Fırat’ın taşları, Zeugma’ya can verdi

Fırat’ın taşları, Zeugma’ya can verdi
Zeugma’yı ziyaret edenler o muhteşem atmosferi tarif etmenin ne kadar zor olduğunu bilir. Gerçekten büyüleniyor insan o eşsiz tarihin içinden geçerken. Her bir mozaikle zamanda yolculuk yapıyor, antik çağlara uzanıyorsunuz.

‘’Bereketli Hilal’in kuzeyinde verimli Mezopotamya topraklarının eşiğinde yer alan Zeugma, çağlar boyunca medeniyetlerin geçiş noktasında yer almış, doğu ve batı kültürleri arasında bir köprü görevi üstlenmiştir. Eski Yunancada ‘’geçit’’ anlamına gelen Zeugma, sadece bir geçiş alanı değil, farklı kültürlerin harmanlandığı ve yeni sentezlerin oluştuğu, bu kültürlerin harmanlandığı bir sentez olarak da çıkıyor karşımıza…’’

Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Klasik Arkeoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kutalmış Görkay, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayınlanan ve editörlüğünü yaptığı muhteşem ‘’Zeugma’’ ‘ansiklopedisi’nin önsözünde bu ifadelerle tarifliyor Zeugma’yı…

muze1.jpg

YAZ AYLARINDA GECE AÇIK MÜZE

Prof. Dr. Kutalmış Görkay başkanlığındaki ekiple 2007 yılında başlayan Zeugma kazıları sürüyor, geçmişe ışık tutup geleceğe de yol gösteriyor çok değerli buluntular.

Kazılara 2012’den bu yana İş Bankası, İş Sanat koordinasyonunda destek veriyor. Bankanın davetiyle bir grup gazeteci, Zeugma’da Prof. Dr. Görkay ile sohbet fırsatı buldu, kazı alanını ve müzeyi ziyaret etti.

whatsapp-image-2024-12-28-at-12-05-58.jpeg
Prof. Dr. Kutalmış Görkay

Gaziantep’teki Zeugma Mozaik Müzesi, Türkiye’nin en çok ziyaretçi alan müzelerinden biri haline geldi. 6 Şubat depremlerinde müzede bir sorun yaşanmadı. Arkeoloji Müzesi’nde sadece 5 eser vitrin içinde düşüp çatladı. Şu an mozaik bölümü açık, Arkeoloji Müzesi’nin diğer bölümlerini ziyaretçilerle buluşturmak için çalışmalar sürüyor. Hedef 2025’te ziyarete yeni bölümler eklemek.

whatsapp-image-2024-12-28-at-23-21-43.jpeg
Okeanos ve Tethys Mozaiği

Bölge yaz aylarında çok sıcak olduğu için gece müzeciliği uygulaması var ve saat 22.00’ye kadar açık oluyor müze.

Sezonda yaklaşık 500 bin kişi ziyaret ediyor. Günlük 6 bin ziyaretçi anlamına geliyor bu. 9 Eylül 2011 tarihinde açıldığı günden bu yana 3 milyon 200 bin kişiyi aştı ziyaretçi sayısı.

muze2.jpg

ANTİK ÇAĞIN SIRA GECELERİ

Arkeoloji ile uğraşan bilim insanlarının en temel dileği, aslında, keşfedilen eserlerin bulunduğu yerlerde sergilenmesi, ancak bu her zaman mümkün olamıyor, öncelikle de güvenlik endişeleri ve buluntuları çıkardıktan sonra uygun koşullarda koruma kaygısıyla.

Mozaiklerin hepsi zemin mozaiği, avlu çok önemli. Buluntular, o dönemlerdeki yaşam kültürü, günlük hayatlar, ilişkiler hakkında da önemli detaylar veriyor.

