Samimiyet ve Güven Testinden Geçerken...

Değerli dostlar, sosyal medyadaki haberlerin ne kadarının gerçek ne kadarının "itibarsızlaştırma kampanyası" olduğunu bilmek mümkün değil. Ancak yeni ekonomi yönetimi ile ilgili, bankaların ve medya kuruluşlarının kayıtsız şartsız desteğine rağmen ters giden bazı şeylerin olduğunu görüyoruz.

Ya yeni atananlar devlet kültürüne alışamadı ya da devleti oluşturan birimler yeni atananlara alışamadı. Bir başka seçenek de her ikisinin aynı anda gerçekleşmesi. Özel sektör temsilcilerinden öğrendiğimiz kadarıyla Merkez Bankası kurmayları, reel sektörün tamamına destek vermiyor, en doğrusunu kendilerinin bildiğini düşünüyor. Gerçekleştirilen toplantıların tabiri caizse sıkışmış gazı almak için veya popülarite amaçlı olduğu düşünülüyor. Vatandaşın lehine herhangi bir gelişme olmadığını zaten görüyoruz.

Mahfi Eğilmez Hoca'nın makalelerinde belirtildiği gibi kamu maliyesinde muazzam sapmalar var, bu arada Bakan Şimşek'in "tasarruflu olalım" diye hitap ettiği günlerde Aralık ayına ait kamuya araç alımlarının zirve yaptığını öğrendik. Nereden bakılırsa bakılsın samimiyetin eksik olduğu, insanın huzurunu kaçıran gelişmeler bunlar. Yıllar önce Naci Ağbal, TCMB Başkanı olduğunda kendisine "siyasi kararların piyasalara negatif yansımasını hafifletmek" gibi bir görevi olmadığını söylemiştim. Ne yaptığını bilen insanlara zaten bildiklerini söylemek belki de gereksizdi, bilemiyorum. Ancak Naci Bey görevinin gereğini yaptı ve süreci doğru yönetirken görevinden alındı.

Şu anki Merkez Bankası yönetimine benzer bir uyarıda bulunamıyorum. Çünkü dinleyecek durumda değiller. Toplantılardaki davranış tarzları ve bize kadar ulaşan bazı ayrıntılardan bunu anlıyoruz. Stres altında çalışmak mutlaka zordur ama iş stresinin yanında başka stresler eklememeleri gerekir.

Biz bunları konuşurken, uluslararası kuruluşlar Dolar/TL tahminlerini güncellemeye başladılar. Pek yakında enflasyon beklentileri de revize edilecektir. Devletin OVP'de seçim öncesi revizyon yapılması manidar olur. Fakat bırakın % 36'yı, eğer TÜİK maharetini göstermez ve verinin namusunu korursa % 50'den düşük bir enflasyon beklemiyorum. Eğer Merkez Bankası yönetimi düşmeyen enflasyona rağmen faizleri erken indirmeye kalkarsa, her şey "sil baştan" olur. Süreci dikkatle izleyeceğiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Emre Alkin Arşivi