MERALAR DA YOK OLUYOR

Bir veya birkaç köyün ortak kullandığı otlağa mera denir. Anadolu bir zamanlar mera zenginiydi, hatta köyler arası meralar paylaşılamaz, arazi anlaşmazlığı kan davalarına dönüşürdü. Köyün ağası meraya kimseleri sokmaz, köylüler direnirdi. Bizim edebiyatımızda köy romanlarının ayrılmaz mekanıydı meralar…

Şimdi son 20 yılda meralar bakımından da zurnanın zırt dediği yere geldik. Türkiye’de köyler mahalle olalı beri meralar da yok olma sürecine girdi. “Sanayileşiyor ve kentleşiyoruz bu yüzden meralar yok oluyor” derseniz yanılırsınız. Dünyaya kapitalizmi yayan ve tapılan güç haline getiren İngiltere, meralarda dünya sıralamasında üst sıralarda. Bu ülkenin 11 buçuk milyon hektar mera varlığı var. Ülkemiz 20 yıl öncesine kadar mera alanı yönünden dünyada 46. sıradaydı, şimdi neredeyiz? Bir istatistik bile verilemiyor. 

Kısacası meralara sahip çıkmanın sanayileşme veya kentleşmeyle ilgisi falan yok. Düzgün bir planlama yaparsanız, hak- hukuk- adalet olursa meralarınız köylünüze kalır… İşte İngiltere örneğini verdik, kapitalizmin ikinci çıkış yuvası Fransa da aynı şekilde… Bir örnek de cep kadar ülke olan Hollanda’dan verelim. Hollanda bir tarım ve hayvancılık ülkesi olduğu için toprağın yaklaşık yüzde 70'i bu işe ayrılmış. Bu arazilerin de yüzde 62’si mera…

Mera; tüm canlıların hayat kaynağı, köylüler içinse düşük yem maliyeti demek. Kısacası vatan toprağının temeli diyebiliriz.

Şimdi Ziraat Mühendisleri Birliği’nin raporuna bakalım; “Türkiye yılda yaklaşık 4 milyar dolarlık hayvan ve hayvansal ürünler ithalatı yapmaktadır. Bunun temel olarak ülkemizdeki yem açığından kaynaklandığı bilinmektedir. Meraların, ülkemizin bu kısır döngüden çıkış yolu olduğunu herkes bilmelidir.”

 

DEPREM ONLAR İÇİN RANT FIRSATI 

Büyük Akdeniz Depremini fırsat bildiler, başta Hatay olmak üzere deprem illerindeki tarım alanlarını ve meraları konut alanına dönüştürmek için kolları sıvadılar. Kararnameler ve yasalar üzerindeki oynamalarla sadece deprem bölgesinde değil tüm Anadolu topraklarında meralar yok olma sürecine girdi. Alın size birkaç örnek… 

İzmir’in Torbalı ilçesine bağlı Göllüce köyünde, köylünün 150 yıldır mera olarak kullandığı bin 152 dekar araziyi satın aldığını iddia eden şirket, araziyi ve köyün çevresini tel örgü içine alarak yol ve benzeri düzenlemeler yapmaya başladı. Geçimini hayvancılık ve tarımla sağlayan köylüler buna tepki göstererek araziye yürüdü. 

Amasya’nın Taşova ilçesine bağlı Çambükü’nde köylülerin mera alanlarına organize sanayi bölgesi (OSB) yapılmasına karşı mücadelesi bir yıldan beri devam ediyor. 

Hem tarım alanı olarak değerli hem de Anadolu uygarlıklarının merkezlerinden Ankara’nın Yassıhöyük köyünün başına gelenler asla unutulmamalı… Bu köyün yakınlarında dünyanın en önemli antik kentlerinden biri olan Gordion var. 3 bin yıllık bir yerleşim yerinden söz ediyoruz. Ama ne gam! Burada da köylüler yapılaşmaya karşı direniyor. 

Daha kim bilir nereler var?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Cengiz Erdil Arşivi