Abdulkadir Selvi'den Murat Çalık ve Ayşe Barım’ın tahliyesi için çağrı: Vicdanları öldürmeyelim

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, iktidarın önde gelen isimlerinden biri olarak, İBB soruşturmasında tutuklanan ağır hasta Murat Çalık ve Gezi Parkı olayları nedeniyle tutuklanan Ayşe Barım’ın sağlık durumlarına dikkat çekti. Selvi, her iki ismin de ağır hastalıklarıyla cezaevinde kaldıklarını belirterek, tahliye edilmeleri gerektiğini vurguladı.

Selvi, yazısında "Vicdanları öldürmeyelim" başlığı altında, Çalık ve Barım’ın durumlarının ciddiyetine işaret etti. "Murat Çalık’ın adli kontrolle serbest bırakılması için yeniden kanser olması mı gerekiyor?" diyen Selvi, Çalık ve Barım’ın yalnızca adli kontrolle serbest bırakılmalarını ve tedavi süreçlerinin devam etmesini istedi.

Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık, geçmişte kanser hastalığı nedeniyle zor bir süreç geçirmişti ve cezaevinde tekrar kanser riskiyle karşı karşıya kaldı. Çalık, cezaevinde 21 kilo kaybetti ve sağlık durumu hızla kötüleşti. Ayşe Barım ise, Gezi Parkı olayları nedeniyle 12 yıl sonra tutuklandı. Kalp rahatsızlıkları ve beynindeki iki anevrizma nedeniyle ciddi sağlık sorunları yaşıyor. Selvi, bu durumların göz önüne alındığında, her iki ismin de adli kontrolle serbest bırakılabileceğini belirtti.

Tutuksuz yargılama talebi

Selvi, yazısında “Tutuksuz yargılama esas olmalı” diyerek, Türkiye'de tutukluluk halinin istisna, tutuksuz yargılamanın ise esas olması gerektiğini hatırlattı. Ayrıca, AK Parti'nin infaz düzenlemeleriyle tutuksuz yargılama ilkesini kabul ettiğini belirterek, "Murat Çalık ve Ayşe Barım yargılanmasın denilmiyor, sadece tedavi süreçleri için serbest bırakılmaları isteniyor" dedi.

Selvi, yazısının sonunda vicdanı ön plana çıkararak, "Hiçbir şey insan hayatından değerli değildir" diyerek, bu kişilerin ölmeden de yargılanmalarının mümkün olduğunu ifade etti. "Biz yıllarca, ‘Tutukluluk istisna ama tutuksuz yargılama esas olmalı’ demedik mi?" diyerek, adaletin insani bir bakış açısıyla uygulanması gerektiğini savundu.

Selvi, "Belki beni linç edecekler ama hiçbir şey insan hayatından değerli değildir" diyerek, bu çağrısını yaparken vicdanı ve insan haklarını ön planda tuttuğunu belirtti.