Yoksulluk çığ gibi büyüyor: Açlık sınırı 20.478 lira, yoksulluk sınırı 70.835 liraya yükseldi

Eylül 2024 dönemi için açıklanan açlık ve yoksulluk sınırı raporu, Türkiye'deki ekonomik koşulların ne kadar ağırlaştığını bir kez daha gözler önüne serdi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine ve BİSAM’ın hesaplamalarına göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için ayda en az 20.478 lira harcaması gerekiyor. Bu tutar yalnızca gıda harcamalarını kapsarken, diğer temel giderlerle birlikte yoksulluk sınırı 70.835 lirayı buluyor.

Meyve ve sebze harcamaları zirvede

BİSAM’ın verilerine göre Eylül 2024’te günlük harcamalar içinde en yüksek payı meyve ve sebze aldı. Meyve ve sebze için bir ailenin yapması gereken günlük harcama 197.05 lira olarak belirlenirken, süt ve süt ürünleri için harcanması gereken tutar 185.5 lira olarak hesaplandı. Et, tavuk ve balık grubuna ayrılan bütçe ise 132.56 lirayı buldu. Ekmek için yapılması gereken harcama ise günlük 57.11 liraya ulaştı.

Tek kişilik yaşam gideri: 32.933 lira

Tek başına yaşayan bir bireyin hem sağlıklı beslenebilmesi hem de barınma, ulaşım, sağlık gibi zorunlu giderlerini karşılayabilmesi için aylık en az 32.933 liraya ihtiyaç duyduğu belirtildi. Bu rakam, tek başına yaşamın da artık giderek zorlaştığını gösteriyor.

Aile bireylerine göre harcama farklılıkları

Aile bireylerinin yaş ve cinsiyetlerine göre harcamalar da farklılık gösteriyor. Örneğin, yetişkin bir erkeğin sağlıklı beslenmesi için aylık 5.718 lira harcaması gerekirken, bu rakam yetişkin bir kadın için 5.445 lira olarak hesaplandı. 15-18 yaş arası bir genç için bu tutar 5.716 liraya çıkarken, 4-6 yaş arası bir çocuğun sağlıklı beslenme maliyeti ise 3.609 lira olarak belirlendi.

Ekonomik sıkıntılar derinleşiyor

Bu veriler, Türkiye’de artan yaşam maliyetlerinin ve giderek derinleşen ekonomik krizlerin aile bütçeleri üzerindeki ağır baskısını bir kez daha ortaya koyuyor. Sağlıklı beslenmenin dahi lüks hale geldiği bir dönemde, yoksulluk sınırının 70 bin liranın üzerine çıkmış olması, sosyal ve ekonomik politikalara yönelik tartışmaları da derinleştirecektir.