Kerem Kırçuval

Kerem Kırçuval

Süleyman Sebasız Günler...

9 sene oldu en kıymetlisini kaybedeli Beşiktaş. Süleyman Bey bir Beşiktaş efsanesi olarak kalplerde. Ne kimse söküp atabilir ne de unutturabilir bize. 

Gani rahmet olsun.

İlk maçını evinde oynasa idi Beşiktaş daha farklı bir anma olurdu ama rüzgarların stadyumu Atatürk Olimpiyat Stadı’nda kramponlar, giydikleri Seba tişörtleriyle andılar. Bunu unutmayan yönetime teşekkür edelim bari.

Beşiktaş takımı iyi bir hazırlık geçirmesine, oynadığı üç resmi maçtan galibiyetle ayrılmasına rağmen taraftarı sezona moralsiz başladı. Renkli rakiplerinin milyon euroluk transferleri, adı önce Beşiktaş ile geçmesine rağmen kaptırılan kramponlar, güzelim İnönü Stadı’na hala sponsor bulunamaması, açıklanan borçlar elbet bu moralsizliğin kaynağı.

Ben moralsizlerden değilim. Çok adam almakla çok gol atılmıyor, çok iyi oynanmıyor. Beşiktaş’ın hocası yerinde, oturmuş bir kadrosu var. Yapılan takviyeler de önemli.

Maç öncesi Şenol Güneş’in güven veren açıklamaları da benim haklı çıkacağımı gösterdi. Karagümrük, sürprizlere açık bir takım lige döndüğünden beri. Ama sadece oyuncularını değil, teknik kadrosu da hayli değişti. Güç kaybetmiş görünüyor.

Koskoca ilk yarı, Muleka’nın iki denemesi, Aboubakar’ın kaçırdığı net pozisyon ile Karagümrük’ten Can Keleş’in nefis şutu dışında harcandı gitti. Uzun süredir bu kadar yan top yapılan bir müsabaka izlememiştim. Sahanın boyu, enine göre elbette uzun ama bu kadar da anlamsız paslarla 45 dakika harcanır mı?

Beşiktaş’ta tuhaf bir yorgunluk, Karagümrük’te ise arzu vardı ama o arzuyu futbolun güzellikleriyle süsleyecek ayaklar eksikti. Misal Feghouli misal Adem Ljajic futboldan kopalı epey olmuş.

İkinci yarı, Aboubakar’a yapılan faule tereddütsüz çalınan penaltıyla başlandı ama Arjantinli kaleci Dituro ilk maçında penaltıyı kurtarmayı başardı. Aboubakar da memleketimizde kullandığı 7. penaltıyı bu kez filelerle buluşturamadı.

Sadece kaçan penaltı mı? 63’te Onur’un sert şutu, üç dakika sonra Aboubakar’ın sağ köşeye yolladığı kafa şutu direkte patladı. 

Beşiktaş ikinci yarı, yan topu azaltıp ileri doğru oynamaya başlayınca daha etkili oldu. Ancak kara boğanın gününde olmayışı ele geçen nadir fırsatların da değerlendirilememesine neden oldu. 

Tartışmasız sahanın en çok koşan, en yararlı ismi Fernandes, 85’te sahneye çıkana kadar stattaki herkes kendisini bir puana hazırlamıştı. 

Onur’un asistini nefis bir vuruşla ağlarla buluşturan Gedson Fernandes, yine onun kadar en iyi isimlerden biri olan Karagümrük kalecisi Dituro’yu avlamayı başardı.

İki topu direkten dönen, bir penaltısı Dituro’ya takılan Beşiktaş’ın bu stattan ilk maçta üç puanla ayrılması önemli. 

Süleyman Bey ile başladık onunla bitirelim. Futbol ahlakı, beyefendiliği her daim zarafeti ile çok büyük bir insan geçti hayatımızdan ve Beşiktaş’tan. Ne derdi Süleyman Bey, “Beşiktaş bir manzumeler bütünüdür.”

Süleyman Seba’yı çok arıyoruz. Sebasız yıllar kısır bir Beşiktaşlılık olarak her gün yüzümüze çarpıyor. Üzgünüz.

Yöneticisinden futbolcusuna malzemecisinden taraftarına herkese düşen görevdir Süleyman Seba’ya layık olmak. Şerefiyle oynayıp Hakkı’yla kazanmak mesela. 

Gani rahmet olsun Süleyman Bey’e nur içinde uyusun.  

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kerem Kırçuval Arşivi