Tabi fidye

Standard Oil Company, Inc. veya sadece Standard Oil, önce ABD içinde, sonra ABD dışında petrol rafinerileri açan, aynı zamanda bu petrolleri taşıyan ve pazarlayan ABD merkezli bir şirketti. 1870’de John D. Rockefeller’ın girişimciliği ve finansör Henry Flagler’in maddî yardımlarıyla Ohio’da kuruldu. Zamanla dönemin dünyasının en büyük petrol şirketi olma konumuna geldi.
• • •
Petrol endüstrisinin “Üreticiler” ve “Rafinericiler” olarak iki büyük gruba ayrıldığı o günlerde, “Merkezi Rafinericiler Birliği” Başkanı olan Rockefeller yaptığı manevralar ile sektörde kontrolün tamamen Rafinericilerin elinde geçmesini sağlayarak, 1883’de, kıtanın tamamında tek söz sahibi olan “Standart Oil Tekeli“ni oluşturdu.
• • •
1885e gelindiğinde, Standard Oil, pek çok devletten fazla geliri olan, politikacılara düzenli olarak rüşvet dağıtan, gelirinin %70den fazlasını kıtalararası ticaretten elde eden ve sahip olduğu devasa gelir sayesinde kendi istihbarat teşkilatını kurarak rakipleri, devlet başkanları ve hedef pazarları hakkında bilgi edinen “Devlet içinde devlet” haline gelmişti.
• • •
1905 yılında bir gün, Rockefeller, Pocantico’daki köşkünde Standard Oil’un Genel Müdürü John D.Archbold’u yemeğe çağırmıştı. Archbold moralinin neden bozuk olduğunu anlattı. Missouri Mahkemesi Standard Oil’u rekabeti kısıtladığı gerekçesiyle 1 milyon dolar cezaya mahkûm etmişti. Daha da kötüsü, hâkim, grup şirketlerinden Water-Pierce Company’yi tröstten ayırarak bağımsız bir şirket haline getirme emri de vermişti.
• • •
Yani, Roosevelt yönetimi, anti-tröst yasalarını kullanarak tarihin ilk ve en büyük tröstünü parçalamaya hazırdı. Indiana ve Ohio’da da davalar sürüyordu. Rockefeller sonunda dayanamayarak, ‘‘Haksızlık bu. Hükümet’in bizi parçalamak için aklını kaçırmış olması lazım. Ne yani, Amerika petrol piyasalarında hakimiyetini bölük pörçük bin tane şirketle mi sağlayacak?’’ demişti.
• • •
Theodore Roosevelt döneminde, 1907de, özel savcı Frank Kellogg Standard Oilin, o zamanın şartlarında inanılmaz bir rakam olan milyar dolar üzeri karları ile, Sherman Yasası uyarınca tekel oluşturduğuna dair bir rapor hazırladı ve 1911de Amerikan Yüksek Mahkemesi Standart Oil Tekelinin dağıtılmasına karar verdi.
• • •
Böylece Standart Oil otuz beş ayrı şirkete bölündü.
• • •
Eski bir ilaç satıcısı olan John D. Rockefeller, kurduğu şirketin parçalanması konusunda mahkemenin verdiği karara hiç de şaşırmış görünmedi. Bu yeni şirketlerin en büyüğü olan, New Jersey Standart Oil (daha sonra Exxon), çok eleştirilen ebeveynine neredeyse tıpatıp benzeyen bir rol üstlendi.
• • •
Daha büyük Standart şirketleri arasında New York Oil Company (Socony, daha sonra Mobil) ve California Standart Oil (Socony, daha sonra Chevran) vardı. Standart Oil’in uluslararası tekelini kırarak kredi toplayan şirket Shell Petrol’dü.
• • •
Kurucusu Marcus Samuel, Londra, East End’de büyüdü, burada babasının küçük bir biblo dükkânı vardı. Petrol denemeleri 1903 yılında başlamış olsa da petrole yeniden dönmeye dair ana sorun Britanya’nın hiç petrolü bulunmaması, buna karşılık bol miktarda kömürü olmasıydı.
• • •
Çözümü bulan o zamanlar amiralliğin ilk lordu olan Winston Churchill oldu. Bu, Marcus Samuel için pek de karlı olmayan bir çözümdü. Ama bu çözüm dünyanın en büyük petrol üretim bölgesini -Ortadoğu’yu- geniş ölçekli sömürüye açacak ve Britanya’yı bu bölgenin gelişmesinde gelecek yüzyılda öncü bir güç yapacaktı.
• • •
“Uluslararası Petrol Karteri” adlı rapor, bir şüpheyi teyit etti: Dünyanın en büyük şirketlerinin yedisi, geçen çeyrek yüzyılda bir kartel gibi hareket etmişlerdi.
• • •
Üç eski Standart Petrol şirketi New Jersey Standart Oil (Exxon), New York Standart Oil (Socal, daha sonra Chevron) iki Britanya devi Hollanda Kraliyet Shell ve Anglo-Fars ve iki diğer öncü ABD şirketi, Gulf Oil ve Texaco birleştiler.
• • •
Bu yedi şirket, beraberce dünyayı tabi fidyeye tuttular.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kubilay Kaptan Arşivi