Akıllı ev nasıl yapılır? 

Homeoffice bir müstakil ev, eşimle ilk planlarımızdan biriydi. Üç yıldır müstakil bir evde yaşıyoruz. Bu da uzun zamandır yapmayı planladığım her şeyi yapma imkanı verdi bana. Her şeyi bitirememiş olsam da nereden yola çıktığımı nasıl geliştirdiğimi ve neler planladığımı yazma zamanı geldi. 

Bulunduğum evde herşeyin karbon emisyonunu düşürecek şekilde olmasını istediğim için, ısınma da dahil her alanda elektrik enerjisi kullanmayı tercih ettim. Bu da evin enerji kaynağını elektrik ile planlamamı sağladı. Ancak bulunduğum bölgede elektrik kesilebiliyor. Bu nedenle öncelikle elektriğin devamlılığını sağladım. Bunun için AKSA’nın jeneratörlerinden aldım. Yaklaşık üç yıldır bir iki kere benim hatam yüzünden çalışmadı ama onun dışında sorunsuz çalışıyor. Elektrik kesintilerinde jeneratör devreye girene kadar kesintisiz güç kaynağının önemi büyük. Tabii ki en azından ilk aşamada benim için önemli olan internet kesintilerini önlemek için yaptığım araştırmalar sonrası APC BVX2200LI-GR ürününü buldum. Bu ürün beklediğimden çok daha iyi çıktı. Normalde sadece eve gelen interneti bağlamayı düşünürken bunun dışında birçok donanımın da güç ihtiyacını karşılayabileceğini farkettim. Şimdi sadece internet bağlantısı değil, bütün eğlence sistemi kesintisiz güç kaynağına bağlı.

Evin güvenliği için Mersin’de bu konuda çok deneyimli ARAGON Bilişim ile çalıştım. Onlar evin güvenlik noktalarını itinayla bulup, kameraları oraları görecek şekilde yerleştirdiler. 


Evin içinde iki farklı kamera sistemi var. Bunların birbirinden farklı görevleri var. Ürünleri ve yerleri seçerken, yaşam alanlarının genel kameralar tarafından çekilmemesine özellikle dikkat ettim. Zaten kamera sistemini kurarken kaydın lokalde mi, internette mi tutulacağı, kamera sistemine lokalden mi internetten mi erişileceği hepsi ayrı ayrı karar verilmesi gereken konular. Ürünlerden birisi Rivo oldu. Dış mekandaki ihtiyaçlarımı onunla karşıladık. 

Şimdi gelelim, akıllı ev sistemlerine. Mersin’de sıcak su genelde güneş enerjisi ile elde ediliyor. Ancak yılın bir iki haftası bulutlar yüzünden su ısınmayabiliyor. Mersinli buna da çözüm bulmuş. Kazanların içine bir ısıtma sistemi ekliyorlar. Onu da bir şaltere bağlıyorlar. Ancak o şalteri yaz günü açık unutursanız sadece kazanı eritmekle kalmıyor ciddi problemlere de sebep olabiliyor. Bu nedenle o şalterin açıldığı anda haberim olmalıydı. Ancak her şey tamamen otomatik olursa da uygulama olmadığında sistem çalışmayabilirdi. Ya da temizliği gerçekleştiren ekipten biri hızlıca açamayabilirdi.Bu iki özelliği birden karşılamak için, Sonoff’un bir şalterini kullandım. Tabii burada güçlü bir elektrikten bahsettiğimiz için her ürün kullanılamıyor. Bu arada ürünün en önemli özelliklerinden biri de her çalıştırıldığında 45 dakika sonra kendini kapatması. Bunu da hem açarken hem de kapatırken kullanıcılara haberdar etmesi. 

Kapı girişinde S-link’in bir zilini kullandım. Bu zil hem lokalde hem de uygulama üzerinden çalıyor. Aynı zamanda yaklaşan olduğunda haber veriyor. Zilin kendi pili olmasına rağmen her an pil biter mi endişesi yaşamamak için, evden 5V direkt akımı kapıya kadar taşıdım. Bu sayede zil çalıyordu ama açmak için yakınlarda olmak gerekiyordu. Kargocuların girebileceği, köpeklerden uzak bir alan yaptıktan sonra, kapıyı açmak için yine SonOff’un çok yetenekli bir kartını kullandım. Bu da otomatı harekete geçiriyor ve kapıyı açıyor. 

