Abdullah Biricik

Abdullah Biricik

KARAGÜMRÜK VE FUTBOL

1926 yılında yani Cumhuriyetin yeni ilan edildiği yıllarda İstanbul’da “İşkembeci Malik Solağında” bir futbol kulübü kuruldu. Karagümrük İdman Yurdu…
O dönem Çukurbostan olarak adlandırılan, Bizans döneminden kalan bir su sarnıcında kaleci Zeki, futbolcular Alaattin ve Asaf Ayçıl’ın gayretleri ile bir antrenman sahası yapılır. Bu antrenman sahası ayrıca maç yapmak için de kullanılır. Bu alanda hem futbol hem de diğer branşlarda ciddi müsabakalar oynanır.
Karagümrük İdman Yurdu pek çok branşta faaliyet gösterir ve özellikle futbolda oldukça önemli başarılar yakalar.
Ne var ki o dönemin önemli liselerinden olan Vefa Lisesi ve Vefa lisesinin bünyesinde kurulan Vefa Spor Kulübü daha popülerdir ve el üstünde tutulmaktadır. Karagümrük kulübü Vefa’nın gölgesinde kalır ve birleşme kararı aldırılır. Karagümrük’ün sahası ve kulüp binası da yeni birleşime devredilir ve Karagümrük İdman Yurdu 1942’da kapatılır.
Ancak Karagümrüklüler komşu semt dahi olmayan Vefa’yı içselleştiremez ve 4 sene sonra 14 Temmuz 1946’da şu an Süper Ligde mücadele eden Karagümrükspor, Karagümrük Gençlik Kulübü ve Beden Hareketleri Yayma Cemiyeti adı altında tekrar kurulur. Milli Lig’in kurulmasına öncülük eder. Ancak o tarihten günümüze kadar stadyum sorunu devam eder.
1983-84 yılında mücadele ettiği Süper Ligde dahi kendi stadyumunu kullanamaz. 36 yıl sonra yükseldiği Süper Ligde hala stadyum sorunu yaşamakta olan Karagümrük kulübü sesini duyurmakta ciddi sıkıntılar yaşıyor. Bana ulaşan Karagümrüklü taraftarlar, sorunlarının dile getiremediklerini ve stat sorunlarının çözülmesi için yaptıkları çalışmaları anlattı. Her dönemde siyasiler olayı çözecekleri yönünde söz ve vaatler verip nihayetinde çözememiştir. Konuyu biraz araştırdığımda mevcut sahanın içerisinde bulunduğu tarihi Bizans sarnıcı surları sebebiyle yapılamadığı, önerilen projelerin “Anıtlar Kurulu” tarafından reddedildiği bilgisine ulaştım.
Tarihi mirasımızı korumak adına oldukça makul gözüken bu karara büyük bir saygı duymakla beraber, tarihi bir kulüp olan Karagümrük Kulübünün stadyum ihtiyacının da giderilmesi anlamında tarihi dokuya zarar vermeden, hatta tarihi dokuyu da kapsayacak ve tüm dünyada ses getirecek tarih ile sporun iç içe olabileceği bir proje çalışması yapılması oldukça makul gözükmektedir.
Hırvatistan’da bölgenin doğal yapısına dokunmadan inşa edilen Gospin stadı ve yine Portekizde doğal ve tarihi dokuya zarar vermeden inşa edilen Braga stadyumu günümüzdeki sıcak örneklerdendir. Bu konuda Kültür Bakanlığı ve Spor Bakanlığı ortak bir çalışma yürütmelidir.
Stat konusuna bu kadar değinmişken Baba Hakkı’nın, Müjdat Gezen’iin babası Necdet Gezen’in, gazeteci Asaf Ayçıl’ın, Ahmet Çakar’ın babası Dr. Mustafa Çakarın, Albay Rıza Erseven’in ve Galatasaray’lı Musa Sezer’in, Fenerbahçe’li Abdülkerim Durmaz’ın, Beşiktaş’lı Oktay Derelioğlu’nun forma giydiği Karagümrük kulübünün bir tesisinin dahi bulunmadığını, ilçede bulunan pek çok tesisin de farklı kulüpler tarafından kullanıldığının da altını çizmek gerekliliği ile sporla dolu bir gelecek diliyorum.
Sevgilerimle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Abdullah Biricik Arşivi