Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde açılış coşkusu
(ANTALYA) - 62. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin açılış töreni bugün gerçekleştirildi. Etkinlikte, Onur Ödülü sanatçılar Settar Tanrıöğen ve Serap Aksoy'a, Sinema Emek Ödülü ise senarist-yazar Feride Çiçekoğlu'na takdim edildi. Başarı Ödülleri ise oyuncular Merve Dizdar ve Selahattin Paşalı ile buluştu.
Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği bu 62. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, Türk ve dünya sinemasının ünlü isimlerini, sinema tutkunu genç yetenekleri ve sinema fanatiklerini bir araya getirirken; kırmızı halı geçişinin ardından Cansu Canan Özgen ve Alpdoğan Esenoğlu'nun sunumuyla açılış yapıldı. Ancak bu gelenekte Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'in koltuğu boş kaldı.
Ulusal Jüri Başkanı olarak görevine devam eden yönetmen Ömer Vargı, şöyle ifade etti:
"Bir protokol sıralaması yapmadan selamlamak istedim. Sinemanın böyle bir özelliği vardır; filmi izlerken okuma yazma bilmiyor olabilirsiniz, profesör olabilirsiniz, çöpçü olabilirsiniz, üst düzey yönetici olabilirsiniz ama herkes aynı duyguları paylaşır. Bunu günlük hayatlarında belki yapamazlar çünkü bir arada bulunamazlar. Dünyanın ve ülkemizin hak ve adalet konusunda çok zorlu bir dönemden geçtiğine değinen Vargı, "Umarım bu festival harika geçer ama gelecek yılki festivalin daha da güzel olmasını ümit ediyorum. Belki bu duygularımıza yanıt bulabiliriz. Jüri olarak adaletli bir tavır sergileyeceğimize söz veriyorum."
"Antalya yine dimdik ayakta; Sinemanın, insanlığın ve umudun yanındayız"
Geceye; Muhittin Böcek ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel de mesaj gönderdi. Böcek, mesajında şunları kaydetti:
"2019'da tekrar özüne döndürdüğümüz Altın Portakal'ın açılışında aranızda olmayı çok arzulardım. Fiziksel olarak yanınızda olamasam da kalbim, heyecanım ve mutluluğum sizinle. Antalya her zamanki gibi sinemanın, emeğin ve özgürlüğün kenti olmaya devam ediyor. Uzun yıllardır bu kente hizmet ederken şuna inandım: sanat, bir toplumun en güçlü nefesidir. Adaletin, eşitliğin ve özgürlüğün olmadığı yerde sanat da eksik kalır. Antalyalıların kalbi her şeye rağmen yine "kalpten" atıyor. Bu festival sadece beyazperdeye değil, emeğe, dayanışmaya ve gerçeğe ışık tutuyor. Bu ışığın hiç sönmemesi için katkıda bulunan herkese teşekkür ediyorum. Bugün yanınızda olamamış olsam da, Antalya yine dimdik ayakta; sinemanın, insanlığın ve umudun yanındayız."
Özel ise mesajında "Altın Portakal Film Festivali, sinema dünyamıza pek çok değerli isim kazandırdı ve ödül alacak tüm sinema emekçilerimizin yanı sıra yarışmalara katılan tüm isimlerin de sinemamızın büyük isimlerinin açtığı yoldan ilerleyeceklerine yürekten inanıyorum." ifadelerini kullandı.
Festival Başkanı ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Büşra Özdemir de şöyle konuştu:
"1964 yılında Dr. Avni Tolunay'ın öncülüğünde açılan sanat perdelerini, bugün aynı heyecan, tutku ve kalpten gelen bir inançla aralıyoruz. Bu festival yalnızca film gösterimleri değil, aynı zamanda özgürlüğün, dayanışmanın ve umudun da bir perdesidir. Bu perde, insanlığın ortak vicdanı ve gerçeğin ta kendisidir. Bugün burada yalnızca bir festivalin değil, bir inancın, emeğin ve bir yolculuğun başlangıcındayız. İzleyeceğimiz her film bizleri birbirimize daha da yakınlaştıracak ve hatırlatacak ki sanat, güzel ülkemizin kalbidir; o kalp attığı sürece güzel günlere olan inancımız da devam edecektir. Bu geleneği yaşatmak ve geleceğe taşımak ise hepimizin en büyük sorumluluğudur."
25 Ekim'in aynı zamanda Muhittin Böcek'in doğumgünü olduğunu hatırlatan Özdemir, "Belki bugün burada değilim ama onun emeği, inancı ve Antalya'ya duyduğu büyük sevgi burada, bu festivalin her ışığında, her kalp atışında bizimle. Kalpten bir inançla diliyorum ki sinemanın ışığı, Antalya'dan tüm dünyaya yayılsın! Bu festival, kalpten gören ve hisseden herkes için umut olsun." dedi.
