Valilik Munzur Gözeleri'ne mescit yapılması kararı aldı: Köyün nüfusunun tamamı Alevi

Nüfusunun tamamı Alevi olan köyde böyle bir uygulamanın asimilasyon politikalarının bir parçası olarak değerlendirildiğini belirten yurttaşlar, müdahalenin inanç merkezlerinin rızası dışında yapıldığını vurguladı. Yerel basına konuşan yurttaşlar, 12 Eylül Darbesi sonrasında köye cami yapılması ve imam atanması örneğini hatırlatarak benzer bir yaklaşımın yeniden gündeme geldiğini ifade etti.

Alevi kurumları, Munzur Gözeleri’nin hem doğal hem de inançsal özgünlüğünün korunması gerektiğini vurgularken, uygulamanın turizm ve kültürel değerler açısından da hassasiyetle ele alınmasını istedi.

Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF) yaptığı açıklamada, mescit açılmasını “siyasi saldırı” ve “asimilasyon politikalarının göstergesi” olarak nitelendirdi. Açıklamada şöyle denildi:

“Munzur, Tunceli halkının inanç, kültür ve doğayla kurduğu bağın canlı hafızasıdır. Gözelerine mescit yapılması, yalnızca inanç değerlerine değil; aynı zamanda siyasal bir mühendislik ve asimilasyon politikasına yöneliktir.

Bugün iktidar, halkın gerçek sorunlarıyla ilgilenmek yerine —yoksulluk, işsizlik, göç, eğitimdeki çöküş, sağlıkta eşitsizlik— Tunceli’nin kutsallarına müdahale ediyor. Bu bir yönetim tercihi değil, siyasi bir saldırıdır. Halk kendi kültüründe, inancında direnç bulur ve bu direnci kırmak için kutsallar hedef alınıyor.

Munzur, Alevi halkı için ibadetin ta kendisidir. Dağ, taş, su, rüzgâr, ateş; hepsi Hakk’ın tecellisidir. Oraya mescit açmak yalnızca beton dökmek değildir; hafızaya, inanca, kültüre saldırıdır. Bu uygulama, laiklik ilkesine, anayasanın eşit yurttaşlık hakkına ve uluslararası inanç özgürlüğü normlarına aykırıdır.

Biz bu saldırının yalnızca Alevilere değil, tüm demokrasi güçlerine yönelik bir tehdit olduğunu biliyoruz. Munzur’un yolundan, özgür inançtan ve hakikatten asla vazgeçmeyeceğiz. O mescidi kaldırın! Munzur’a, Tunceli’ye ve inancımıza dokunmayın!”