Giresun'da maden aramalara karşı büyük protesto
(GİRESUN) – Giresun'un Bulancak ilçesinde Karadeniz'e akan Pazarsuyu Deresi çevresine verilen yeni maden arama izinleri, yerel halk ve çevre kuruluşlarının sert tepkisini topladı. Çevreciler ve köylüler, "Doğamız geçmişin mirası değil, geleceğin emanetidir" diyerek seslerini birleştirdi.
Bulancak bölgesindeki son maden arama ve sondaj izinleri, yerel halk ve çevre örgütleri açısından büyük bir rahatsızlık yarattı. Karadeniz'e dökülen ve bölgedeki en önemli su kaynaklarından biri olan Pazarsuyu Deresi etrafında yoğunlaşan madencilik faaliyetleri üzerine, Giresun ve Ordu'daki çevre dernekleri, muhtarlar, siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum kuruluşları ortak bir basın toplantısı düzenledi.
"Bu doğa geleceğin emanetidir"
Bulancak Belediye Başkanı Necmi Sıbıç, basın toplantısında fındık üretiminde yaşanan düşüşleri hatırlatarak madencilik faaliyetlerinin yol açacağı zararlara dikkat çekti:
"Otuz yıl önce Fiskobirlik'e 5 tonun üzerinde fındık veren bir üreticiydim, bu yıl 800 kilo fındık alabiliyorum. Fındığın ekosistemle olan ilişkisini HES'ler bozdu. Şimdi benzer bir tehlike madencilikle karşımıza çıkıyor. Bu doğa bize geçmişin mirası değil, geleceğin emanetidir. Emanetimize sahip çıkmalıyız. Türkiye'de madeni çıkartıp işleyen yok, sadece hammaddeyi yurt dışına satıyoruz. Hammadde satışı ile zenginleşen kimse yok. Gelir ve kalkınma vaadlerine inanmayın."
"Küresel sermaye Türkiye’yi işgal ediyor"
Giresun İl Genel Meclis Üyesi Ömer Cebeci, Türkiye'deki maden politikalarının değişmesini eleştirerek; "1924 Anayasası'nda madenlerin yurtdışına çıkarılamayacağına dair hüküm vardı. Bu hüküm 2006'da kaldırıldı. O tarihten günümüze 260 bin ruhsat verildi, öncesinde sadece 368 ruhsat verilmişti. Bu, küresel sermayenin Türkiye'yi işgalidir. Toprağınıza, suyunuza, geleceğinize sahip çıkın" dedi.
"Madenler ne ülkeye ne köylüye fayda getiriyor"
Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Genel Başkanı Aziz Koçal, madenciliğin yarattığı tahribatın çevre ve toplumsal yaşam üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti;
"Suları içemiyoruz, meyveler bitti"
Fatsa'da madencilik faaliyetlerinden etkilenen yaşlı bir köylü, geçmişte yaşadıkları tahribatı şöyle dile getirdi:
"Sularımız içilmez hale geldi, meyvelerimiz kurudu, üzüm asmaları bitti. Giresun'un yüzde 85'i maden alanı. Su bulamayınca ne yapacağız? Çocuklarımızın geleceği için mücadele etmeliyiz. Çanakkale'de atalarımız kendini feda ettiyse, biz de doğamız için mücadele etmeliyiz."
"Alagöz Maden 139 bin dönümde yeni ÇED süreci başlattı"
Ordu Çevre Derneği Başkanı Ertuğrul Gönül, Doğankent'te çevre felaketine yol açtığı iddia edilen Alagöz Maden'in çevre illerde yeni bir ÇED süreci başlattığını belirterek; "Alagöz Maden, 139 bin dönümlük yeni bir alanda ÇED süreci başlattı. Bu şirket AK Partili bir milletvekiline ait. Sondaja karşı dava süreci başlatıldı, herkesin bu mücadeleye destek vermesi gerekiyor" dedi.
"Bulancak'ın yüzde 99'u maden arama alanı ilan edildi"
Bulancak'taki maden karşıtı platformun sözcüsü, Emeklilerle Dayanışma Sendikası Giresun İl Temsilcisi Erkan Türüdü, bölgede yaşanan tehlikenin boyutuna dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
"Verilen tüm maden izinleri iptal edilmelidir"
"Bulancak'ın toplam alanı 608 kilometrekare. Bunun yüzde 99'u maden arama alanı olarak ilan edilmiş durumda. Art arda şirketlere maden arama izni veriliyor. Bu tehdit artık kapımıza dayandı. Derelerimiz, denizimiz zehirlendi. Balık yemek korkulu bir hâle geldi. Tüm maden izinleri iptal edilmeli, çalışanlar derhal durdurulmalı. Yeni izinler sadece halkın onayıyla verilmeli. Giresun'daki Alagöz Madencilik başta olmak üzere tüm şirketlerin faaliyetleri durdurulmalıdır."
Eylem, konuşmaların ardından atılan "Vahşi madenciliğe hayır" sloganlarıyla sona erdi.
Kaynak:ANKA