İsmail Kartal debelenmeleri

Yine Sivas yine bir beraberlik ve yine kaybedilen bir şampiyonluk… Bu sene pek çok şeyi yapmayı başardı da Fenerbahçe, bir tek sarsak, saçma sapan goller yemeye engel olamadı. En zor golleri atıp, en amatörce golleri yedi. İki kez öne geçip koruyamazsan şampiyon da olamazsın.

Önce Fred sonra Tadiç arkadaşlarına dönüp “çıkın, ileri gelin” işareti yaptıklarında kronometre henüz birinci dakikayı gösteriyordu. Zor tabii böyle bir maça konsantre olmak. Herkesin final oynamayı umduğu Avrupa Kupasından saçma bir şekilde elenince lig maçına çıkmak zor tabii. Gergin ve mutsuz oldukları net biçimde görünüyordu. Daha yedince dakikada Dzeko ile Ferdi arasındaki pas anlaşmazlığı sonrasında ikili arasındaki kısa tartışma da konsantrasyon zorluğunun eseriydi.

Bu zorluğa rağmen Fenerbahçe önde baskı çabasıyla başladı. İlerde çoğaldıklarında ceza sahası önünde takım halinde kapanan Sivas’ı aşmakta zorlandılar. Kapanan Sivas defansını aşmak için kanat oyuncuları İrfan Can ve Ferdi zaman zaman merkeze, ceza sahası yayına girdi. Sivas’ın planı ise kanatlardan hızlı toplarla çıkış ve defans arkasındaki boşluklara kaçacak Manaj’a atılacak kontra toplardı. Bu plan birkaç pozisyonda işe yaradıysa da defansı ve Livakoviç’i aşmayı başaramadılar. İlk yarının golsüz biteceği düşünülürken, sahneye Fred çıktı. Tadiç’le birlikte Fenerbahçe’nin en motive ve hırslı iki isminden birisi olan Fred, ceza sahası dışından nefis bir şutla 90’ı buldu.

İkinci yarıya Fenerbahçe daha az stresli başladı. Ancak Bülent Uygun’un planı ikinci yarıda işe yaradı. Ferdi’nin ilerde kaybettiği top hızlı bir atağa dönüşünce, Fenerbahçe kalesinde golü gördü. Yine amatörlerin yemeyeceği bir goldü.

Sonrası bildiğiniz İsmail Kartal debelenmeleri. Önce Tadiç ve Osayi’yi, sonra Dzeko ve Syzmanki’yi çıkardı İsmail Kartal. Elinde ne kadar akıllı, işe yarar adam varsa hepsini kenara aldı. Serdar Dursun ve Batshuayi ile çift forvete dönerken, Cengiz Ünder’i sol kanada attı. Ne Mert işe yaradı ne Cengiz. İkinci yarının en çok çırpınanı İrfan Can Kahveci, yaptığı asistleri kimse gole çeviremeyince iş başa düştü deyip yine ceza sahası dışından bir vuruşla ikinci golü attı. Aslında İrfan’ın golü attığı dakikada İsmail Kartal, onu çıkarıp Joshua King’i oyuna almak üzere işaret vermişti.

Sevinç uzun sürmedi. Yine bir kontra atakta Manaj’ın iki defansın arasından vurduğu top dışarı gitti ama Livakoviç’in müdahalesi VAR’ın Alman hakemine göre penaltıydı. Çok tartışılacak bir penaltı. Livakoviç ters köşeye yattığında bu sezon da şampiyonluğun verildiğinin işaretiydi.

Normal bir lig, düzgün bir federasyon olsa daha bitmedi denebilirdi ama 2024 Türkiye’sinde denecek tek laf var; “Geçmiş olsun”! Seneye bu kadronun omurgasını koruyup, yeni bir hocaya emanet etmenin yollarına bakmak gerekiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ümit Sezgin Arşivi