35 yıllık gazeteci ve T24 yazarı Tolga Şardan’ın yargıdaki rüşvet ve kayırmacılık çarkının MİT tarafından Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a rapor olarak sunulduğunu yazması nedense İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığını rahatsız etti.

Oysa ortada iddia edildiği gibi “Yanıltıcı bilgiyi Alenen Yayma” suçu varsa bu suçun işlendiği yer Ankara… Neden İstanbul Basın Bürosu soruşturma açıyor?

Tolga Şardan, yargı ile ilgili MİT raporunun Erdoğan’a ulaştırıldığı bilgisini yazdığında yargı ile ilgili şunlar yaşanıyordu.

Anadolu Adliyesi Başsavcısı İsmail Uçar, rüşvet çarkını anlattığı raporu Hakim ve Savcılar Kurulu (HSK)’na ulaşmıştı. Uçar’ın şüpheli tahliyeler iddiasıyla suçladığı hakimler arasında yer alan İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Sidar Demiroğlu da İsmail Uçar’ı suçlamış, “görevi ihmal, görevi kötüye kullanma, iftira, hakaret, soruşturmanın gizliliğini ihlal, devletin kurumlarını aşağılama” iddiasıyla HSK’ye suç duyurusunda bulunmuştu.

Yargıdaki çürümeye ilişkin bu kadar delil, olgu ortadayken iddiaların muhatapları görevlerinin başında ama yargıdaki durumun Beştepe’ye rapor edildiğini yazan gazeteci tutuklu!

Tolga Şardan’ın tutuklanma gerekçesi kamuoyunda Dezenformasyon Yasası olarak bilinen kanunun 217/A… Yani “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçu.”

Tolga Şardan’ın “Yanıltıcı bilgiyi yayma” suçu ile suçlanması garip. Zira Şardan bu haberi 31 Ekim tarihinde yazdı.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ise bu haberi aynı gün değil, bir gün sonra, Tolga Şardan gözaltına alındıktan sonra yalanladı. İletişim Başkanlığı “Tolga Şardan'ın, "MİT’in Cumhurbaşkanlığı’na sunduğu ‘yargı raporu’nda neler var?’ başlıklı 31 Ekim tarihli yazısı dezenformasyon içermektedir. MİT’in iddia edildiği gibi bir raporu söz konusu değildir” dedi.

Bir diğer gariplik de Şardan’ın tutuklanma gerekçesi… 217/A katalog bir suç değil.

Avukat Baran Kaya ile konuştum. Baran Kaya “CMK 100/3’e göre katalog suçlar bellidir. Bu suçlar arasında ‘Yanıltıcı bilgiyi yayma’ suçu yoktur. Karara baktığımızda ‘Katalog suçlardan’ olması ifadesi yer alıyor. Mahkeme kopyala-yapıştır yapmış” açıklamasını yaptı.

Şardan’ı tutuklayan İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği “Yanıltıcı bilgiyi yayma” suçunun katalog suç olmadığından da habersiz ya da copy-past gerçeği…

Bir diğer gariplik te Tolga Şardan’ın delil karartacağı iddiasıyla tutuklanması. Şardan aksine delilleri kamuoyuna açıkladı. Gazeteciliğin temel ilkesi olan halkın haber alma hakkının arkasında durdu.

Avukatlara göre üst sınırı üç yıl olan bir suçun yatarı olmadığı için hiç kimse yurt dışına kaçmaz. Mahkemenin ‘kaçma şüphesi’ gerekçesi de bir garip!

Yine mahkemenin tutuklama gerekçelerinden biri Tolga Şardan’ın “tanık ve mağdurların üzerinde baskı kurabileceği…”Avukatlar yargıdaki çürüme iddialarından doğrudan halkın mağdur olacağını, Şardan’ın değil baskı kurmak halkın olası mağduriyetini engelleyebilecek bir haber yaptığını söylüyor.

Peki Tolga Şardan neden gözaltına alındı ve tutuklandı?

Genel kanı, Şardan’ın dijital materyallerine el konularak kaynağına ulaşmak… Böylece gazetecilerin kaynaklarına göz dağı vermek.

Şardan’ın dediği gibi, sadece gazetecilik yaptı. Dezenformasyon Yasası’nın gazetecilerin başında nasıl Demokles’in kılıcı gibi kullanılacağının bir örneğini daha yaşadık!