Deniz Turhan

İspanya denince ilk akla gelen Costa del Sol’un bir miktar gölgesinde kalan ülkenin Kuzeydoğu köşesini süsleyen Costa Brava, gittikçe artan popülaritesine rağmen hala sakin sayılır. Fransa sınırına çok yakın olan bölge, sakin sahil kasabaları, etkileyici tarihî dokusu ve sürrealizmin öncülerinden Salvador Dali ile öne çıkıyor. "Vahşi Kıyı" anlamına gelen Costa Brava, hem adına yaraşır şekilde keskin kayalıkları ve gizli koyları hem de yumuşacık kumsalları ve tarihi kasabaları barındırıyor. Barselona'dan sadece birkaç saatlik mesafede bulunan Costa Brava, nispeten orijinal bir seçenek.

Doğa ve Tarih: Costa Brava’nın Büyülü Köyleri

Costa Brava'ya adım attığınızda, öncelikle ortaçağ köyleri ile karşılaşıyorsunuz. Eğer Barcelona’dan araba ile gidecekseniz, daha sahile inmeden önce, özellikle Game of Thrones sahnelerinden sonra popülerliği artan Girona ile yolculuğunuza başlayabilirsiniz.

Girona: Girona, İspanya’nın Katalonya bölgesinde, tarih ve modernliğin bir arada olduğu bir şehir. Orta Çağ’dan kalma dar sokakları ve taş yapılarıyla ünlü; Onyar Nehri’nin iki yakasını birleştiren renkli evleri ve köprüleri ile de masalsı bir havaya sahip. Girona Katedrali, etkileyici Gotik mimarisinin yanı sıra katedrale çıkan merdivenleri ile de ünlü. Katedralin hemen yanındaki Avrupa’nın en önemli ve büyük Yahudi mahallelerinden biri olan El Call, iyi korunmuş evlerden ve dar sokaklardan oluşuyor. 890 yılından itibaren Girona'ya yerleşen Yahudi aileler, ödedikleri vergiler karşılığı yıllarca Kralın korumasında rahat bir yaşam sürdürerek büyümüşler adeta Girona'yı ikinci Kudüs yapmışlar ama 1200 yıllarından itibaren başlayan engizisyon baskıları sonucu gettolaşarak 1492 yılında da şehri
terk etmişler. Bugün burada pek bir Yahudi cemaati bulunmamakla beraber Ramban
Sinagog'u ve bünyesindeki Yahudi müzesi orijinal konumda kalmış. Ayrıca güzel butikler de mevcut.

Girona’dan sonra kuzey doğuya gitmeye devam ederek Figures’e ulaşabilirsiniz. Burada sizi sürrealizmin yıldızı karşılıyor.

Salvador Dali’nin İzinden

Costa Brava’yı değerli kılan unsurlardan biri kuşkusuz Salvador Dali’nin izleri. Sürrealizmin en önemli figürlerinden Dali, hem yaşamının önemli bir kısmını bu bölgede geçirmiş. Dali Vakfı Fundació Gala-Salvador Dalí, bu bölgedeki üç farklı müzeye bilet satıyor. Eğer zamanınız kısıtlıysa ya da sahile daha fazla zaman ayırmak istiyorsanız, o zaman Figueres’i tercih etmeniz daha uygun.

Dali Tiyatrosu ve Müzesi, Figueres: Salvador Dali’nin doğduğu şehir olan Figueres, onun adını taşıyan ve sanatçının hayatı boyunca tasarladığı en büyük eserlerden biri olan Tiyatro-Müzesi'ne ev sahipliği yapıyor. Bu kasaba söz konusu olunca, Costa Brava’nın sakinliği yerini turist akınına bırakıyor. Kırmızı bir kale gibi yükselen üstünde yumurta figürleri olan bu binaya araba ile yaklaşmanız bile bir mesele. Müzede, sanatçının tablolarından heykellerine, çizimlerinden fotoğraflarına kadar geniş bir koleksiyon yer alıyor. Fazla turistik olsa da Dali’nin hayal gücünü ve yarattığı büyülü atmosferi anlamak isteyenler için bu müzeyi ziyaret etmeye kesinlikle değer. Müzede ayrıca Dali tarafından tasarlanan eksantrik mücevherlerden oluşan bir sergi de var.

Gala Dali Kalesi, Púbol: Figueres’e 35 dakika kadar uzaklıkta Salvador Dali’nin eşi ve ilham perisi olan Gala için yaptırdığı bu etkileyici kale/şato bulunmakta. Kale, çiftin filmlere konu olan aşkının ve Dali’nin sanat anlayışının bir yansıması. Gala’ya bir kale almaya söz veren Dali, oldukça kötü durumda olan yapıyı alır ve zevkine göre restore eder. Gala 1971’den 1980’e kadar yazlarını burada geçirir ve Dali kendisinin yazılı izni olmadan mekâna adım atmaz. Ancak Gala 1982’de ölünce Dali buraya yerleşir ve çıkan bir yangına kadar burada kalır. Dali’nin Gala’ya olan derin bağlılığı daha iyi anlamak için bu coğrafyayı gezmeden önce 2022 yapımı Daliland filmini izlemek isteyebilirsiniz.

