Ardanuç'taki balıkçıdan çarpıcı uyarı: “Piyasa çok kötü, balığın sadece adı kaldı”

Haber: Uğur İSTANBULLU

(ARTVİN) - Sonbaharın gelmesiyle birlikte balık sezonunun açılması beklenirken, Artvin'in Ardanuç ilçesinde satışların tatmin edici düzeye erişemediği görülüyor. İlçede yaklaşık 30 yıldır balıkçılık yapan Uğur Keleş, artan maliyetler ve yüksek mazot fiyatlarından ötürü hem esnafın hem de halkın zor durumda olduğunu belirtirken, "Rize'ye balık almaya gidiyoruz. Eskiden bir kasa balığın fiyatı bin - bin 500 lirayken, şimdi bu tutar 3 bin 500 liraya fırladı. Yakıt, yol, yer kirası, yevmiye ve daha pek çok masrafı karşılamamız zorlaşıyor. Vatandaşın alım gücü ise kalmadı. Tezgâhlar neredeyse bomboş" ifadelerini kullandı.

Ardanuç'taki balık tezgâhlarında çalışan esnaf ve balık almak isteyenler, yükselen fiyatlardan endişeli. Mevsimsel olarak yürütülen balıkçılık faaliyetlerinin getirdiği maliyet artışları, hem satışları düşürüyor hem de vatandaşların balık almasını güçleştiriyor.

"Dört kasa Balık için Rize'ye gidiyoruz, eli boş dönüyoruz"

Uğur Keleş, mevsimlik balıkçılığın yılın sadece dört ayında gelir sağladığını vurgulayarak, durumu şöyle açıkladı:

"Balık işi yapıyoruz, sezonluk. Senenin sadece dört ayı çalışabiliyoruz. Bugün Rize'deydik, balık almaya gittik. Normalde balık kasası bin ila bin 500 lira arasında değişirdi. Ama bugün açık artırmada kasası 3 bin - 3 bin 500 liraydı. Vatandaşın alım gücü yok, bizim de yok. Hiç yok yani. Alıp arabaya koyma şansımız bile olmuyor. Düşünün, dört kasa balık için buradan Rize'ye araba sürüyoruz. Sonra da mağdur olup geri dönüyoruz."

Keleş, yalnızca yakıt değil, yolculuk sırasında karşılaştıkları diğer masrafların da yönetilemez hale geldiğini ifade ederek şu sözleri sarf etti:

"Arabamızın bir gidiş geliş yakıtı 3 bin 500 lira. Buna bir de "zemar" parası, yerbastı parası, yeme içme gibi masraflar eklenince bir geliş gidiş 5 bin liraya patlıyor. 3 kasa hamsi alsak, sadece onların karını getiriyoruz. Hamsinin bol olması gereken yerde bir kasa 3 bin 500 lira olursa, bizim yapabileceğimiz hiçbir şey kalmıyor."

"Vatandaş soruyor Ama almadan gidiyor"

Müşterilerin büyük bir çoğunluğunun yalnızca fiyat sormak amacıyla geldiğini dile getiren Keleş, bir haftada yaşanan fiyat değişikliklerine de dikkat çekti:

"Az önce tezgâhın başına geldim, vatandaşların yüzde 80'i soruyor ama almadan gidiyor. Geçen hafta kilosu 150 liraydı, bugün 250 lira. Bir kuru hamsi kasasında 16 kilo hamsi var, satışı 15 kilo. Yani bunda hiçbir kar yok. Bunu 400 liradan satsan vatandaş almıyor. Elimizde kalsın da istemiyoruz. Aldığımız parayı zar zor çıkarıyoruz. Ama piyasa çok kötü. Balığın sadece adı kaldı. Ne gelen var, ne soran. Hamsi gelmiş pazara ama bakan yok. Pazar bomboş, tezgâhlar boş."

"Bu işin artık yürüme şansı kalmadı"

Uğur Keleş, balıkçılık sektörünün artık sürdürülemez bir noktaya ulaştığını ifade ederek, sektördeki denetim eksikliği konusuna da eleştirel bir bakış açısıyla yaklaştı ve "Üzerinde vergi yok, bir şey yok. Denizden alıp getiriyoruz. Ama açık artırmada kasası 3 bin 500 lira olan bir ürünü 5 kasa olarak alıp nasıl satacaksın? Denetim de yok. Denetim gelmeli. "Bu balığı nereden aldın, kaça çıkardın?" diye sorulmalı" dedi.

Vatandaş: "Sürekli sebze yiyoruz, balık artık lüks oldu"

Balık almak amacıyla tezgâhlara gelen Ardanuçlu sakinler de yüksek fiyatlardan şikâyetçi. Bir vatandaş, "Tabii ki de fiyat yüksek. Ne düşük ki? Ne yapalım, sürekli sebze yiyoruz" ifadesini kullandı.

Emekli olduğunu belirten başka bir vatandaş ise, "Balık bize göre değil ama alıyoruz işte. Her şey gibi balık da pahalı" şeklinde konuştu.