Malatya Zaviye Mahallesi'nden yerinde dönüşüm itirazı: 'Cumhurbaşkanı söz verdi, ev alamadık'
Haber: Mehmet Duran ÖZKAN / Kamera: Erdal AKBUĞA
(MALATYA) - Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin ardından rezerv alan olarak belirlenen Malatya'nın Yeşilyurt ilçesindeki Zaviye Mahallesi'nde konut kura çekimleri gerçekleştirildi. Ancak kura sonuçlarını öğrenen hak sahipleri, evlerinin kendi yerlerinde çıkmadığını ifade ederek duruma itiraz etti. Yetkililerden çözüm bekleyen mahalleli, sorunlarına yanıt alamayınca tekrar sokağa döküldü.
Zaviye Mahallesi'ndeki mağdurları temsil eden Hülya Ayabakan, süreç başlangıcında kendilerine yerinde dönüşüm sözü verildiğini hatırlatarak, şunları dile getirdi:
"Bizlere, kendi yerimizden verileceği taahhüt edilmişti. Daha öncesinde de söylenmişti. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız söyledi. Çevre, Şehircilik İl Müdürlüğü'ne de gittik, onlar da aynı şekilde söyledi. Fakat maalesef buradakilerin hiçbiri yerinden çıkmadı. Hep arka taraflarda kalan, kötü yerler çıktı. İyi olan bütün yerler sanki başkalarına verilmiş gibi. Bir de bizim bir duyumumuz var ne kadar doğru bilmiyorum ama duyuma göre Tapu Müdürlüğü'nde, o yerlerine çıkan kişilere sanki evveliyattan orada oturuyormuş gibi bir muamele yapılmış. Onlara da "yerinde çıktı" denilerek Bakanlığa, Ankara'ya öyle bildirilmiş. Oysa hayır, o yerler bize ait. Buradakilerin genel şikâyeti bu yönde.
Bir de tabii ki bu rezerv alanlarında kanunda da şöyle yazıyor: Herkese kendi yeri verildikten sonra, arta kalan kısımlar kuraya dâhil edilir. Avukatlar da bu şekilde söylüyor. Fakat bize kendi yerimiz verilmedi. Şikâyetimiz bu yönde. Benim bir grubum var; orada dört yüz kişiyiz. Fakat sayının daha fazla olduğunu da söylüyorlar. Birçoğu il dışında olduğu için gelemediler. Diğer rezerv alanlarında herkese kendi yerinden, kendi cephesinden daire çıktı. Fakat bize, maalesef Zaviye Mahallesi'nde çıkmadı. Biz aynı binadaki, aynı yerimizdeki komşularımızı istiyoruz. Tapuda kayıtlı kendi yerimizi istiyoruz. Hepimizin ortak talebi bu yönde."
"Rezerv alanda kura olmaz, Tapu sahibine yer verilir"
Zaviye Mahallesi sakinlerinden Baki Gültekin ise sürecin eşitlik ilkesine aykırı bir şekilde ilerlediğini savunarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Temel amacımız, aynı binamızda, komşularımızla birlikte kendi yerimizde oturmaktı. Yoksa bize de Bostanbaşı'ndan yer verildi ama gitmedik. Neden gitmedik? Çünkü yirmi, otuz yıllık komşularımız vardı. Bir aile gibiydik. Zaten bu dairelerin verilme, dağıtılma sebeplerini tam olarak bilmiyoruz ama bu durum eşitlik ilkesine aykırı. Rezerv alanda kura çekimi olmaz. Rezerv alanda önce bina sahiplerine, yani tapu sahiplerine yerleri verilir. Eğer bina stokunda boş kalmışsa, o zaman "karma kura" denilen sistem dışarıdan gelenler için uygulanır. Ama burada tam tersi oldu. Tapu sahiplerini kuraya tâbi tuttular ve herkesi başka bir yere attılar."
"Cumhurbaşkanı söz verdi Ama kimse yerinde ev alamadı"
Yaklaşık 30 yıl boyunca Zaviye Mahallesi'nde muhtarlık yapmış olan Nedim Gündüz, mahalledeki değişimi şu şekilde anlattı:
"Huzurlu bir mahalleydik. Ama ne yaptılar? Yani, İsrail'in Gazze'ye yaptığı gibi, Türkiye Cumhuriyeti hükûmeti de Zaviye Mahallesi'ni darmadağın etti. Ne huzur bıraktılar ne de düzen. Biz hatta AFAD'a da durumu bildirdik. Kendi apartmanımızdan örnek vereyim: Dört tane yaşlı bayan vardı. Onların da listesini aldım, AFAD'a verdim. "Amca, siz kendi binanızı alacaksınız. Hiçbir yere gitmeyeceksiniz, yerinizden verilecek" dediler. Ama öyle olmadı. Orada da verilmedi. Hepimizi dağıttılar. O yaşlı bayanları da perişan ettiler. Bir de söyleyeyim, o da yetmedi. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı eğer bu memlekete gelip "Herkes evini yerinde alacak" diyorsa, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı da gelip aynı sözü veriyorsa; buna rağmen TOKİ istediğini yapabiliyorsa, o zaman demek ki Türkiye Cumhuriyeti artık Cumhuriyet ülkesi olmamış, başka bir ülke olmuş. Ben bu kura çekimine itiraz ediyorum. Cumhurbaşkanı burada konuşmasında söz verdi. "Herkes evini yerinde alacak" dedi. Sağ olsun, ama nerede yerinde verdiler? İşte, bu kadar vatandaş var. Bir tanesine bile yerinde verilmedi, bize de verilmedi. On altı komşumuz vardı. On altısının da evlerini darmadağın ettiler. O bayanlar şimdi beni arıyor, "Nedim amca, ne yapacağız?" diyorlar. Ne yapalım? İşte geliyorsunuz, sağ olun. Allah razı olsun. Ama yapılacak bir şey yok. Konuşmalar burada kalıyor. Cumhurbaşkanı burada konuşuyor, Ankara'ya gidiyor. Çeken biziz. Bu kadar vatandaşımız var, hepimiz de sıkıntı içindeyiz."
"Üç artı Bir evim vardı, iki artı bire razı olun dediler"
Bir diğer mahalle sakini Suna Şentürk ise yaşadığı mağduriyeti bu sözlerle ifade etti:
"Benim de aynı rezerv alandaydı. Üç artı bir evim vardı. Ama şu an bana kurada çıkan, iki artı bir. Gidiyoruz, diyorlar ki: "Çekilen kuraya, aldığınız eve razı olun. Yoksa ondan da olursunuz'. Ya ben bir hak sahibiyim! Nasıl yani? Üç artı birken iki artı bire razı olayım, öyle mi? Bu ne demek? Ben ölmüş eşimin parasıyla dört tane yetimin hakkını savunamayacaksam, bu devlet bana hakkımı vermeyecekse, niye var?"
Kaynak:ANKA