Kerem Kırçuval

Kerem Kırçuval

İCAZET

Yasaklı olduğu dönemde Beyaz Saray’da kırmızı halıyla karşılanmasına, Avrupalı liderler tarafından birinci derece protokol uygulanarak ağırlanmasına alkış tutanlar ‘icazet’ kelimesini öğrendi.

‘İzin, onay, onaylama’ anlamına gelir icazet kelimesi. Bunu, anlamını dert etmeyip birilerine pek yakıştıranlar için söyleyeyim.

Sayın Bay Kemal’in bence gecikmiş ABD seyahati aslında içeride sözü bitenlere bir dert oldu.

Bay Kemal, “Bilim” dedi, “Biden” yanıtı aldı. “Üniversite” dedi, “FETÖ” yanıtı aldı. Gitti, yapımı devam eden meşhur gökdelenin önünde taze televizyon muhabirlerini kıskandıracak anons çekti. Yine de mesajı, bence yüzde yüz işlerine gelmediğinden, anlaşılamadı.

Çünkü ezber de bir yere kadar. Torba örgüt ile CHP’yi bir tutanların da ezberi bozuldu.

Gezisine eşlik eden gazetecilerden hiçbir anını gizlemeyen Bay Kemal’in 8 saatlik karayolu seyahatine takıldılar. Herkes sersem, bunlar da akıllı. Biz biliriz bu numaraları da bari birbirinize yapmayın.

Sonunu baştan yazdığınız geziyi, kendinizin bile inanmadığı komplolarınızla kirlettiğinizi sanıyorsanız, yanılıyorsunuz.

Aslında tuhafınıza giden ne biliyor musunuz? 20 yıldan beri kafanıza vura vura öğrettikleri! İş bitirme, pazarlık, al gülüm ver gülüm. Sen “Kazan kazan” de ama bir dinle birader. Ayıltmaya çalışıyorum. Debdebe, alışveriş ve gösteriş ve taviz…

Cumhurbaşkanlığına en yakın ismin bir koruma ordusu olmadan son derece sade bir seyahatle ABD’deki bilim insanlarıyla buluşması elbette tuhafınıza gider.

Dünyayı yönettiğini çay ocakları entellerinden işittiğiniz lobilerden biriyle hiç görüşmemiş olması, Beyaz Saray, CIA (Perinçekgiller gibi okumak serbest CİA), Pentagon, FBI’ı da süslemek için ben ekleyeyim, temas edilmemesi ruhunuzda ne büyük bir kırılma yarattı değil mi?

Birbirine fısıldar gibi FETÖ derken çektirdiğiniz fotoğrafları da nasıl unutuveriyorsunuz? Lakin arşiv unutmuyor. Bir terör örgütünün, ben daha da gerçeğini söyleyeyim, aşağılık bir terör örgütünün takvimi olmaz. Şu tarihten önce “Can dostlarımız” şu tarihten sonra “terör örgütü”. Böyle şey olmaz. Terör örgütü, terör örgütüdür.

Bay Kemal inatçı. Gezilerini siz çıldırana kadar sürdüreceğini açıkladı. Çıldırmayın ama takip edin.

Zira sadece Türkiye’de değil ABD’de de gündemi o tutuyor.

Gelelim başörtüsü meselesine. Bay Kemal’in samimiyeti karşısında kılıktan kılığa girenler, Anadolu’da “Bunlar gelirse başörtünüzü açarlar” diyenler her geçen gün daha da kaybettiklerini anlıyorlar.

Daha korkunç olan, bu, Sayın Cumhurbaşkanı’nı daha da sinirlendiriyor.

Adalet Bakanlığı’nın değişiklik taslağını yetersiz bulduğu haberleri geliyor. Arada sırada aynı mesleği yaptığımız isimlerden…

Daha serti isteniyor. Sorun çözülmesin, CHP köşeye sıkışsın, başörtüsü de bizde kalsın.

Başörtülülere ayıp ediliyor. Hem de 28 Şubat’ın, 28 Şubatçıların yaptığından daha büyük bir ayıp.

Geçmişin yanlışlarını üstüne vazife olmadığı halde kabul ederek, kendi tabanı ile kavgayı da göze alan bu çıkışın kıymeti anlaşılmıyor ve Bay Kemal’in iktidar olmaları halinde meseleyi ilk haftada Anayasa’ya hak ettiği şekilde koyacağı da işitilmiyor.

Sağır vicdanlar duymasa da kalbi açıklar görüyor merak etmeyin.

“İlk haftaya sığdıracak çok şey oldu” diyenleri anlıyorum. Bundan da merak etmeyin. Değişim bereketiyle gelir.

Ne diyor Edip Cansever? *“Her yere yetişilir / Hiçbir yere geç kalınmaz”

*Edip Cansever - Mendilimde Kan Sesleri

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kerem Kırçuval Arşivi