Candan Yıldız

Kemal Kılıçdaroğlu’nun rakibi Özgür Özel, 4/5 Kasım’da yapılacak CHP Büyük Kurultay öncesi İstanbul’da benim de aralarında bulunduğum bir grup gazeteciyle bir araya geldi.

Özel’e PM Üyesi Candan Yüceer, yine PM üyesi Sevgi Kılıç, meslektaşı ve Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, bu dönem İstanbul’dan milletvekili seçilen Ali Gökçek, Ankara Milletvekili ve PM Üyesi Erbil Aydınlık eşlik etti.

Özel’in sağında ve solunda oturanların cinsiyet dağılımı dikkat çekiciydi. Zira üçü kadın, üçü erkekti. Bu özende, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun eşitlik kotasıyla ilgili tüzük değişikliğini kurultaya getireceği sözünün etkisi var mı bilinmez.

Hafta sonu yapılacak İstanbul il başkanlığı seçimleri öncesi Özgür Özel’in İstanbul’da yoğun görüşme trafiğinin olduğu konuşuluyor. İstanbul medyası ile buluşması da bu süreçle ilgili.

Kurultaya 196 delege gönderecek İstanbul’un özgül ağırlığı malum.

Gazetecilerin sorularına yanıt verirken Özgür Özel buna da vurgu yaptı. İstanbul’u ‘değişimciler’ yani destekledikleri aday Özgür Çelik kaybederse “Bir adım geride ama başa baş bir seçim bizi bekliyor. Kazandığımızda ise oldukça rahat ilerleyeceğimiz görülüyor” ifadelerini kullandı.

Genel Merkez ve ‘değişimciler’ şunun farkında; ki olgu da bu, İstanbul il başkanlığı seçiminden çıkacak sonuç şu ana kadar yapılmış bütün kongreleri de değiştirebilir. Delegeler tercihini gözden geçirebilir. Kazananın yanında saf tutmak siyaseten konforlu bir alan çünkü.

Cemal Canpolat’ın armut ve elmaları aynı sepete koyduğu ‘2017 Anayasa Referandumu’nda İstanbul’da İmamoğlu’nun 2019 seçiminde aldığı oydan daha fazla oy aldık’ açıklaması da soru olarak soruldu. Özgür Özel şu yanıtı verdi:

“Cemal başkanın referandumun oyu ile Ekrem İmamoğlu’nun oyunu karşılaştırma meselesini siyaseten çok anlamlı bulmam. Referandumda Manisa’da da yüzde 53 ‘Hayır’ oyu çıkardık ama maalesef Manisa’yı MHP’nin belediye başkanı yönetiyor.”

Özgür Özel hem ‘merhaba’ konuşmasında hem de gazetecilerin sorularına verdiği yanıtlarda CHP’nin toplumun farklı kesimlere ulaşmak gerekçesiyle sağa kaydığının altını çizerek ‘sağdan akıl almayacaklarını, sağdan danışmanlara danışarak karar almayacaklarını, partinin organlarını işleterek karar alacaklarını” söyledi.

CHP, Türkiye’nin ikinci yüzyılında birikmiş temel sorunlara sola kayarak nasıl çözüm olacak? Bu konuda genel geçer söylemleri var ‘değişimcilerin’…

“İnandırıcı olabilecek misiniz, zira bütün karar süreçlerinde, kritik siyasi dönemeçlerde partinin etkili/yetkili isimlerinden biriydiniz?” sorumu Özgür Özel, Bülent Ecevit örneğiyle yanıt verdi:

“Ecevit 1957’de ilk kez milletvekili oldu. İsmet İnönü’nün bakanı, genel sekreteriydi. Bir parti genel başkan çıkaracaksa o kendi kadroları içerisinden çıkarması gerekiyor. 29 Mayıs sabahına ‘genel başkan adayıyım’ diye uyanmadım. CHP’nin özeleştiri yapması gerektiğini, inandığımız ve kendimizi inandırdığımız bu tarihi seçimi kaybetmenin sorumluluğunu almamız gerektiğini söyledim. İdeolojik olarak değişimi savunuyoruz Altı Ok’u tarihsel gerekliliği ile sahiplenen, aşındırmadan geliştirmek isteyen kadrolarız. Benim örgütle kurduğum ilişkinin en can alıcı noktası şu; onlara gözlerinin içine bakarak, grup başkanvekili olduğum dönemde Özgür Özel Meclis’te ya da çağırdığınız yerlerde hangi görevi eksik yaptı, neyi yanlış yaptı, sizi hiç mahcup etti mi, başınızı öne eğdi mi? Ben bugüne kadar geçirdiğimiz kongrelerde örgütümüzün beni ve bizi inandırıcı bulduğunu, bize inandığını görüyorum.”

11 yıldır milletvekili olan, partide önemli görevlerde bulunan Özgür Özel’in sorulara verdiği kıvrak yanıtları da not etmem gerekir.

Zira Aydınlık Genel Yayın Yönetmeni İlker Yücel’in LGBTİ+’lara karşı yayınlarına paralel olarak sorduğu “ABD, Kanada ve Avrupa ülkelerinin LGBT dayatması konusundaki görüşünüz ne?” sorusuna oraya buraya çekiştirilmesi pek mümkün olmayan kapalılıkta yanıt verdi Özgür Özel. 

Seçimler öncesi aile ve başörtüsü ile ilgili anayasal düzenleme tartışmalarına, iktidarın bu konuyu istismar ederek seçimlerin havasını belirleme siyasetine gönderme yaparak "Türkiye’nin belli yerlerinde bir şey ısıtılıyordu. Kimin yaptığı belli olmayan mitingler düzenleniyordu. Seçim sandığını üçe çıkarmak ve üçüncü sandığın rüzgarıyla birinci sandığın rüzgarını doldurmaktı amaç. Bu konuda planlamanın ne şekilde yürüdüğünü ve bunun nasıl seçim ve sandık odaklı ilerlediğini biz görüyoruz. Bu meselenin Orban’ın Macaristan’da icat ettiği sandıktan farklı bir sandık olmadığının farkındayız" dedi.

Özel, ‘gölge aday’ konusunda da ‘gerçek adayım, organik adayım’ mesajını verdi.

Özgür Özel’in arkasına aldığı ‘değişimciler, ki öncülüğünü Ekrem İmamoğlu yapıyor, İstanbul’da Özgür Çelik’i destekliyor. Özgür Çelik de İmamoğlu’na yakın bir isim. Genel Merkez ise siyaseten ‘eskiyi’ temsil eden Cemal Canpolat’ın arkasında.

Özgür Özel İstanbul kongresine kadar sık sık İstanbul’a gelecek gibi görünüyor. Ama danışmanı, ‘kongreye katılıp katılmayacağı’ ile ilgili soruma ‘henüz belli değil’ yanıtını verdi.

CHP’de genel başkan yarışında dananın kuyruğunun kopacağı yer İstanbul kongresi olacak gibi görünüyor.