Covid Günlerinde Halka Arz Çılgınlığı

Yazı yazarken, harflerin sesi olduğuna inanırım ben. O nedenle şöyle kocaman bir MERHABAAAA ile başlamak istedim. Keyifle okuduğum gazetenin yazarı olmak benim için çok gurur verici. Sizlerle buluşmaksa paha biçilemez.
Pandemi ile birlikte küçük yatırımcının ilgisi inanılmaz bir şekilde borsaya kaydı. Evinde oturmak mecburiyetinde kalan yurdum insanı önce temizliğe sardı, sonra börek kek ekmek yapımına. En sonunda da ekmeğini borsadan çıkartmanın peşine düştü.
Sadece bir yılda yatırımcı sayısı ikiye katlandı. Maalesef piyasaya yeni katılan yatırımcıların pek çoğunun finansal okuryazarlık düzeyi düşüktü.
Bu yatırımcı kitlesinin borsanın yükselen bir trend çizdiği zamanlara denk gelmiş olmaları onları, hep kazanacakları yanılgısına düşürdü.
FX işlemlerinden, hisse senetlerine, altından, çeşit çeşit coin’e, eurobond’lardan, fonlara; bu yatırımcı adeta saldırdı.
Bu dönem halka arzların da çok yoğun olduğu bir dönemdi ayrıca.
Halka arz sermaye sahipleri ile sermayeye ihtiyaç duyanların bir araya gelmesi basit tabiriyle. Halka arzları çok önemsiyorum. Sermayenin tabana yayılması, yatırımcı sayısının artması, borsada işlem gören şirket sayısının artması, bu şirketlerin halka açıklık oranlarının artması, daha şeffaf bir yönetim, daha iyi bir denetim, finansal piyasalarının derinleşmesi ülke ekonomisi açısından çok önemli.
Ama son zamanların halka arzlarına bakınca beni bir korku sarıyor. Çünkü bir şirketin halka arzı söz konusu olduğunda, kimsenin aklına bu şirket nedir, ne iş yapar, hangi yatırımları vardır, halka arz edileceği fiyat ucuz mu pahalı mı, halka arzdan topladığı parayı nerelerde kullanacak gibi soruları sormak gelmiyor.
Akıllara gelen soru hep aynı; Kaç tane gelir? Kaç tavan yapar?
Bir yandan maalesef bu düşünceyi çok da haksız bulamıyorum. Zira son zamanlarda halka arzlarına bakacak olursak faaliyet konularından bağımsız, işlem sırası açılır açılmaz tavan oldular. Ve uzun bir süre de piyasa tabiriyle “tavan çektiler.”
Şu “çok az geldi” yakınmasına da bir açıklama getirmeliyiz. Halka arzlar iki yöntemle yapılıyor. Bunlardan biri borsadan satış yöntemi, bir diğeri ise talep toplama yöntemi.
Borsadan satış yöntemi kullanılıyorsa; -bana göre daha adil bir yol- şu sıralar talep çok yoğun olduğu için elinize çok az hisse senedi geçiyor. Çünkü çok talep olduğu için taleplerin çok düşük bir kısmı karşılanıyor. Dağıtım borsa tarafından eşit şekilde yapılıyor. Yani talepte bulunan kişilere tek tek tek dağıtıyor. Dolayısıyla talebini ilk giren kişi ile son giren kişi arasında en fazla 1 lot fark olabiliyor.
Şu halde de oransal olarak bakıldığında çok yüksek getiriler elde edilmiş olsa da, kar TL bazlı bakıldığında 200-300 liralarla sınırlı kalıyor.
Talep toplama yöntemi kullanılıyorsa; belirli bir miktar talepte bulunuyorsunuz ayırdığınız para oranında hisse senedi hesabınıza geliyor.
Yurt içi ya da yurt dışı kurumsal talep için, talep toplama yöntemi ile yapılan halka arzlarda, arza araçlık eden aracı kurum ya da konsorsiyum lideri izahnamede ayrı bir oran belirtiyor ve kurumsal talep böylece bireysel talepten ayrı tutulmuş oluyor. Borsadan satış yöntemi ile arz yapılıyorsa benim diyen fon da sizin kadar ancak alabiliyor.
Halka arzların bir başka endişe uyandırıcı tarafı ise son dönemde çok sayıda fazla arzın olması; haftada iki üç şirket halka açılıyor. Dolayısıyla piyasanın deneyimli isimlerinden sevgili Işık Ökte’nin pazartesi akşamı Aklın Yolu programında anlattığı gibi; “Yarış atlarının önündeki banketin kalkması ve birdenbire atların koşmaya başlaması gibi bir durum ortaya çıkıyor. Bunun önüne geçilmelidir.”
Ve son bir notla tamamlayayım. Küçük yatırımcı için büyük risklerden biri de kredi kullanması. Borçla yatırım yapmayın. Halka arzdan daha fazla hisse senedi gelmesi için daha yüklü bir talep girişi yapma isteği yatırımcıları halka arz için kredi kullanmaya ya da kredili işlem yapmaya itiyor. Hâlbuki her ne kadar bugünün arzları getiri garantili ürünmüş gibi bir algı yaratsa da küçük yatırımcıda durum öyle değil. İşler birdenbire terse döndüğünde, para kazanmaya geldiğiniz yerden, borçla ayrılabilirsiniz.
Herkese sağlıklı ve bol kazançlı günler dilerim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mine Uzun Arşivi