Serbest kalan Sabri Uzun’un savunması: ‘Cumhurbaşkanımız ile çok yakın diyaloglarımız da oldu’

Sosyal medya paylaşımında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla gözaltına alınan Emniyet Genel Müdürlüğü’nün eski İstihbarat Dairesi Başkanı Sabri Uzun, yurt dışı çıkış yasağı şartıyla serbest bırakıldı.

Savcılık tutuklama talep etti

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan Uzun, işlemlerinin ardından Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi. Savcılık ifadesinin ardından tutuklanma talebiyle sulh ceza hakimliğine gönderilen Uzun hakkında, paylaşımın “Cumhurbaşkanının şeref, onur ve saygınlığını rencide edecek nitelikte” olduğu öne sürüldü.

Savcılık sevk yazısında, Uzun’un “Cumhurbaşkanına hakaret” suçunu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesinin bulunduğu ve tutuklama nedenlerinin oluştuğu iddia edilerek, tutuklanması talep edildi.

Hakimlik adli kontrol kararı verdi

İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği, Uzun’un yurt dışına çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol tedbiriyle serbest bırakılmasına karar verdi.

Başsavcılık itiraz edecek

Öte yandan, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının, Sabri Uzun’un adli kontrolle serbest bırakılmasına itiraz edeceği öğrenildi. Uzun hakkında yürütülen soruşturma süreci devam ediyor.

"Cumhurbaşkanımız ile çok yakın diyaloglarımız da oldu"

Gazete Pencere, Sabri Uzun’un hakimlik sorgusuna ulaştı. Sabri Uzun savunmasında “Ben Cumhurbaşkanına asla hakaret etmedim. Görevim gereği Cumhurbaşkanımız ile çok yakın diyaloglarımız da oldu. Cumhurbaşkanımız ithalat ihracat yapan birisi değil, bu konuda düzenleme yapan birisi değil. Ben ticaret yapan tüccarları kast ettim. Söz konusu paylaşımda oğlan diyorum, oğlu demiyorum. Cumhurbaşkanının ya da bir başkasının oğlu demiyorum. Ekleyecek başka hususum yoktur” diye konuştu.

"Caniye eylem yapmış gibi gözaltına alındı"

Sabri Uzun’un meslektaşı olan emekli Emniyet Müdürü Hanefi Avcı hakimlik sorgusunda avukatı olarak yer aldı. Hanefi Avcı savunmasında şunları söyledi:

“Geçen yıllarda bir Tweet attığı için Ankara Adliyesi’nde yargılanmıştır ama şimdi bir başka Tweet’ten ötürü İstanbul’da yargılanacaktır. Başta tabi hakim teminatı olmak üzere konuyu düzenleyen tüm yasalara göre Ankara’da yargılanması ve çağrıldığında kolayca gelmesi imkanı varken polis baskını yapmak suretiyle sanki caniye eylem yapmış gibi gözaltına alınmıştır. Bu aslında sadece müvekkilin değil tüm ülkedeki insanların fikir ve düşüne özgülüğünü baskılamaya çalışmaktır.”