Arka bahçede planladığım oyun alanında her akşam otomatik olarak yanıp, sabah saaatlerinde kapanan bir dış aydınlatmaya ihtiyacım vardı. Bunun için önce Osram’ın karanlıkta yanan bir ampülünü kullandım. Işık olduğundaysa otomatik olarak sönüyordu. Ancak bir süre sonra sanıyorum gece ışığa gelen böcekler yüzünden bozuldu. Ben de standart ampullerle, S-link’in akıllı anahtarını kullandım. Anahtar üç ampulü kontrol ediyor. Hangisinin hangi durumda olduğunu söylüyor. Akşam saatleri için birini programladım, sorunsuz çalışıyor. 

Evin dış aydınlatmasında akıllı ampuller de kullandım. Bunlardan ikisi Wiz. Özellikle gece kapının zili çaldığında bunu duyduğumuzu ve aşağı indiğimizi belirtmek için bu ampulün farklı renklerini kullanıyorum. 


Tabii evin içindeki herşeyi internete bağlamaya kalkınca bir router’ın bunun altından kalkabileceğini düşünmek yanlış olur. Bunun için evin içinde bir Mesh sistemi kurdum. Bu sayede evde ve hatta bahçedeki yapıda da internet bağlantısı sorunsuz çalışıyor.

Ancak ne yazık ki bütün cihazlar internete bağlanamıyor. Kumanda ile kontrol edeceklerimiz için de Broadlink’in uzaktan kumanda sistemini kullandım. Bu sayede evin eğlence sistemi ile aynı odadaki klimasını kontrol edebiliyorum. 

Ayrıca kendi ofisimdeki klimayı, ısıyı ölçerek otomatik hale getirdim bu sayede evin nem ve ısısını da bilebiliyorum. Ofisimdeki kumanda sistemine hoparlör ve akıllı süpürge de bağlı. Bu sayede ofisin temizliğini de otomatik hale getirmiş oldum. 

Güvenlik en önemli konu 

Tabii bu kadar sistem olunca güvenlik de en önemli konulardan biri oluyor. Bunun için ev sistemine yüklediğim farklı honey pod’lar var. Ayrıca sisteme ulaşmaya çalışan IP’leri otomatik güvenlik kuvvetlerine bildiren bir iki yazılım kullanıyorum. Bu tip yazılımları mutlaka yedekli kullanmaya özen gösterin. 

Sırada ne var?

Akıllı ev konusunda çok güvenilir bir yardımcım var. Muharrem Taç…

Muharrem geçenlerde aradı ve Home Asistant sisteminden bahsetti. Yıllar önce danışmanlığını yaptığım şirketlere önerdiğim bir vizyonu Home Asistant gerçekleştirmiş. Açık kaynak kodlu bir yazılım. Evin içindeki bütün cihazların birbirleri ile konuşmalarını sağlıyor. Muharrem sağolsun bana üzerinde Home Asistant kurulu bir Rasperry yolladı. İstanbul, Ankara derken ne yazık ki zaman bulup entegrasyonu yapamadım. Zaten ilk başta sistemleri birbirinden ayırmaya özen gösterirken birleştirme fikri garip gelmişti, ama ofisteki ısı ve nem ölçer ile yavaş yavaş sensörler dünyasına giriş yapıyorum. O zaman Home Asistant’ın çok gerekli olacağına eminim. 

Tabii ki evin bütün dijital güvenlik ve otomasyon sistemi bunlar değil. Aynı zamanda gizli AirTag’ler, özel yazılımlar ve hatta kapıdan girmek için ışığı yaktığınızda alarmı aktive eden sistemler var. Ama işin o kısmı akıllı evden çok güvenliğe giriyor diye düşünüyorum. 

Yapay Zekanın Şampiyonlar Ligi

ChatGPT’nin hayatımızda popüler olması ile birlikte, yüzlerce yeni servis ortaya çıktı. 

  • Bazıları arkada OpenAI kullanan servisler
  • Bazıları yapay zeka varmış gibi yapan programlar
  • Bazıları da OpenAI’ın çok primitif halleri.


Bunları birbirinden ayırt etmek çok önemli. Zira OpenAI ChatGPT için 100 milyon dolar harcamışken bunu sanki herhangi bir yapay zeka gibi algılammak şart. 

Zira OpenAI, GPT-4 e gelene kadar:

  • GPT-2 (2019) 1.5 milyar parametre bilgi toplamıştı. 
  • GPT-3 (2020) 175 milyar parametre bilgi toplamıştı
  • GPT-4 (2023) trilyonlarca parametreyi şimdiden topladı. 

Yani tam bir dev. 


Peki şampiyonlar liginde kimler var:

  1. OpenAI GPT-4
  2. MIDJourney
  3. Synthesia 
  4. Superhuman AI
  5. Beautiful AI

Tabii önümüzdeki dönemde 8000 çalışanın işini yapacak olan IBM Watson var ki; o artık bambaşka bir kulvarda. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Atıf Ünaldı Arşivi