Lige büyük yanlışlarla başlayan Beşiktaş Başkanı ve kıymetli yönetim kurulu giderayak doğru bir iş yaptılar. Çıktığı 6 maçın 4’ünü kaybeden geçici hoca Burak Yılmaz istifasını sunduktan sonra, yeni maceralar aramak yerine siyah beyazın efsanelerinden Rıza Çalımbay’a takımı emanet ettiler.

Hoş geldin Rıza Hoca… 18 yıllık ara sonra erdi.

Enkaz devraldığın doğru.

İlk maçındaki eksikler kadrosunu yazayım da anlaşılsın. Aboubakar, Cenk Tosun, Masuaku, Bailly sakatlar arasında… Rashica da milli takımına çağrılı. İlk 11’in as isimleri bunlar. Ekle Emrecan Uzunhan ve Tayyip Sanuç’u… Daha ne olsun?

Eksiklikler hiç kuşkusuz ilk maçında temkinli bir oyunu zorunlu kılıyordu Beşiktaş için. Muleka dışında hücum alternatifi olmayınca zor tabloydu. Dolayısıyla, şut, serbest vuruşlar ve kanatlar önemliydi.

Gedson Fernandes’in iki sert şutu ilk yarının en güzel anlarıydı. Çirkin anı ise Başakşehirli Opoku’nun dirseğiyle neredeyse gözünü patlattığı Zaynutdinov’un oyun dışında kalması ve hakemin elini cebine götürememesiydi. Daha önce Rebic ile değişmeye hazırlanan Ghezzal onun yerine Zaynutdinov’un yerine sahadaydı. Olacak şey değil. 6 hakemin ve kameraların önündeki bu hareket kartsız kaldı.

Zaynutdinov hastaneye kaldırılırken pozisyonun ardından faulü Başakşehir kullandı iyi mi?

Hakemlerin adı değişiyor bu ligde. Zihniyet değişmiyor… Arda Kardeşler’in Rebic’i cezalı duruma düşüren sarı kartı başta olmak üzere elinin cebine gittiği pozisyonlar bir kez daha izlenmeli. Emek hırsızlığı bunun adı.

Türkiye Futbol Federasyonu ve Merkez Hakem Kurulu Beşiktaş’a düşmanlıklarını gizlemiyorlar. Beşiktaş’ın rakipleri karşısında süklüm püklüm olan kurulun yöneticileri, her geçen gün düşmanlıklarını arttırıyor.

Beşiktaş’ın başkan adayları büyük transferden ziyade kurulmuş bu düzeni yıkabileceğini söylemeli. Hedefinin şampiyonluktan ziyade Beşiktaş düşmanlarıyla mücadele olduğunu anlatmalı.

Golsüz soyunma odasına gidildi ama ilginçtir Zaynutdinov’un yerine oyuna giren sahada 10 dakikadan az kalan Ghezzal ikinci yarı yoktu. Salih Uçan’ın yerine de Rıza Hoca Chamberlain’i almıştı.

Tüm bunlara rağmen ilk yarıya oranla daha iştahlı başladı Beşiktaş ikinci yarıya. Baskılı oyun golü Muleka’nın ayağından getirdi ama Rebic’in Muleka’ya pası en az gol kadar güzeldi.

Rıza Hoca gelene kadar ilk 11’de pek yer bulamayan Rebic dün öğleden sonranın en çalışkan isimlerinden biriydi. Kayıtlara geçmeli.

Golün ardından tempoyu düşürmedi Beşiktaş. Önce Gedson Fernandes ardından Muleka iki nefis pasla kaleci ile karşı karşıya kaldılar ama skoru değiştiremediler.

Hakemin berbat yönettiği maçta başka gol olmadı.

Beşiktaş lige döndü mü?  Hayır. Avrupa için ümit verdi mi? Hayır? Ama liyakatli bir ele teslim edildiği için taraftarı yeniden kazandı.

Rıza Hoca inatçıdır, çalışkandır. Bu kadar eksik kadroya rağmen, hiçbir kramponunun kaprisine boyun eğmeden takımı evine galibiyetle göndermeyi başardı.

Beşiktaş’ın eksikleri çok. Ancak dün ilk yarı ile ikinci yarıya bakınca hocanın dokunuşlarının ne kadar önemli olduğu ortaya çıktı.

Beşiktaş kongreye gidiyor. Ortaya çıkan iki başkan adayı da hangi hocayla çalışacaklarını duyuruyor. Adaylara tavsiyem, Rıza Hoca kimsenin elini kolunu bağlamak için zor gününde takımın başına gelmedi. Gerçek bir Beşiktaşlı olduğu için geldi.

Dolayısıyla çalışmayı planladığınız hocadan ziyade Beşiktaş’ın haklarını nasıl savunacağınızı anlatmanız kazanmanızda etkili olur.