‘Carpe diem’ yatak odası mozaiği var müzede... 9 davetli 9 muza. Yatakta 3 kişi yan yana. Yatarak yiyip içiyorlar, arkadaki koridorda hizmetkarlar bekliyor. Ev sahibi de yatakta, ‘’Bugün size İskenderun’dan midye getirttim’’ diyor… Elle yiyorlar. 3 ayaklı tepsilerde yemekler geliyor. Yemek bitiyor. Ev sahibi dışarıdan sanatçılar getirtiyor konukları için. Günümüz sıra geceleri gibi. Tiyatro sanatçıları geliyor, oyun sergiliyor. Bunlara ‘akşam sofrası tiyatrosu’ deniyor. Çok meşhur sanatçılar, zengin sofraları için davet edilebiliyor sadece.

MOZAİKLER NASIL GÜNÜMÜZE KADAR GELEBİLDİ?

Zeugma’ya 252-253 yıllarında Sasani’ler saldırıyor. ‘Poseidon Evi’nin A birimindeki evlerde oturanlar Sasaniler gelmeden evlerini terk etmiş, kapılarını asma kilitlerle kilitleyip gitmişler, tekrar dönme umuduyla. Ama dönemiyorlar. Çünkü Sasaniler evleri yağmalıyor ve yakıyorlar, bir daha oturulamasın diye. Evler yarı kerpiç, yarı taş. Hepsi olduğu gibi çöküyor, mozaikler de yıkılan duvarların altında kalıyor. Bazı yerlerde düşen taşlardan dolayı ezilme ve boşluklar var ama büyük ölçüde zarar görmeden günümüze kadar gelebiliyor.

whatsapp-image-2024-12-28-at-12-07-51.jpeg

Zeugma’nın iyi eğitim almış, kalburüstü aileleri. Dünyaca ünlenen ‘Çingene Kızı’ mozaiği de burada bulunuyor, Maenad Evi’nde. Müzede sergilendiği odada arp sesi duyuluyor, o evlerde yaşamın devam ettiği günleri hatırlatıyor, Şirin Pancaroğlu’nun muhteşem arp dokunuşları.

whatsapp-image-2024-12-28-at-16-30-44.jpeg

‘Urban villa’ tarzı, şehir içi villaları gibi bu evler, 400-500 metrekarelik alanları var.

Mozaiklerin hepsi Fırat Nehri’nden çıkarılan taşlar… Belki de o yüzden o kadar canlı, o kadar akıcı ve içine çekiyor insanı mozaikler. İzlerken antik çağlara akıyorsunuz her bir detayda…

Zeugma Antik Kenti

Belkıs/Zeugma; Gaziantep’in Nizip ilçesinin 10 kilometre doğusunda, Fırat Nehri’nin kenarında tepeler üzerine kurulmuş bir kent. Fırat Nehri'nin üzerinde yer alan stratejik öneme sahip bir geçit noktasında bulunan Zeugma, Seleukos Krallığı'na ait önemli bir askeri ve ticari merkez.

BÜYÜK İSKENDER’İN KOLONİSİ

Milattan Önce 336–323 yılları arasında yaşayan Büyük İskender’in Hellen küreselleşme politikaları çerçevesinde I. Seleukos Nikator tarafından Fırat’ın iki yakasına, askeri bir koloni olarak kuruldu, önemli bir geçiş noktasında olduğu için kent-devletine dönüştü. Zeugma sakinlerinin çoğunluğunu bu topraklarda yaşamış Sami kökenli insanlar oluşturdu.

Karşılıklı iki kent şeklinde konumlanmış olan Zeugma, Helenistik dönemde Seleukeia (bugün Fırat Nehri'nin batı kıyısında su üstünde görülebilen kent) ve Apamea (Fırat'ın doğu kıyısında bulunan ve bugün baraj gölü altında kalmış olan kent) olarak adlandırılıyor. Kent, MÖ 31’den itibaren Roma’ya bağlanarak adı geçit-köprü anlamında “Zeugma” olarak değiştiriliyor.

kazi-alani.jpg

SASANİ KRALI YAKIP YIKIYOR

Roma döneminde kent altın çağını yaşadı. MS 253 yılında Sasani Kralı I. Şapur, Zeugma’yı ele geçirerek yakıp yıktı. Bu tarihten sonra Zeugma bir daha eski ihtişamına ulaşamadı. Zeugma, özellikle Roma döneminde, sanat alanında çok ilerledi, zengin villaları süsleyen mozaik döşemeler dünya örnekleri ile yarışır hale geldi.

