Burak Soyer
Şirin Soysal’dan bir ilk
Şirin Soysal yeni teklisinde Vedat Yıldırımbora’nın ‘Yağmurun Sesine Bak’ şarkısını seslendirirken kendi açısından da birçok ilke imza atıyor.
Sözleri ve müziği Vedat Yıldırımbora’ya ait olan ‘Yağmurun Sesine Bak’ şarkısı ilk kez 1971 yılında Mine Koşan tarafından seslendirildi ve Türkiyeli müzikseverlerin yoğun ilgisiyle karşılaştı. Arabesk bir şarkı olan ‘Yağmurun Sesine Bak’ı daha sonra Erkin Koray rock formunda söyledi. Günümüze doğru yaklaştıkça Muazzez Ersoy, Şevval Sam gibi isimler de parçayı repertuarlarına aldılar.
Ve son olarak da Şirin Soysal yeni teklisinde bambaşka bir versiyonla ‘Yağmurun Sesine Bak’ı cover’ladı.
Kuşkusuz Şirin Soysal Türkiye’nin en özel seslerinden ve müzisyenlerinden biri. ‘Dişi Tom Waits’ lakabıyla tanınan ve kabare caz tarzıyla memlekette kendi kulvarını kendi oluşturan şarkıcı yakın zamanda yayınlanan ‘Melatonin’ ikilisiyle de çok dikkat çekmişti.
‘Yağmurun Sesine Bak’ Şirin Soysal için birçok açıdan bir ilk olma özelliği taşıyor. Şarkı, Soysal’ın ilk cover’ı, ilk doğaçlaması ve ilk konser kaydı… Bu yüzden de önemli bir yeri var.
‘Yağmurun Sesine Bak’a akordeonuyla eşlik eden Norveçli müzisyen Frode Haltli de enstrümanını özgürce kullanarak Şirin Soysal’ın doğaçlamasına özel bir katkı sunmuş. Farklı tarzda yaptığı işlere alışkın olduğumuz Şirin Soysal yine dinleyicisini yanıltmıyor ve Türkiye müziğine yine kendine has yorumuyla bir şarkı daha armağan ediyor.
Şirin Soysal’la 3’te 3
Neden bu parçayı tercih ettiniz?
Yıllar önce Erkin Koray’dan bu parçayı dinlediğimde aşık olmuştum. Keşke bunun cover’ını yapsam diye de düşünmüştüm ama hayalimde şekillenmiyordu bir türlü. Sonra 2018’de akordeoncu Frode Haltli ile Borusan Müzikevi’nde vokal-akordeon duo konserimizde cesaret geldi ve söylemeye karar verdim. Frode gerçek bir virtüöz ve her türlü müziği çalabiliyor, güzel bir melodiyi istisnasız şenlendiriyor. Konser öncesinde sadece bir prova yapmıştık, yani neredeyse canlı doğaçlamış olduk. Dinlediğiniz bu kayıt o konserden.
Türkiye’de son dönemde cover birçok müzik türünde revaçta. Bunu neye bağlıyorsunuz?
Eski parçalar daha çabuk kana karışıyor ve insanlar o ruhu daha kolay yakalayabiliyor. Mesela 70ler 80ler deyince insanda hemen bir his oluşuyor, hazır. Ama günümüzde, her şey hızlı tüketim üzerine kurulduğu için yazılan parçalarla aynı empatiyi kurmak daha çok zaman ve emek istiyor. Bu yüzden cover yapmak çıkış için kısa yol gibi.
Cover’ın değeri bilinmemiş, geri planda kalmış sanatçıların tanınmasında yardımcı olduğunu düşünüyorum. Buna katılır mısınız?
Olabiliyor da olmayabiliyor da. Şarkı seçimine, düzenlemeye ve yoruma çok bağlı. Düzenleme ve yorum orijinalinden çok farklı olmalı ki dikkat çeksin, dinleyici hem o sevdiği şarkının tadını alsın, hem de içinde yeni duygular keşfedebilsin. Şarkı seçimi çok önemli, sanatçının şarkıyı iyice benimsemiş olması lazım ki samimi olsun. Öbür türlü orijinalinin kötü bir kopyası olma tehlikesi var. Çıkış yapmak için cover seçip hiç ilerleyemeyen birçok kişi var. Ama öyle bir cover olur ki, sayesinde sanatçı büyük kitlere ulaşabilir.