Klasik Fenerbahçe

Kaçan üç dört net gol, kaçan penaltı, direkten dönen top, son dakikaları endişeyle izleyen taraftarlar. Klasik Fenerbahçe’den eksiği maçı kazanmasıydı. Son yılların Fenerbahçe’si bütün bunları yaşar, üstüne bir de son dakikada gol yer, puan kaybederdi. 

Bir diğer olumlu farklılık ise tribünlerin geri dönüşünün sinyalleriydi. Geçen hafta Kahveci’ye yapılan saçmalıklardan sonra gösterilen tepkiler tribünlerin geleneksel yapısına dönmesi için anlamlı adımlar atılmasına yol açtı. Öncelikle tribündeki bazı “izleyicilerin” oyuncuları lüzumlu lüzumsuz protesto etmemesi konusunda bir görüş birliği sağlandı. Pek çok tribün grubu hafta içinde yaptığı açıklamada, bu tür protestoları yapanların dayak yiyeceğini açık ve net biçimde dile getirdi. Bu dayak meselesini şaka sayalım, ama tavır alınması son derece önemli. Nitekim Gaziantep maçında oyuncularla tribünler arasında güzel bir etkileşim vardı.

Bir lafım da yayıncı kuruluştaki yorumculara; Fenerbahçe’nin sadece eksiklerini görüp, bunları abarttıkça abartarak neyin peşindesiniz? Maçı kazanmışız, bir torba gol kaçırmışız, rakip sadece bir kez gelebilmiş, onda da kullandığı serbest vuruşta golü bulmuş. Bir bakın Fenerbahçe rakip ceza sahasında kaç kez topla buluşmuş, Gaziantep kaç kez? Sadece eleştirmek için mi oradasınız?

Bu tür yorumcuları, yayıncıları, eyyamcıları duymadan, ciddiye almadan takımımıza hep destek tam destek vererek şampiyonluğu kazanacağız. Biz bize yeteriz. Boş verin lüzumsuzları.

Önceki ve Sonraki Yazılar
İbrahim Can Arşivi