Akdeniz Üniversitesi'nde skandal iddialar: Kanserli hastaları beklettiler, kendi özel hastalarına öncelik verdiler

Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Polikliniği’nde görevli eski rektör yardımcısı Prof. Dr. M.T. dahil dört akademisyen hakkında yürütülen soruşturma, ciddi etik, hukuki ve mali ihlalleri ortaya çıkardı. Disiplin kurulu raporunda, SGK usulsüzlükleri, kanser hastalarının bekletilip özel hastalara öncelik verilmesi ve araştırma görevlilerine sistematik mobbing uygulandığı tespit edildi.

Rektörlük, bu eylemleri “yüz kızartıcı ve utanç verici hareketler” kapsamında değerlendirerek, dört akademisyen için Yükseköğretim Kurulu’na (YÖK) kamu görevinden çıkarma cezası teklifinde bulundu.

Raporda yer alan usulsüzlükler, kamu zararına yol açacak nitelikte:

Ameliyat kodları değiştirilerek SGK mevzuatına aykırı işlemler yapıldığı ve usulsüz tahsilatlar gerçekleştirildiği belirlendi.

Bazı ameliyatların hiç yapılmadığı halde yapılmış gibi sisteme girildiği tespit edildi.

Bazı operasyonların ay sonunda yapılmasına rağmen, bir sonraki ay tekrar yapılmış gibi gösterilerek SGK’dan çift ödeme alındığı belirtildi.

Kanser hastalarını beklettiler

Disiplin soruşturmasının en çarpıcı bulgusu, hastaların tedavi önceliklerinin suistimal edilmesi oldu:

Akademisyenlerin, kanser şüphesi taşıyan hastaları "yoğun bakım yeri yok" bahanesiyle beklettiği tespit edildi.

Buna karşılık, robotik uyku apnesi ameliyatı gibi kendi özel hasta gruplarına öncelik vererek yoğun bakıma aldıkları iddiaları raporda yer aldı.

Soruşturma, klinik içerisindeki eğitim ortamında da sistematik baskı ve mobbing olduğunu gösterdi:

Dört akademisyenin, araştırma görevlilerine sistematik baskı uyguladığı, çalışma planlarını kişisel tercihlere göre düzenlediği ve bazı asistanların eğitim hakkının bilerek engellendiği belirtildi.

Raporda, "Benim ekibimde olanlara ancak öğretirim, ekip dışında kalanlar benim ekibimde yer alamayanlar da iki tonsil (bademcik) yapar gider" şeklinde ayrımcı ifadelerin kullanıldığı kaydedildi.

Araştırma görevlilerinin, “Senin hakkında öyle iddialarda bulunurum, psikolojik olarak rahatsız ederim, İstanbul-Ankara gezer durursun bunu düzeltebilmek için” gibi ifadelerle tehdit edildiği ortaya çıktı.

YÖK'e talep

Disiplin kurulu, bu eylemlerin akademik etik ve kamu hizmeti sıfatıyla bağdaşmadığına karar verdi. Rektörlük, Prof. Dr. M.T., Prof. Dr. A.B.T., Prof. Dr. Ü.O. ve Dr. M.A.'nın kamu görevinden çıkarılması teklifini YÖK’e iletti.

Soruşturma sürecinde Dr. M.A.’nın istifa ettiği, Prof. Dr. Ü.O.’nun ise emekliye ayrıldığı öğrenildi. YÖK’ün nihai kararının kısa sürede verilmesi bekleniyor.

Ayrıca, eski rektör yardımcısı Prof. Dr. M.T. hakkında, odası önüne kurduğu üniversite güvenlik sistemine dahil olmayan gizli kamera nedeniyle ayrı bir soruşturma daha yürütülmüş ve bu olaydan dolayı da kamu görevinden çıkarma cezası teklifi YÖK’e gönderilmişti.