Çık çıkabilirsen

Son günlerde yatırımcılar arasında en çok konuşulan iki konu var. Birincisi borsa ve halka arzlar, ikincisi ise kur korumalı mevduat, bir diğer adı ile KKM.

Döviz kurlarının hızlı bir biçimde yukarı gittiği günlerde ortaya konan ve o günün ekonomi yönetimi tarafından “liralaşma stratejisi”nin bel kemiği olarak tanımlanan KKM, yeni ekonomi yönetimi tarafından büyük bir sorun olarak görüldü ve çıkış için çeşitli adımlar atılmaya başlandı.

Ürün ilk çıktığında uygulanan maksimum faiz TCMB politika faizi + 300 baz puan olarak belirlenmişti. Hatta o günlerde politika faizi %8,50 olduğu için KKM faizi de %11,50 idi. İlerleyen dönemlerde ihtiyaç doğmasına rağmen o 300 baz puanlık marjı yükseltmeyen ekonomi yönetimi, sonrasında tavan faiz uygulamasını kaldırdı. İsteyen banka, istediği tutardaki paraya istediği faizi verdi. Hatta bu gözler, klasik TL mevduat faizi ile KKM faizinin birbirine eşit olduğunu bile gördü. 

Sonrasında KKM’den çıkışı sağlamak ve hatta hızlandırmak için çeşitli adımlar art arda atılmaya başlandı. Önce bankalar için getirilen teknik düzenlemeler, sonrasında TCMB’nin faiz artırımları sonrası mevduat faizlerinde yaşanan yükseliş ile yatırımcıya “TL’ye gel gel” yapıldı ama şu ana kadar pek de istenilen sonuç alınmış gibi görünmüyor. Haftalık verilere bakıldığında bir çıkış var. Doğru. 

Bankalar TCMB tarafından kendileri için konulan hedefleri tutturabilmek adına KKM’den direkt TL mevduata dönmesi için yatırımcıya yüksek faiz oranları da teklif ediyorlar ama yatırımcının döviz konusundaki tedirginliği devam ediyor. Elbette bazı yatırımcılar bunu bir fırsat olarak görüp TL’ye geçiyor ama bazı yatırımcıların KKM’den dönen paraları ile direkt döviz alıp bankadaki döviz tevdiat hesaplarına (DTH) koydukları da gözlerden kaçmıyor.  

Son adım ise KKM’ye uygulanan asgari faiz zorunluluğunu kaldırdı. Türkçesi şu:

KKM’ye uygulanan en düşük faiz TCMB politika faizine eşitti. Bugün itibari ile %30 yani. Hafta başında TCMB dedi ki; “Arkadaşlar artık taban faiz yok. İstediğiniz kadar düşürebilirsiniz KKM faizini.” 

Yapılmak istenen şey; KKM faizi ile TL mevduat faizi arasındaki farkı TL lehine büyütmek ve TL’yi yatırımcı için cazip kılmak. Niyet bu da çalışır mı, çalışmaz mı göreceğiz. 

Aslına bakılırsa bankalarda %45 hatta %50’lere dayanan TL mevduat faizleri var. 2024 yıl sonu enflasyon hedefinin OVP’de %33 olduğunu hesaba katarsak yatırımcı için bir reel getiri söz konusu. 

Ama kağıt üstünde. 

Yatırımcının %33 olarak belirlenmiş 2024 yıl sonu enflasyon hedefine inancı yok. Kaç olacağı konusunda bir fikri de olmadığı için bu riski pek almak istemiyor. İkincisi; döviz kurlarının hâlâ baskı altında tutulduğunu düşünüyor ki; bunda da haksız değil, e TCMB’nin net rezervindeki eksi devam ettiği sürece döviz talebinde de kırılma yaşanmıyor. 

KKM’den çıkılmalı, bu net. KKM, bir nevi servet transferi hem de vergisiz bir biçimde. Tasarrufu olmayan insanların vergileri tasarruf sahibi insanlara aktarılıyor. Kamu maliyesi üzerinde yarattığı bir yük var. Hepimize yansıyor. Ama bu çıkış yolu çok dikkatli yürünmeli. Bir an önce çıkılmak isteniyor ama atılacak acele bir adımın yaratacağı döviz talebinin olası yükü ve tahribatı olası faydadan çok daha büyük olabilir.

Aman dikkat. 

2021 yılının Eylül ayında acele edilerek başlanan faiz indirim döngüsünün nelere mal olduğu unutulmamalı. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mine Uzun Arşivi