Yalanlar ve gerçekler

Duyduk duymadık demeyin. Cumhurbaşkanı müjdeyi verdi:
“Yalan operasyonuna karşı hakikat operasyonu yapacağız. Yaz döneminde de sahalara çıkıp hakikatleri anlatacağız. Teşkilat başkanlığımızın görevi, hakikatleri 11 milyon üyemize aktararak vatandaşa doğru anlatılmasını sağlamak.”
Sizi bilmem ama ben çok sevindim. Bundan böyle yalan söylenmeyecek. Sadece hakikatler söylenecek. Yıllardır ortada dolaşan yalanların da doğrusu anlatılacak. Yani ben öyle anladım.
Düşünebiliyor musunuz? Gelişmiş ülkelerin Covid 19 aşısını ücretli mi ücretsiz mi yaptıklarını öğreneceğiz hakikat operasyonu sayesinde.
Daha bir sürü gerçeği öğreneceğiz… Gezi direnişi sırasında başörtülü bacımızın taciz ve darp edilip edilmediğini, üzerine topluca idrar yapılıp yapılmadığını anlayacağız sonunda. Videosunu da gösterirler belki bir cuma günü.
Ayakkabılarıyla girdikleri camide içki içip içmediklerini de görürüz belki biber gazından kaçan gençlerin. Onun da videosu olduğu söylendiydi. Kesin görürüz…
2002’de iktidara gelen AKP’nin yaptığı iddia edilen Adıyaman havalimanının 1998, Muş havalimanının 1992, İzmir Adnan Menderes havalimanının ise 1987’de yapıldığını da söyler herhalde Teşkilat Başkanlığı 11 milyon AKP üyesine.
AKP’nin açtığı iddia edilen Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi ile Zonguldak Karaelmas Üniversitesinin 1992’de, Malatya İnönü Üniversitesinin ise ta 1975’te yapıldığını da duyarız herhalde AKP’nin yalan avcısı elemanlarından.
1954 doğumlu bir T.C. vatandaşının tek parti döneminde okula gitmiş ve 75 kişilik sınıflarda ders dinlemiş olmasının mümkün olamayacağını da öğrenmiş olacak kitleler muhtemelen.
1983 doğumlu bir vatandaşın 1980 öncesinde babasının odasına “bir geceni de bize ayır” diye not bırakmasının pek ihtimal dahilinde olmadığı da anlaşılır belki hakikat operasyonu sayesinde.
Ben gerçekten çok memnun oldum. Kılıçdaroğlu’nun uydurduğu bütün bu yalanların ortaya çıkacak olmasının hayırlara vesile olacağından kuşkum yok.
Bir de -ismi lazım değil- organize suç örgütü lideri var. Bin bir iddia atıyor ortaya her Allah’ın günü. Hakikat operasyonu o konuya da eğilir herhalde. “Bunların hepsi külliyen yalan” derler. Doğrusunu söylerler bizlere. Hakikati yani…
Böylelikle plajda kulak misafiri olduğum iki hanımefendinin “Başına bir şey gelmiş olmasın?” diye meraklandıkları, sevgilimin de “Hayatta sevdiğim ikinci erkek” dediği kişinin yalancının biri olduğu ortaya çıkar da hepimiz rahat ederiz. Ayıp oluyor yani.
“Gerçeklerin bir gün ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır” derdi Erdal İnönü. Gerçekler, AKP Teşkilat Başkanlığı ekibinin kül yutmaz elemanları sayesinde bu yaz bir bir ortaya çıkacak. Yandın Kılıçdaroğlu!
Tabii gerçeklerin ortaya çıkmasının AKP Teşkilat Başkanlığının kıymetli hizmetleri dışında demokratik bir yöntemi de Meclis araştırması veya soruşturması mekanizmasının çalıştırılması.
Mesela, “Marmara Denizi’nde yaşanan müsilaj sorununun veya Ergene nehrindeki kirliliğin araştırılması konusunda önergeler verilebilir TBMM’de.
Kendi Bakanlığını dolandıran Bakanın gayrı meşru faaliyetlerinin veya mafya-devlet ilişkilerinin gün ışığına çıkartılması için araştırma önergeleri sunulabilir Meclis başkanlığına.
Kuruluş gerekçesinde ‘Müslüman ülkelerin hassasiyetine uygun kontrgerilla eğitimi vermek’ ifadeleri yer alan SADAT adlı “şirketin” araştırılması ve faaliyetlerine ilişkin inceleme yapılması amacıyla önerge verilebilir.
Ziraat Bankasından alınan ve geri ödenmeyen kredilerin veya ne bileyim, tarım sektörünün ve çiftçilerin sorunlarının araştırılmasını talep edebilir hukukumuzu korusunlar diye seçtiğimiz milletvekilleri.
Ne var ki, muhalefetten gelen bütün önergeler AKP ve iktidar yancısı MHP’nin oylarıyla reddediliyor.
Parlamento işlevsizleştirilmiş. Basının büyük kısmı satılmış, kalanı bin türlü baskı altında. Basın özgürlüğünde 180 ülke içinde 153’üncü sıradayız. İktidar sosyal medya için de bir iyilik düşünüyor besbelli. Böyle bir ortamda ahali organize suç örgütünün yayınlarında aramaya başladı gerçeği.
Şükürler olsun ki AKP Teşkilat Başkanlığı imdadımıza yetişti.
Çok önemsiyorum bu hakikat operasyonunu… Çok.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kaya Türkmen Arşivi