Son birkaç yıldır T.C. vatandaşlarının vize almakta karşılaştıkları sorunlar büyük boyutlara ulaştı. Avrupa ülkeleri başta vize randevusu almak bile aylar sürüyor. Defalarca vize almış, sık seyahat eden iş insanları, hatta turizmcilerin vize başvurularının reddedildiğine ilişkin haberlerle çok sık karşılaşılıyor. Konu uzun zamandır da gazetelerin, köşe yazarlarının gündeminde.
Sadece vize randevusu almak için aracı şirketlerin kurulduğu, randevu başına 150-200 avro gibi paraların istendiği biliniyor. Herkesin bu konuda kendisinin ya da yakınlarının yaşadığı devasa bir sorun niteliğinde. Bu hizmeti verenlerin tek yaptığı, randevu sırası veren sistemleri kendi otomatik arama yöntemleriyle sürekli aramaları ve açılan sıraya anında eklemlenebilmeleri. Bu da normal yollarla başvuran sade vatandaşların erişimlerini iyice zor hale getiriyor.
Konuyla ilgili basına yansıyan şikayetlere vize veren ülke ve vizelere aracılık eden şirketlerin yanıtları ise oldukça ilginç. Onlara göre, Türkiye’ye ya da T.C. vatandaşlarına yönelik bir kısıtlama yok. Onlara göre sorun, vize başvurusunda bulunanların sayısının çok çok artması. Sıkıntı onlardan değil bizden kaynaklanıyor yani.
Konuyu daha önce de kendi köşesine taşıyan Sözcü yazarı Saygı Öztürk, bu son yazısının ardından kendisine ulaşan şikayetlere yer vermiş. Sadece onlarla yetinmemiş, şikayetlerin odağında olan vize aracısı resmi kurumlardan birinin yanıtına da yer ayırmış.
Bu şirketlerden biri olan VFS Global açıklama yapmış. Diyor ki, “Uluslararası seyahat talebi son iki yılda katlanarak arttı. Seyahat sezonu geleneksel yaz ve kış mevsimlerinin ötesine geçerek tüm yıla yayılmış. Buna bağlı olarak vize randevu talepleri de artış gösteriyor. Bu nedenle başvuru sahiplerinin seyahatlerini erken planlamaları ve başvurularını çok önceden yapmaları gerekiyor. Merkezi Zürih ve Dubai'de bulunan VFS Global, dünya çapında 68 ülkeye vize hizmetleri sunuyor.”
İşte böyle. Uluslararası seyahat talebi Türkiye’de son iki yılda katlanarak artmış. Üstelik seyahat sezonu da geleneksel yaz-kış mevsimlerinin ötesine geçerek tüm yıla yayılmış. Sorunun temelinde yatan neden bu imiş.
TÜİK’in enflasyon oyunlarına tam alışmaya başladığımız sırada, başımıza bir de yurt dışına gidiş istatistikleri çıktı.
Yıllardır TÜİK bizi bu konuda da aldatıyormuş meğer. Çünkü TÜİK rakamlarına göre Türkiye'den yurt dışına giden vatandaş sayısı, 2023'e göre yüzde 2,92 artarak 11 milyon 390 bin 520'ye yükselirken, harcama miktarı yüzde 8,17'lik gerilemeyle 7 milyar 741 milyona indi. Ortalama geceleme sayısı 9,5 ile önceki yıllara göre en düşük seviyede gerçekleşti. Gidiş amaçlarına bakıldığında turistik faaliyetler için çıkış yapanların sayısı arttı, iş ve eğitim için gidenlerin sayısı azaldı.
Şimdi karar okuyucunun. Biri bizi aldatıyor da kim?
