Kestirmecilik ve illüzyon üzerine…

Bakan Şimşek’in açıklamalarından anladığımız kadarıyla parasal sıkılaştırma tüm hızıyla devam edecek. Edindiğimiz bilgiye göre Mehmet Şimşek adeta bir IMF programı yürütür gibi, kamu gelirlerini artıran ve daraltıcı maliye politikalarını taviz vermeden uygulayan bir hareket tarzı sergiliyor.

Açıkçası kamu harcamalarını kısmadan vergileri artırarak daraltıcı maliye politikası yapılmaz ama eldeki şartlarla ancak bu kadar oluyor. Yani bir yandan kamu gelirini artırıp diğer taraftan hızla harcayarak bunu başarmak zor. Ancak aylık bütçe rakamlarından takip edebildiğimiz kadarıyla yılın ilk 6 ayındaki muazzam açık, az da olsa daralmış gözüküyor. Tabii daha fazla iş olsa daha fazla vergi tahsilatı olacak ama ekonomi yavaşlarken kamu gelirini artırmak için vergi oranlarını artırınca hem kayıtdışılık başlıyor hem de yavaşlamaya katkıda bulunmak gibi bir durum ortaya çıkıyor.

Maliye bürokratlarına ve Maliye kökenli bakanlara bir türlü anlatamadığımız bazı gerçekler var:

  • Zaruri mal ve hizmetlerin vergilerini yüksek tutmak veya sürekli artırmak belki kısa vadede vergi tahsilatını artırır ama orta vadede enflasyon, hayat pahalılığı ve fiyatlama davranışlarında bozulma yaratır.
  • Gelir ve kurumlar vergisi oranları düşük diye vergi vermek isteyenlerin sayısı artmaz, aksine vatandaşlar arasında adil olmayan durumlar yaratır.
  • Kamu harcamalarını kısmadan sadece vergileri artırmak yoluyla bütçe açığını kapatmaya kalkışmak, büyümeyi yavaşlatır ve borçlanma ihtiyacını artırır, neticede bu durum faizleri yükseltir. Ancak yüksek vergilerden dolayı tasarruf imkanı azalan bireyler yükselen faizlerden fayda sağlayamaz, kredi alanlar yüksek faizlere maruz kaldıkları için karlılık düşer.
  • Tüm bu yanlış adımların neticesinde özel tasarruflar yerinde saydığı hatta gerilediği için özel yatırımlara kaynak bulmakta zorluk çekiyoruz.
  • Son zamanlarda otomobil veya gayrimenkuldeki fiyat şişmeleri, borsa kazançları nominal olarak tasarrufları büyütse de enflasyon ve hayat pahalılığı göz önüne alındığında faydası olmadığı görülmektedir.

Tüm bunlardan anlamamız gereken gerçek, kamunun da verimli şekilde çalışması gereğidir. Şu an bunu yapmadığımız gibi, sürekli ücretleri yükselterek zaten yüksek faizle bile kaynak bulamayan firmaları iyice kârsız hale getiriyoruz. Bu da yetmiyor ithalata ilave vergiler koyarak hem nihai mal üretenlerin hem de vatandaşların hayatını zorlaştırıyoruz.

Bunu yapmak yerine, önce kamuda ciddi bir tasarrufa gitmek, enflasyonla gerçekten mücadele etmek, ihracata destek vermek, fiyatlama davranışlarını bozacak ek vergi vs gibi önlemlerden acilen vazgeçmek daha rasyonel adımlar olabilir. Sürekli olarak bazı sektörlerin ya da kurumların hatta kişilerin taleplerini karşılamak adına hayat pahalılığı yaratacak adımlar atmaktan vazgeçmek belki de öncelikli davranış olacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Emre Alkin Arşivi