Bölgenin sadece bir bölümünde gerçekleştirilen kazılarda gün ışığına çıkarılan mozaikler, Zeugma’nın tam anlamıyla bir mozaik kenti olduğunu gösteriyor. Zeugma kazıları sırasında ulaşılan ve bu alanda bir “dünya rekorunu” Gaziantep’e ve Türkiye’ye kazandıran ‘bulla’lar (mühür baskı) da Belkıs/Zeugma’yı eşsiz kılan özellikler arasında.

YUNAN VE ROMA KARIŞIMI MİMARİ

Zeugma’nın konut alanları, kozmopolit yapıya sahip kent sakinlerinin özel yaşantılarıyla ilgili bilgilerin yanı sıra, etnik ve sosyal kimliklerinin izlerini taşıyan mekânlar. Zeugma’nın konutlarının büyük bir bölümü MS 1. yüzyıldan MS 3. yüzyıl ortalarına kadar olan bir dönemde kullanım görmüş ve planları bu süre içinde ufak müdahalelerle değişikliğe uğramış yapılar.

Bulundukları coğrafyanın iklimine uygun hale getirilmiş, Yunan ve Roma ev tiplerinin bir harmanı olarak karşımıza çıkan Zeugma evleri, kışın soğuğundan çok, yazın sıcağından korunmaya göre planlanıyor. Birçok konutun, Belkıs Tepe’den Fırat Nehri’ne doğru uzanan bir yamaçta, kireç taşı kayalar üzerine basamak şeklinde oyulmuş kaya yatakları üzerinde, manzaraya doğru ve özellikle kuzeyden gelen serin rüzgârları içeriye alacak şekilde konumlandırıldığı görülüyor.

FARKLI DİL, DİN, ETNİK KÜLTÜRLER

Zeugma sadece bir geçiş alanı olarak değil farklı kültürlerin harmanlandığı ve yeni sentezlerin oluştuğu, bu kültürlerin izlerini barındıran bir merkez olarak karşımıza çıkan bir antik kent.

Bir mozaiği oluşturan taşlar gibi farklı kültürler, etnikler, diller ve dinlerin yazdıkları hikâyeleri, Zeugma’nın içinde yer aldığı coğrafyada görmek mümkün.

Zeugma’da yürütülen arkeolojik çalışmalar, geçmişte kalmış ve günümüzde bilinmeyen bu hikâyeleri ortaya çıkarmayı da hedefliyor. Tüm arkeolojik çalışmalar gibi dünya kültür mirasının korunması, tanıtılması ve sonraki nesillere aktarılması sorumluluğunun bilinciyle kazılar yürütülüyor.

zeugma-muzalar-1.jpg
Zeugma Kazı Başkanlığı, Fotoğraf : Gücügür Görkay

Muzalar Evi (Esin Perileri)

Zeugma’nın Doğu Konut Sektöründe yer alan Muzalar Evi, Zeugma’daki farklı kültürlerin izlerini yansıtan en güzel örneklerden biri. 2007 ve 2019 yılları arasında Dionysos ve Danae Evleri korugan yapısının doğusunda, Birecik Barajı rezervuarının hemen kenarında yapılan kazılarda ortaya çıkarıldı Muzalar Evi. Muzalar Roma Evi’ndeki nihai restorasyon ve konservasyon çalışmaları Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Geleceğe Miras Projesi kapsamında sürdürülüyor.

