MS hastalarına umut veren yaklaşım: Bütüncül yaşam planı ile kalite artıyor

MS hastalarına umut veren yaklaşım: Bütüncül yaşam planı ile kalite artıyor
Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı, erken teşhis, düzenli tedavi ve kişiye özel yaşam planının MS hastalarının hem fiziksel hem ruhsal sağlığını olumlu etkilediğini vurguladı.

Multipl Skleroz (MS), bağışıklık sisteminin sinir hücrelerini saran miyelin kılıfa saldırmasıyla ortaya çıkan bir nörolojik hastalık. Görme kaybı, kas güçsüzlüğü, denge sorunları ve yorgunluk gibi farklı belirtilerle seyreden MS, kişiden kişiye değişen bir ilerleyiş gösteriyor. En yaygın formu, ataklarla gelip geçen “relapsing-remitting” tip. Daha ağır formlarda ise belirtiler kalıcı hale gelebiliyor.
Prof. Dr. Sultan Tarlacı, MS’in erken teşhis edilmesinin, sinir sistemi üzerindeki kalıcı bozulmaları önlemek açısından kritik olduğunu vurguluyor. Tedaviye erken başlandığında hem atakların sıklığı hem de ilerleyici evreye geçiş geciktirilebiliyor. Atak dönemlerinde uygulanan ilaçlarla belirtiler hafifletilebiliyor; buna ek olarak yorgunluk, mesane sorunları ve kas kasılmaları gibi semptomlara yönelik destekleyici tedaviler uygulanabiliyor.

Sağlıklı yaşam ve psikolojik destek birlikte düşünülmeli
MS hastaları için sadece ilaç tedavisi değil, beslenmeden egzersize, uykudan ruhsal sağlığa uzanan çok boyutlu bir yaklaşım öneriliyor. Akdeniz tipi beslenme, omega-3 yönünden zengin gıdalar, D vitamini takviyesi ve işlenmiş gıdalardan uzak durmak hastalığın kontrolünde yardımcı olabiliyor.
Tarlacı’ya göre MS hastaları için kişiye özel ve aşırı yorgunluk yaratmayan egzersizler tercih edilmeli.

Serin ortamlarda yapılan yürüyüş, yüzme ya da bisiklet gibi hafif-orta tempolu egzersizler öneriliyor. Uyku kalitesi ise ayrı bir önem taşıyor; gece boyunca kesintisiz uyku, gündüz uykusundan daha yararlı.
Ruhsal destek de ihmal edilmemeli. Stresin MS ataklarını tetikleyebildiğini belirten Prof. Dr. Tarlacı, bireysel psikoterapinin, grup desteklerinin ve farkındalık temelli tekniklerin hastaların duygusal dayanıklılığını artırdığını ifade ediyor. Sosyal ilişkilerin güçlendirilmesi ve hobi edinme gibi aktiviteler de hastaların umutla yaşamasına katkı sağlıyor.
Sonuç olarak, MS’in tamamen tedavisi henüz mümkün olmasa da, bütüncül ve disiplinli bir yaklaşımla yönetilmesi yaşam kalitesini belirgin biçimde artırabiliyor.

Kaynak:Haber Merkezi

Öne Çıkanlar