Merkez Bankası yola devam ediyor (mu ?)...

Türkiye'nin gri listeye girmesi meselesini gelecek günlerde konuşacağız. Şimdi faiz İle ilgili alınan karara odaklanalım. Yani Merkez Bankası faiz kararına…
Maalesef biz ekonomistlere "Merkez Bankası ne karar alır?" diye sordukları zaman, vereceğimiz cevabın bilimsel veya teknik bir dayanağı olmuyor. Halbuki "Merkez Bankası ne yapmalı?" diye sorsalar, anlattıklarımızın bir faydası olacak.
Açıkçası uzun zamandan beri Merkez Bankası atacağı adımlarla alakalı şeffaf ve bilgilendirici davranmadığı için, PPK kararlarıyla alakalı siyaset veya psikolojiden esinlenerek yorum yapabiliyoruz. Son görevden almaların ve atamaların neticesinde TCMB Başkanı'nın kararlarını daha rahat vereceği söylenebilir. Son görev değişiklikleri "Böylece daha rahat faiz indirilecek" şeklinde algılanmış gözüküyor. Öyle de oldu zaten.
Ancak, yukarıda belirttiğim gibi Merkez Bankası'nın tam olarak ne yapacağını kestirmek mümkün değil. Dolayısıyla "Bir daha indirir" ya da "Pas geçer" diyemedik. Tek bildiğimiz Merkez Bankası'nın faiz yükseltmeyeceğiydi. Bunun sebeplerini yazmaya gerek yok sanıyorum.
Bu ayki toplantıdan çıkan karar, herkesi şaşırttı diyemem. Ben ve birkaç meslektaşım şaşırmadı. Aslında, bir önceki gün döviz kurlarındaki hareket, neler olabileceği konusunda piyasayı şaşırttı. Döviz azıcık gevşeyince piyasa "en fazla 100 puan" demeye başladı. Karar şok etkisi yarattı.
Yukarıda da belirttiğim gibi, Merkez Bankası'nın ne yapması gerektiğini analiz eden bizler, ne yapacağı konusunda kesin bir yorum yapamıyoruz. Çünkü söylemler ve eylemler birbiriyle uyuşmuyor çoğu zaman.
TCMB'NİN FAİZ DÜŞÜRME İSTEĞİ DEVAM EDİYOR…
Açıkçası, şu anki Dolar/TL yükselişinin enflasyona yansıyacağı ortada. Ancak Merkez Bankası'nın kendi kabul ettiği fiyat endeksi çerçevesinde karar vereceğini artık biliyoruz. Eğer söz konusu endekste potansiyel bir düşüş bekliyorsa, bundan sonra da faiz indirmekten çekinmeyecektir. Önemli soruyu soralım: Politika faizleri düştüğü zaman kredi faizleri de düşecek mi ?
Bir önceki karardan sonra kredi faizlerinde herhangi bir gerileme olmadı. O zaman Merkez Bankası ve hükümetin büyüme endişeleri çerçevesinde faizleri düşürmesinin piyasada etkili olabilmesi için, çok daha hızlı adımlar ya da büyük adımlar gerekiyordu. Buradan hareketle geçen ayki toplantıdan önce söylediğim gibi, arzu edilen faiz seviyesine yavaş yavaş değil, çabuk şekilde inmek gerekirdi. Desteklediğim için söylemiyorum elbette, ajandanın bu olduğunu tahmin ettiğim için yanlışların arasındaki en doğru hareketin bu olduğuna kanaat getirdiğim için.
Açıklanan karar Merkez Bankası'nın bir irade beyanı gibi algılanırsa, işler daha da kötü olur. TCMB'nin acilen şunu demesi gerekir:
"Yıl sonuna kadar faiz indirimlerinin sonuçlarını takip edeceğiz, buna göre gelecek yılın para politikası şekillenecek, yıl sonuna kadar başka indirim yok".
Açıklama metninde hâlâ bir tane daha indirim gelebileceğine dair ifadeler vardı. Bence hemen bu intibayı vermekten uzaklaşmak gerekiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Emre Alkin Arşivi