Bir Arda güzellemesi

Fenerbahçe sezonu Türkiye Kupası’yla kapadı. Türkiye Kupası ve Süper Lig ikinciliği. Bunlara rağmen muhtemelen son maçıydı Jesus’un… Bir büyük umudun erken tükenişi… En azından benim adıma öyle. Çok umutluyduk sezon başında, umudumuz artarak sürdü Dünya Kupası arasına kadar. Ardından birkaç puan ve maç kaybı sonrasında Fenerbahçe camiası devreye girdi. Önce oyuncular, sonra Hoca ve tabii Başkan “olabilecek en kötüler” olarak ilan edilip, yerden yere vuruldu.

Jesus, bu süreçte elbette hatalar yaptı. Kim yapmaz ki, hangi Hoca’nın tüm tercihleri doğruydu?  En temel hatası belki de yeteri kadar mütevazi olmamasıydı. Rakip kim olursa olsun, hangi koşulda oynanırsa oynansın her maçı almak üzere çıktı sahaya, hem de farklı kazanma isteğiyle… Bu nedenle üçlü defansta ısrar etti uzun süre, bu nedenle iki forvetten asla vazgeçmedi. Hesaba katmadığı bu kadar çok derbi kaybetmemek gereğiydi.

Enteresan bir camia Fenerbahçe. Kendisine bu kadar acımasız olabilen, nasıl başarı bekler bilemem. Kendi hocasını, oyuncusunu, başkanını bu kadar çabuk ve bu kadar ağır eleştiren Fenerbahçe camiası kendisine verdiği zararın farkında bile değil.

Şimdi ne olacağını düşünüyor, nasıl bir gelecek hayal ediyorlar acaba? Mesela Jesus’tan daha iyi kim gelecek, bu kişi hangi bütçe ile gelecek, yeni hocanın istediği kadro hangi gelirle kurulacak? Ali Koç geldiğinden beri kaç Hoca değişti, kaç kere kadro sil baştan yenilendi? Ne başarıldı? Başkan değişsin diyenler var biliyorum ama “Başkanı değiştireceğim, ben başkan olacağım” diyen yürekli birisi lazım, o da ortada yok.  Başkanı bilmem ama teknik kadro ve oyuncu istikrarının başarı getireceğine inananlardanım. Tekrar söylüyorum keşke Jesus önümüzdeki yıl da kalabilse.

Maça gelirsek, daha 45. saniyede rakipten kaptığı topla Batshuayi’ye asist yapan Arda maçın öyküsünü değiştirdi. Batshuayi nasıl olduysa bu sefer golü atmayı başarınca maçın dengeleri değişti.

Fenerbahçe ve Arda golün de motivasyonuyla Başakşehir’i kendi sahasına kilitleyip üst üste atak yapmaya başladı.  Sarı Lacivertli forvetler Arda’nın asistlerinin yarısını değerlendirebilse Fenerbahçe gol rekorları kıracak. Arda’nın hızla kendisine bir Nobre veya Semih Şentürk bulması lazım.

Koşulsuz bir Alex De Souza hayranı olarak diyorum ki “Arda daha büyük bir futbolcu olabilir ve olacak”. Oyun zekası ve pozisyon öngörüsü olarak eksiği yok, top hakimiyeti ve teknik kapasitesi Alex kadar iyi.  Artısı daha çalışkan, daha hızlı olması, eksiği ise tecrübesi. Ama unutmayın daha o 18 yaşında. 

İlk yarı tamamen Arda’nın resitali gibi geçerken Emre Belözoğlu 36. dakikada 3 oyuncu birden değiştirmek zorunda kaldı. Arda karşısında etkisiz kaldıkları için sol kanattaki Serdar Gürler ile Caner Erkin’i ve orta sahadan Biglia’yı oyundan aldı. Ama bu değişiklikler de Arda’nın etkili oyununu durdurmaya yetmedi.  Arao ve Zajc da takımın iyileri arasında yer aldı.

İkinci yarıda sahada bu yıl sıkça gördüğümüz bir senaryo sergilendi. Fenerbahçe üst üste goller kaçırdıktan, direğe kaleciye falan takıldıktan sonra yavaşladı ve ilerde baskıyı azalttı. Başakşehir bundan yararlanıp ileri çıkmaya çalıştıysa da yakaladığı tek pozisyon da hakem Karaoğlan’a takıldı. Attıkları gol kaleci İrfan Can’a faul yapıldığı gerekçesiyle iptal edildi.

Maçın sonunda Fenerbahçe Türkiye Kupası’nı kaldırırken, oyuncuların yüzü gülüyordu.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ümit Sezgin Arşivi