"Bu sevgisizlik ve açgözlülük artık sona ersin."
Gecenin ilk Onur Ödülü'nü, Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Büşra Özdemir, sanatçı Settar Tanrıöğen'e takdim etti. Tanrıöğen "Ne diyeceğimi bilmeden burada şaşkınlık içindeyim; festivalde filmim olmamasına rağmen ödüle layık görüldüğüm için festivale minnettarım." dedi.
Oyuncu Serap Aksoy ise Onur Ödülü'nü, Cem Yiğit Üzümoğlu'nun elinden aldı. Aksoy, "Bu ödülü, haksız ve hukuksuz bir şekilde özgürlükleri ellerinden alınan herkes adına kabul ediyorum. Cehennemin ortasında insanlığımızdan utanarak yaşama savaşı veriyoruz; sanatın iyileştirici gücüne sığınarak hayat mücadelesi vermekteyiz. Bu sevgisizlik ve açgözlülük artık bitsin." diye konuştu.
"Gülmeyi cezaevinde öğrendim."
Bu yılki Sinema Emek Ödülü'nün sahibi, senarist- yazar Feride Çiçekoğlu, ödülünü; Sinema Emekçileri Sendikası (SİNE-SEN) Genel Başkanı Galip Görür'den aldı. Çiçekoğlu, "Burada üçüncü kez bulunuyorum; ilkinde senaryo yazmanın öğrencisiydim, ikincisinde çok sevdiğim öğrencim Selman Nacar'ın filmine verdiğim destek dolayısıyla buradaydım. Şimdi bu defa daha fazla anlam kazandığını düşünüyorum; gülmeyi cezaevinde öğrenmek durumundaydınız. Orada yaşamak için gülmek zorundasınız. Emin olun ki orada bulunanlar çok daha güçlenerek, daha kuvvetli bir şekilde geri dönecek; yeni hikayeler yazacaklar. Çıktıklarında onları bu sahnede yeniden alkışlayacağız." ifadesini kullandı.
Görür ise "Sinemanın ışığının düştüğü her yerde hayat vardır, denir. Ancak bugün Gazze'de çocukların üzerine karanlık çökmekte. Gazze'ye ışık olalım." diye konuştu.
Başarı Ödülleri Merve Dizdar ve Selahattin Paşalı'ya verildi
Açılış töreninde genç ve başarılı oyuncuları motive etme amacıyla sunulan Başarı Ödülleri de sahiplerini buldu. Bu yıl Merve Dizdar ve Selahattin Paşalı'nın layık görüldüğü ödüllerin ilkini; festival Uluslararası Jüri üyesi, oyuncu Mehmet Kurtuluş, Merve Dizdar'a verdi. Dizdar, "2022'de "Kar ve Ayı" filmiyle En İyi Kadın Oyuncu ödülümüzü aldığımda beni en çok Antalya seyircisi heyecanlandırmıştı. Seyircilere teşekkür ederim; gerçekten harikasınız! Herkese, dünyadan ve her şeyden uzak, sadece filmleri konuştuğunuz çarpıcı bir hafta diliyorum." dedi.
Oyuncu Selahattin Paşalı ise törene, video mesajıyla katıldı. Paşalı, mesajında "Aileme miras kalacak bu geceye katılamadığım için oldukça üzgünüm. Meslekî yolculuğumuzu onurlandırdığı ve bizi geleceğe yönelik sorumlulukla donattığı için festivale kalpten teşekkür ediyorum. Bu bireysel bir ödül değil; bunu meslekî süreçlerimde üzerimde emeği olan herkese sunuyorum. Merve ile ödülü paylaşmam benim için ayrıca anlamlı; 2017'de tiyatroda yollarımız kesişti ve şimdi ülkemizin en köklü film festivalinde başarı ödülünü birlikte alıyoruz." ifadesini kullandı.
"Yakılan cadıların torunları, yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek meramını anlatacaklar."
Gecede; "Neredeyse kesinlikle yanlış." adlı kısa filmi ile Altın Portakal dahil pek çok ödülün sahibi olan genç yönetmen Cansu Baydar'a ise Genç Sinemacı Başarı Ödülü verildi. Ödülünü, yönetmen Ömer Vargı'nın elinden alan genç yönetmen Cansu Baydar, "İkinci kez bu sahnede olmak benim için çok heyecan verici. İşini tutku derecesinde seven ekibimizin emeği sayesinde buradayım. Hepsine çok teşekkür ediyorum. Biliyorum ki, bir zamanlar yakılan cadıların torunları, yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek anlatmaya devam edecekler." diye konuştu.
Kaynak:ANKA