Yaklaşık 12 metreye 30 metre boyutlarında dikdörtgen bir plana sahip. Bir odasının tabanında bulunan mozaik üzerinde, Klasik Yunan eğitiminin (paideia) vazgeçilmez parçası olan lirik şiir, tarih, müzik, astronomi ve felsefe gibi konuların esin perileri sayılan dokuz Muza betiminden dolayı bu konut arkeologlar tarafından “Muzalar Evi” olarak adlandırılmıştır.

Muzalar Mozaiğinin bulunduğu oda, evin ana girişine yakın, erkeklere ayrılmış (andron) bir yemek odası. MS 2. yüzyılın ortalarına tarihlenen bu mozaikte, giyoş motifleriyle oluşturulmuş madalyonlar (clipea) içinde betimlenmiş dokuz Muza yer alır.

Ortadaki büyük madalyon üzerinde baş Muza ve epik şiirin ustası Kalliope bulunur. Büst şeklinde betimlenmiş Muzaların yanlarında Yunan harfleriyle isimleri yazılı. Muzalardan Kleio tarih yazımının, Euterpe şarkının, Elegiak şiirin, Erato lirik şiirin, Melpomene tragedyanın, Polyhmnia ilahilerin, Terpsikhore dansın, Thalia komedyanın ve Urania da astronominin esin perisi.

Muzaların başlarına, Antik Yunan Mitolojisinde çığlıklarıyla ünlü olan ve yarı kadın, yarı kuş şeklinde betimlenen Sirenlerle girdikleri şarkı yarışması sonucu kazandıkları Sirenlerin tüylerinden yapılmış taçlarını taktıkları görülür.

Antik yazarlardan Pausanias’ın aktarımından bildiğimiz (Paus.9.34.3-4) “şarkı yarışması” sonrası başlarına zafer simgesi olarak taktıkları bu taçlarla betimlenmiş olan Zeugma Muzaları, ikonografideki ender örneklerdendir.

İDEAL KADIN HEROİNE

Koridordan güneye doğru ilerledikçe sağ tarafta yer alan odanın tabanında, Helenistik Dönem stilinde çerçevelenmiş madalyonlar içinde betimlenmiş, ideal kadın olarak bilinen ve antik dönemde Heroine olarak da adlandırılan dört adet kadın figürünün resmedildiği taban mozaiği var.

Bu odadan geçilen ve ana avlunun batısında yer alan sundurma (loggia) oldukça iyi korunmuş mermer kaplama (opus-setcile) izlenimi veren mermer taklidi duvar freskleri ile dekore edilmiş.

zeugma-ideal-kadinlar1.jpg
Zeugma Kazı Başkanlığı, Fotoğraf: Gücügür Görkay

Korinth düzeninde sütunların bulunduğu, gösterişli bir mimariye sahip avluya bakan bu sundurmada yer alan mozaik üzerinde, geometrik desenli çerçeveler içinde iki kadın figürü daha resmedilmiş. Antik dönemde şans getirdiğine inanılan çift ağızlı balta figürleriyle birlikte betimlenmiş olan iki kadın figüründen biri, kadınlara ait diğer odadan (gynaikeion) bu mekâna gelenlere, diğeri ise kaya odasından çıkanlara göre yönlendirilmiş.

Muzalar Evi’nin ana avlusunda ise Zeugma’daki diğer konutlarda da sıkça rastlanan Klasik Yunan Mitolojisinde denizlerin yaratıcı tanrı ve tanrıçası Okeanos ve Tethys betimlenmiş. Çeşitli deniz canlıları ve balıklarla birlikte oldukça zengin bir şekilde resmedilmiş bu avlu mozaiğinin köşelerinde, yunus balıkları üzerinde balık tutan Eros figürleri yer almaktadır.

zeugma-aci-3.jpg
Zeugma Kazı Başkanlığı, Fotoğraf: Gücügür Görkay

Muzalar Evi 2025’te ziyarete açılıyor

Zeugma’nın Doğu Konut Sektörü’nde yer alan ve zengin mozaik süslemeleriyle dikkat çeken Muzalar Evi’nin 2025 yılında ziyarete açılması hedefleniyor.

Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Suat Sözen, Zeugma’nın ve Muzalar Evi’nin önemine vurgu yaparken bu eşsiz kültürel mirasın açığa çıkarılması ve turizme kazandırılması için çalıştıklarını anlattı, kurumların bu değerlere sahip çıkmasının önemini vurguladı. Sözen, “2012 yılında Prof. Dr. Kutalmış Görkay ile birlikte Zeugma’daki Muzalar Evi kazılarına destek vermeye başladık. 2019 yılında kazılar tamamlandı, ardından koruma programı başlatıldı. Şu anda Gaziantep Valiliği ile birlikte korugan yapının inşası devam ediyor. Çalışmalar 2025 yılında tamamlanacak ve Muzalar Evi ziyarete açılacak” dedi.

Kültür Ve Turizm Bakanlığı’nın Geleceğe Miras Projesi Kapsamında

Muzalar Evi kazılarını yürüten Prof. Dr. Kutalmış Görkay, Muzalar Roma Evi’ndeki nihai restorasyon ve konservasyon çalışmalarının Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Geleceğe Miras Projesi kapsamında sürdürüldüğünü hatırlattı. Prof.Dr. Görkay, ‘‘2012’den itibaren İş Bankası, 2014’te ise Gaziantep Büyükşehir Belediyesi projeye destek verdi. İş Bankası’nın büyük katkılarıyla kazı ve koruma çalışmaları bu noktaya geldi. Şu anda korugan çatı inşaatı sürüyor. Çalışmaların tamamlanmasıyla Muzalar Evi’nin en kısa sürede ziyarete açılmasını bekliyoruz” sözleriyle duyduğu heyecanı paylaştı.

zeugma-muzalar-2.jpg
Zeugma Kazı Başkanlığı, Fotoğraf: Gücügür Görkay

İş Bankası’nın desteğiyle Muzalar Evi’nden 938 eser çıkarıldı

Zeugma Antik Kenti’ne ilk olarak 2000 yılındaki kazılar sırasında katkıda bulunan İş Bankası, daha sonra kentin en iyi korunmuş Roma konut örneklerinden biri olan Muzalar Evi’ndeki kazı çalışmalarını destekledi.

2007 yılında başlayan, Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Klasik Arkeoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kutalmış Görkay başkanlığındaki ekip tarafından gerçekleştirilen kazılara İş Bankası 2012’den beri destek veriyor.

Muzalar Evi’ndeki kazı çalışmaları 2019 yılında tamamlandı, 2012-2019 yılları arasında yapılan arkeolojik kazılarda 938 eser gün yüzüne çıkarılarak Gaziantep Arkeoloji Müzesi’ne kazandırıldı.

İş Bankası, şu anda da Gaziantep Valiliği tarafından yürütülen hem Muzalar Evi’ndeki mozaiklerin dış koşullardan korunması hem de ziyaretçilerin tur rotasının belirlenmesine katkı sağlayan korugan yapı inşa çalışmalarına destek oluyor.

ANTİK ÇAĞLAR DESTEKLE GELECEĞE TAŞINIYOR

İş Bankası, Zeugma dışında Antalya’da Patara Antik Kenti, İzmir’de Teos Antik Kenti, Aydın’da Nysa Antik Kenti, Muğla’da Stratonikeia Antik Kentindeki kazı çalışmalarını da destekliyor.

Ayrıca 1985 yılından bu yana Kırşehir Kaman’da kazı çalışmalarını sürdüren Japon Anadolu Arkeoloji Enstitüsü’ne de banka katkılar sağlıyor.

Arkeoloji alanındaki akademik çalışmaların gelecek nesillere aktarılması için kazı başkanları tarafından hazırlanan eserler de Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayınlanıyor. Bugüne kadar Zeugma, Patara, Teos, Nysa ve Stratonikeia kitapları yayınlanarak geleceğe kazandırıldı.

Kaynak:Haber Merkezi

Öne Çıkanlar