Cadaqués: Bu beyaz badanalı evlerin ve dar sokakların süslediği balıkçı kasabası, Costa Brava’nın incisi olarak bilinmekte ve sahilin en popüler kasabalarından biri. Salvador Dali’nin çocukluğunda yazlarını geçirdiği Cadaqués’de, Dali’nin evi olarak bilinen Portlligat Evi-Müzesi de mevcut. Sahilde mütevazı görünüşlü bu evi tepesindeki yumurta figürlerinden fark edebilirsiniz. Picasso, Miro, Duchamp gibi önemli sanatçılar da burada zaman geçirmişler. Bunun dışında kasaba aslında minik bir sahil şeridi ve bu sahilde sıralanmış yapışık düzen beyaz evlerden ve koydaki sandallardan ibaret.

Akdeniz'in Gizli Köşeleri

Costa Brava, haliyle yalnızca sanatsal ve tarihî zenginlikleriyle değil, aynı zamanda sakin plajları ve doğal parklarıyla da ünlü. Sahil boyunca çeşitli kasabalarda büyük otellerden ziyade küçük moteller ve pansiyonlar mevcut. Burada, bizde en son 80’lerde görülen sahil kenarındaki ahşap masa ve sandalyeli balıkçı lokantalarında fiyatı makul, tadı ise hiç fena olmayan bir şeyler atıştırabilirsiniz. Halk plajından denize girebilir ya da eskiden bizde de olduğu gibi arabayı bir kenara çekip bakir bir koyu da tercih edebilirsiniz.

El Port de la Selva: Costa Brava'nın sakin köşelerinden biri olan bu kasabanın, balıkçı tekneleriyle dolu limanı, dar taş sokakları ve beyaz badanalı evleriyle huzurlu bir atmosferi var. Deniz yetmez derseniz çevredeki Cap de Creus Doğa Parkı'nda yürüyüş yaparak dramatik kayalıkların ve nefes kesici manzaraların tadını çıkarabilirsiniz. Tarihe meraklı olanlar ise 10. yüzyıldan kalma Saint Pere de Rodes Manastırı’nı keşfedebilir.

Roses: Costa Brava’da turizmin biraz daha sanayileştiği bir köşe. Diğer kasabaların aksine geniş ve düzenli halk plajları mevcut. Tarihi limanda balıkçı teknelerinin yanı sıra lüks yatlar da göze çarpıyor. 2011’de kapanana kadar dünyanın en popüler restoranlarından 3 Michelin yıldızlı El Bulli de burada yer alıyordu.

Lloret de Mar: Eğlencesi ve canlılığı ile Lloret de Mar, plaj severlere ve gece hayatından hoşlananlara hitap ediyor. Eğer sakinlikten sıkıldıysanız, sahil boyunca sıralanmış barlar, restoranlar ve otelleri ile bu canlı köşeyi tercih edebilirsiniz.

Peki ya yemek?

Tahmin edileceği gibi bölgenin mutfağı, Akdeniz’in taze lezzetlerinden oluşuyor. Taze ve uygun fiyatlı deniz ürünleri, zeytinyağı, taze sebzeler ve yerel şaraplar, Costa Brava mutfağının vazgeçilmezleri. Suquet de peix adı verilen balık yahnisi, bölgenin öne çıkan yemeklerinden biri. Deniz ürünlü değişik tapaslar da mevcut. Brunyols de l’Empordà ise Girona’ya özgü kızarmış bir hamur tatlısı.

Tabii gelmişken crème brûlée’nin ikizi sayılabilecek Katalonya’nın imzası crema catalana’yı da denemeden gitmeyin. Rivayete göre, manastırı ziyaret edecek piskopos için flan yapmaya çalışan rahibeler, bunu beceremezler. Pek bir şeye benzemeyen flanı son dakikada kurtarmak için üstünü karamelize şeker ile kaplarlar. Çok sıcak olan bu şekerle birlikte tatlıdan bir kaşık alan piskopos, Katalanca çok sıcak anlamına gelen “Crema!” diye bağırır. Tatlı da adını böylece almış olur.

Seyahat için ipuçları

• Ulaşım: Barselona’dan Costa Brava’ya tren, otobüs ya da araba ile kolayca ulaşabilirsiniz. Her kasaba arasındaki mesafeler kısa olduğu için birkaç gün içinde bölgenin birçok noktasını keşfedebilirsiniz. Eğer az zamanınız varsa, özellikle de sıcak yaz günlerinde araba daha iyi bir seçim.
• Konaklama: Küçük kasabalarda çokça motel, butik otel ve pansiyon mevcut. Cadaqués ve Tossa de Mar gibi popüler noktalar da ise hem butik otelleri hem de tatil köylerini bulmak mümkün.

Son Söz

Biraz tarihi kasaba, biraz sakin sahil kasabası göreyim, güzel yemek yiyeyim, bunları yaparken de Dali’nin dünyasında gezineyim diyenler için Barcelona’ya bir iki saat uzaklıktaki bu rota oldukça ideal. Henüz nispeten yerel turizm ön planda olsa da Figueres gibi yerler özellikle Amerikalı turistlerin istilasına uğramış bile. Tüm yarımada daha da kalabalıklaşmadan elinizi çabuk tutmakta fayda var.