Maçtan önce Giresun yerel basınınından bir gazeteci ile konuştum. Giresun’da 58 yaşında bir ağabeyimiz 14 yaşında iken Giresunspor’un Süper Lig maçını tribünden izlemiş. Giresunspor küme düşmüş ve o günden beri bir daha izlemek nasip olmamış.
Tüm çocukluğu ve gençliği Süper Lig hasreti ile geçmiş! Aradan geçen 44 seneden sonra dün konuşmuşlar, heyecandan maça gidemeyeceğini söylemiş!
Böyle bir hasretle süper lige döndü Giresunspor, ilk maçında gayet güzel de oynadı. Ne var ki kadro yapılanması ve gencecik isimlerle bir merhaba yerine Zeki Yavru gibi futbola doymuş isimleri izlemek pek tat vermedi. Takımın genel anlamda agresif oynaması ve pozisyonlarda sertlik sınırını aşan müdahaleleri iyi oynadıkları maçı eksik oynamalarına ve henüz ilk yarıda 2 penaltıya sebebiyet vermekle sonuçlandırdı!
Bu büyük bir hayal kırıklığıydı!
Daha büyük hayal kırıklığı ise Galatasaray’ın farka gidebilecek bir maçta futbolda ender karşılaştığımız belki de hiç karşılaşmadığımız bir olaya imza atmasıydı! Galatasaray’ın belki de en iyi oyuncusu olan Brezilyalı stoperi Marcao, takım arkadaşı ve Galatasaray’ın yükselen yıldızı Kerem Aktürkoğlu’nun üzerine yürüyerek, Kerem’i önce kafa ile itip sonrasında sert bir yumruk attı. Tüm izleyenleri hayretler içerisinde bırakan bu olayda hakem Erkan ÖZDAMAR, VAR’a gidip Marcao’ya kırmızı kart gösterdi. Tüyleri diken diken eden ve tüm Galatasaray’lıların büyük bir üzüntü ile izlediği pozisyon 44 yıllık hasret gecesinin utanç anıydı! Elbette bir oyuncunun yaptığı terbiyesizlik koca bir camiaya mal edilemez ama kolay kolay hafızalardan silinmeyecek olan bu olay karşısında Galatasaray Kulübünün alacağı tavır, tüm futbolcular ve Galatasaray adına büyük bir anlam taşıyacaktır. Metin Oktay’ın forma giydiği Galatasaray’da, ahlaksızlık yapan hiçbir oyuncu, hiçbir koşulda cezasız bırakılmamalıdır…
Futbol konuşmanın pek bir anlam taşımadığı bu maçta, Giresunspor kalecisi Okan Koçuk’un, Galatasaray’ın yeni transferi Cicaldau’nun, sağ bek Boey ve sol bek Aanholt’un performanslarına ve koşul ne olursa olsun katkı sunmayı başaran Mbaye Diagne’nin çabasını takdir ederek, makalemizi Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü büyük bir hasret ve özlem ile anarak tamamlayalım;
Ben sporcunun, zeki çevik ve AHLAKLISINI severim…