Abdullah Biricik

Abdullah Biricik

GÖRÜLMEYEN DİRSEKLERİN GÖLGESİNDE

Birkaç hafta önce Avrupa liglerinde derbi haftası yaşandı. İngiltere’de Liverpool-Manchester City, İspanya’da Real Madrid-Barcelona ve Fransa’da Paris Saint Germain-Marsilya karşılaşmaları aynı hafta oynandı. Büyük bir keyifle takip ettik. Derbilerden önce ülke basınlarını takip ettik. Derbiler dolu dolu işlendi, ülke gündemlerinin ilk sırasında derbiler yer aldı.
Real Madrid-Barcelona maçı eski tadından uzak olsa da futbol resitaline sahne oldu. Liverpool gol yemeden yıldızlar topluluğu Manchester City’i devirmeyi başardı. PSG 10 kişi kalan Marsilya’yı zar zor yendi. Üç derbide de tempo ve heyecan zirvedeydi. İngiltere, İspanya ve Fransa tabiri caizse futbola doydu.
Bizde ise durum biraz farklı!
Maçtan 5 gün önce hakemin kim olacağı/olması gerektiği tartışıldı. TFF’nin yapay zekası ve algoritması tartışıldı. Türk Futbolunun içerisinde bulunduğu durumun tezahürüne bir kez daha şahitlik ettik. Hakemlerin verdiği/vermediği kararların futbolun önüne geçmesinin, hakemlerin maçların skorlarına etki etmesinin sonuçlarını yaşadık. Yıllardır yaşadığımız gibi! Dün gece yaşadığımız gibi!
Sözgelimi maçın henüz 4. dakikasında Beşiktaş’ın forvet oyuncusu Weghorst’un rakibi Nelsson’a attığı bir dirsek pozisyonu var. Pek çok hakemin kırmızı kartına başvuracağı bu pozisyonda; kırmızı gösterilmiyor, sarı gösterilmiyor hatta faul bile çalınmıyor. Pozisyonu görmeyen kim? Orta hakem, iki yan hakem, dördüncü hakem, VAR’daki ve AVAR’daki 3 hakem! Yani 4’ü sahada olmak üzere toplam 7 hakem atılan dirseği görmüyor.
İşte şüphelerin, güvensizliğin, haftalarca hakem konuşulmasının, derbi konuşulmamasının, ligimizin kalitesizliğinin, kaybolan milyonlarca doların başlangıç noktası bu. Tüm Türkiye 7 hakemin bir dirseği görmediğine inanmıyor, forma renklerine göre bu dirseğe faul çalındığını, hatta kırmızı kart gösterildiğini herkes biliyor. Teknolojik desteğin olduğu bir ortamda bu dirseği görmemelerinin mümkün olmadığını herkes biliyor. Müdahalelerin bu kadar bariz olduğu bir ülkede futbolun konuşulması, hakemlerin konuşulmaması mümkün değil!
Hakemin bu tavrının 90 dakikaya yayıldığı bir maç izledik Ali Sami Yen’de. Maç boyunca izleyenlerin, taraftarların ve futbolcuların sinir uçlarına dokunan yönetim içerisinde Galatasaray, marka oyuncularının performansı ile karşılaşmayı 2-1 kazandı. Önceki yıllarda alışılmış baskı ve oyunu rakip yarı sahaya yığan görüntüden uzak bir derbi yaşasak da Galatasaray’ın kazanmayı bilen sabırlı oyun anlayışı dikkatlerden kaçmadı. Geldiği günden beri eşi Wanda’nın daha çok haber olduğu Mauro İcardi, tüm golcülere ders olabilecek kalitede iki gol attı. Mertens, Rashica, Torreira performansları ile ön plana çıkan oyuncular olurken, direğe takılma hastalığı derbi maçta da yine dikkat çekti.
Bu maçın sonucu ne olursa olsun, kazanan kim olursa olsun, şampiyon kim olursa olsun, lütfen ama lütfen artık maçlara müdahale etmeyi bırakın! Bırakın Türk Futbolunun yakasını! Karışmayın milyonlarca insanın hobisine, tek eğlencesine!
Oynamayın artık bu ülkenin spor geleceğiyle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Abdullah Biricik Arşivi