Yılın yedinci EKK toplantısı yapıldı: OVP hazırlıkları ele alındı

Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) toplantısının ardından yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada öngörülebilirliği güçlendirmeyi hedefleyen “kurala dayalı ekonomi politikalarının” yer alacağı OVP’nin görüşüldüğü vurgulandı. Açıklamada “. Enflasyonda belirgin bir iyileşme ile kalıcı fiyat istikrarını sağlayacak, mali disiplini güçlendirecek, finansal istikrarı sürdürecek, halkımızın refahını ve satın alma gücünü yükseltecek, aktif sanayi politikalarına destek olacak ilave politikalar görüşülmüştür” denildi.

2025-2027 OVP Eylül ayı ilk haftasında: Yapısal reform, uyum vurgusu
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz başkanlığında yapılan EKK toplantısında Eylül ayı ilk haftasında açıklanacak Orta Vadeli Programın ele alındığı, makroekonomik verilerin ve tahminlerin değerlendirildiği kaydedildi.

Kurala dayalı ekonomi politikalarının koordinasyon ve uyum içerisinde uygulanacağına vurgu yapılan açıklamada ekonomideki kazanımların kalıcı hale getirilmek üzere, afetlerle mücadele, yeşil ve dijital dönüşüm, enflasyonla mücadele, finansal istikrar, kamu maliyesi, iş ve yatırım ortamında yüksek katma değerli üretim, ihracat, enerji, ulaştırma, eğitim, sağlık ve işgücü piyasası, sosyal güvenlik, sosyal yardımlar alanında “yapısal reformlar”ın ele alındığı kaydedildi.

Açıklamada, “Temel hedefimiz, ülkemizin dinamik ekonomisi, genç nüfusu, nitelikli işgücü, güvenilir iş ve yatırım ortamı, yenilikçilik ve girişimcilik ekosistemi, altyapı ve teknoloji yatırımlarıyla elde ettiği konumunu daha da pekiştirmektir” denildi.

Olumlu sonuçlar alınmaya başlandı
Toplantıya ilişkin yazılı açıklamada, devam eden dezenflasyon süreci ve programa yönelik olarak değerlendirme de yapıldı. Mevcut programda, pek çok alanda olumlu sonuçlarının alınmaya başlandığı, Haziran ayında başlayan dezenflasyon sürecinin devam ettiği, büyüme kompozisyonunda iyileşme, ihracat ve turizm gelirlerinde artış olduğu ve cari açıktaki iyileşmenin öngörülenden daha hızlı gerçekleştiği belirtildi.

İstihdam artışı, uluslararası rezervlerde iyileşme, düşen kredi riski ve deprem giderlerine karşılık bütçe açığında öngörülenden daha düşük seviyeye işaret edilen açıklamada, programın güven ortamı oluşturduğu kaydedildi.