Tunceli Barosu'ndan madencilik faaliyetlerine sert tepki

Tunceli Barosu'ndan madencilik faaliyetlerine sert tepki
Tunceli Barosu, Aleviler için özel bir öneme sahip olan Pülümür ilçesindeki Bağır Dağı'nda devam eden madencilik çalışmalarının çevresel ve inançsal özgürlükleri ihlal ettiğini vurgulayarak, acilen durdurulmasını istedi.

Haber: Caner AKTAN

(TUNCELİ) - Tunceli Barosu, Aleviler için kutsal bir alan olarak görülen Bağır Dağı mevkisinde Şampaşa Kara Derbent Köyü sınırları içerisinde gerçekleşen madencilik faaliyetlerinin çevre hukuku ve inanç özgürlüğü açısından uygunsuz olduğunu ifade ederek, bu çalışmalara derhal son verilmesini talep etti.

Tunceli Barosu, Pülümür ilçesine bağlı Şampaşa Kara Derbent köyü yakınlarında bulunan ve Alevilerin kutsal mekanları arasında saydığı Bağır Dağı'nda sürdürülen madencilik çalışmalarına ilişkin bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan açıklamada, bu faaliyetlerin hem çevre yasalarına hem de inanç özgürlüğüne zıt olduğu vurgulanarak, acilen durdurulması gerektiği belirtildi.

"Geri dönüşü olmayan ekolojik tahribat"

Madencilik uygulamalarının sadece inanç alanlarını değil, bölgedeki doğal yaşamı da tehdit ettiği ifade edildi. Bağır Dağı ve çevресindeki endemik bitki türleri ve zengin yaban hayatının korunması gerektiği kaydedildi.

"Bölgede boz ayı, yaban keçisi, vaşak, kurt ve tilki gibi koruma altındaki türler yaşamaktadır. Madencilik faaliyetleri bu habitatları bozarak geri dönüşü olmayan ekolojik tahribatlar yaratmaktadır. Gürültü, toz, kimyasal atıklar ve patlatmalar hem hayvanların yaşam döngüsünü hem de bitki örtüsünü olumsuz etkilemektedir."

Açıklamada, madencilik faaliyetlerinin hukuka aykırı olduğu vurgulanarak, alanın rehabilitasyonu ve kutsal mekanların yasal olarak korunmasını sağlayacak önlemlerin alınması gerektiği talep edildi.

Baronun 10 Ekim 2025 tarihinde Tunceli Valiliği'ne resmi başvuruda bulunduğu ve "Hukuki ve toplumsal tüm yolları kullanarak doğamızı, inancımızı ve yaşam alanlarımızı savunmaya devam edeceğiz" ifadelerine yer verildiği bildirildi.

"Bölgenin en zengin su kaynakları"

Avukat Barış Yıldırım ise bu konuya dair görüşlerini şu şekilde açıkladı:

"Bu proje, çevresel analiz yapılmadan, kümülatif etkiler değerlendirilmeden başlatılmıştır. Oysa bu bölge, Fırat Nehri'nin su kaynaklarının doğduğu, ülkemizin en zengin su toplama havzalarından biridir. Madencilik faaliyetleri yalnızca Pülümür ekosistemini değil, Munzur ve Murat havzalarını da tehdit etmektedir. Bilim insanları bu bölgenin Dünya Kültür Mirası Listesi'ne alınması gerektiğini belirtirken burada hiçbir çevresel analiz yapılmadan proje yürütülmesi kabul edilemez."

Kaynak:ANKA

Öne Çıkanlar