İlk maçtaki farka güvenip, hafta sonu oynanacak Trabzon maçını da düşünerek işi gevşek tutunca Fenerbahçe gereksiz bir yenilgi alarak çeyrek finale çıktı. Ancak unutmamak gerek Konferans kupasına uzanmak için 5 maçı kazanmak yetiyor, lig şampiyonluğu için 10 maç… Üstelik ligde yalnız malum takımla mücadele etmiyorsunuz, TFF ve MHK daha büyük rakipler. UEFA Başkanı Ceferini, maçı seyretmek için Kadıköy’e geldi, tribündeki yerini rahatça aldı, en ufak bir tepki görmeden maçı seyretti gitti. TFF’nin malum takım taraftarı başkanı gelse ne olurdu dersiniz…

İsmail Kartal ilkelerinden vazgeçmedi kupa maçına yine rotasyonla, kupa kadrosuyla çıktı. Tabii bunda ilk maçta alınan 3 farklı galibiyetin de payı vardı ama bu kez rotasyonu abartmamıştı, örneğin orta sahanın merkezine ideal ikili, İsmail-Fred’ i koymuştu.

Fenerbahçe ilk maçın avantajıyla fazla yüklenmeden düşük tempoyla oynadı.

Ferdi önünde Tadiç’i aradı, Kent’le aynı uyumu yakalayamadıkları için sol kanat çalışmadı, hücum yükü İrfan Can-Osayi ikilisine kaldı. Onların ürettiği birkaç pozisyonda ise Batshuayi ve Syzmanski etkisiz kaldı.

Kimse faulü taktik olarak belirlemeyince, en ufak bir darbe alan 3-4 dakika yatıp yuvarlanmayınca, hakem numaraya prim vermeyince maç kesintisiz oynandı. İlk yarı sonuna eklenen 1 dakika eklenmese kimse ses çıkaramazdı. Pendik yöneticileri ve onların işbirlikçileri seyrettilerse ne düşünmüşlerdir acaba?

İkinci yarıya Fenerbahçe daha düşük bir tempoyla başladı. İlk 15 dakikası Belçikalıların baskısıyla geçince İsmail Kartal, Tadiç ve Zajc’ı oyuna aldı. Fred ve Kahveci’yi kenara alırken Trabzon maçını düşündü.

Ancak Fenerbahçe kıpırdayamadan Belçikalıların golü geldi. İşin ciddiyetini anlayan İsmail Kartal, Dzeko ve Mert Hakan’ı sahaya sürdü. Ancak bu değişiklikler de Fenerbahçe’yi kıpırdatmaya yetmedi.

Fenerbahçe çeyrek tura çıkmayı başardı ama bu futbol Trabzon’a yetmez.