmak gerekir. Bunda topluca “aforizma manyağı” hâline gelmiş olmamızın etkisi var galiba. Siz neler söylemek istersiniz işin bu “ifade” kısmıyla ilgili?

Okan Deniz: Galiba sözlerimizi süslemeyi, dolandırıp uzatmayı pek sevmiyoruz. Her şarkı anlatım biçimi bakımından farklılık gösterse de, olabildiğince net bir şekilde özüne gitmeye çalışıyoruz.

Okan Çelik: Okan (Okan Deniz) genellikle şarkı sözlerinin büyük bir kısmını yazıyor ancak benim asıl işine karıştığım nokta bu! Her parçada bir ya da birkaç slogan olmasını istiyorum; bazen bir kelimelik, bazen bir cümlelik. Müziğin dinamiği yükseldiğinde bu tür basit sözlerin daha etkili olduğuna inanıyorum.

Yeni şarkınız “Bırakın Beni”yi ilk kez dinlemeye başlayacaklardan gelecek, “Hayko Cepkin’e benziyorlar,” yorumlarına hazır mısınız? 

Okan Deniz: Hayko Cepkin'e benzetileceğini düşünmemiştik ama bu benzetme hoşumuza gitti. Kendisini çok severiz.

Ekim Kardeş: Türk müziği ezgileri, uzun vokaller ve sert bir sound var parçada. Evet, Hayko Cepkin'e benzetilmesi olası. Ben de Hayko Cepkin'i çok severim.

“Bırakın Beni” nasıl ortaya çıktı? Hayatı bu kadar genellediğinize göre rahatsız olduğunuz epey bir şey var sanırım. Sizden dinlemek isterim… 

Okan Deniz: Bırakın beni, sevgili abim Orhan Deniz'in bir gece hissedip kaydettiği bir performans videosu ile geldi. Uzay Böcekleri nasıl yapar diye düşünürken başlamış olduk ve sonuç böyle oldu.

Okan Çelik: Şarkının sound’u, sözleri ve görselinin birbirini tamamlamasını istiyoruz. “Bırakın Beni”de de bir rahatsızlık ve gitme isteği gibi samimi ve güçlü bir duygu var. Hepimizin bazı dönemlerde hissedebileceği türden. Şarkıyı işledikçe ona karanlık ve sert bir hava da katmayı başardık. Sanırım pek güzel insanlar değiliz.

Şarkıda çağımızın “kıstırılmış” insanına vurgu yapıyorsunuz. “Sesler yalancı/yüzler yabancı.” Ve rahat bırakılmak istiyor arkadaşımız binlercemiz gibi. Fakat sizin bağıra çağıra söylediğiniz ve haklı olduğunuz bu durumdan mustarip binlerce insan şikayet ettiği hayatı yaşamaya devam ediyor. “Bırakın Beni”yi dinlerken size eşlik edip kurtlarını döken insanlar için Pazartesi sabahı saat 09.00’da her şey kaldığı yerden devam ediyor. Bu vazgeçemeyiş, tüketmekten vazgeçemeyişimizle ilgili diye düşünüyorum ama ilk başta kendimizi tükettiğimizin farkında değil miyiz sizce? 

Ekim Kardeş: Bu derinlemesine düşünülebilecek bir konu. Böyle şarkılar bazı insanları daha da bataklığa saplarken, bazılarını besliyor ve sanırım insanların çoğu melankoliden keyif alıyor. Sonuçta, en eğlenceli şarkıda bile bir problem anlatılmaz mı?

Okan Çelik: Yaşam devam ediyorsa, sorunlar da devam ediyor. Aslında bütün şarkılar da bu döngüyü anlatıyor. Kendi kendimizle uğraşmayı seviyoruz.

Bir “kapan” içindeki “modern insan” üzerine sanatsal anlamda çok fazla üretim var. Dinleyeni, izleyeni, okuyanı da çok. Havaya gitmiyor yani üretilen. Etkinin kalıcılığında problem var diye düşünüyorum ve açıkçası anlamakta da biraz zorlanıyorum. Mecburiyetler bunun başında geliyor olabilir ama sizin şarkıda dediğiniz gibi “başka bir dünya var.” Neden oraya bir türlü gidemiyoruz? 

Okan Çelik: “Kapan” içindeki “modern insanı” anlatan eserleri tüketmeyi ben de çok seviyorum. Herkesin her şeyi bilmesi ama hiçbir şey yapmıyor olması, belki de çağımızın toplumsal hastalığıdır. Ancak bu hastalığa sebep olan şey, mecburiyetlerle birlikte insanların çağımızın getirdiği sahte mutluluk kaynaklarıyla kendini tatmin ediyor olması olabilir.

Okan Deniz: Geldiğimiz gibi gidiyoruz hepimiz gerektiğinde. Şarkının sözlerindeki "başka bir dünya" ifadesi de aslında çok anlamlı olabilir. Şarkı sözleri, her insana farklı şeyler anlatır. Dinleyicilerin kendilerine göre birçok anlam çıkaracağını düşünüyorum.

Ekim Kardeş: Neticede, başka bir dünyaya ulaşsak bile, başka dünyalara özlem asla bitmeyecek gibi geliyor bana. Yani oraya ulaşmak imkansız.

Uzay Böcekleri neler yapacak bundan sonra?

Okan Çelik: Bundan sonraki süreçte, arayı fazla açmadan yeni şarkılar ve müzik videoları üretmeye devam edeceğiz. Kafamızda birçok farklı tarzda proje bulunuyor, hatta bazıları neredeyse tamamlandı bile.