Gıda denetiminde alarm: Gürer “Vatandaşın sofrası deney laboratuvarına döndü”

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Türkiye’de son altı ayda yapılan gıda denetimlerinde ortaya çıkan tabloyu değerlendirerek daha sıkı önlemlere ihtiyaç olduğunu söyledi. Gürer, hileli ürünlerin açıklanmasının 2012’de yılda bir kez yapılırken 2025’te denetim oldukça kamuoyuna duyurulur hâle geldiğini hatırlattı.

Sofralara giren süt, yoğurt, peynir, et ve bitkisel yağ gibi ürünlerde taklit ve tağşişin yaygın şekilde tespit edildiğini belirten Gürer, gıda güvenliğinin ciddiyetle ele alınması gerektiğini vurguladı.

Süt ürünlerinde “natamisin” riski: 6 üründe tespit

Gürer, son dönemde süt ve süt ürünlerinde yapılan incelemelerde altı üründe “natamisin” maddesinin kullanıldığının belirlendiğini söyledi. Gıdalarda sınırlı kullanım izni bulunan bu maddenin yoğun kullanımında sağlık riski oluşturduğunu belirten Gürer, “İşini doğru yapan binlerce üreticinin yanında bu tür yanlış uygulamalara da rastlanıyor” dedi.

Et ürünlerinde skandal: 20 üründe domuz ve tek tırnaklı eti

Et ve et ürünleriyle ilgili denetimlerde 20 üründe domuz eti ve tek tırnaklı hayvan eti karışımı tespit edildiğini aktaran Gürer, özellikle uygun fiyatlı ürünlere yönelen dar gelirlinin hem ekonomik hem de sağlık açısından zarar gördüğünü ifade etti.

121 üründe taklit-tağşiş: Pahalı yağ yerine ucuz bitkisel yağ

Süt ve süt ürünlerinde 56 üründe bitkisel yağ kullanıldığının belirlendiğini söyleyen Gürer, peynir, tereyağı ve kaymak gibi ürünlerde hayvansal yağ yerine ucuz yağların konduğunu aktardı.

Et ürünlerinde ise 121 üründe taklit ve tağşiş yapıldığı saptandı. Gürer, “Kanatlı eti karıştırarak tüketici yanıltılıyor” dedi.

128 üründe besin değeri düşürüldü

Gürer ayrıca 128 süt ürününde yağ oranının düşürülerek ürünün niteliğinin değiştirildiğini, besin değerinin ciddi şekilde azaltıldığını söyledi.

“Denetim var ama yetersiz”

Sorunun kökeninde denetim kapasitesinin düşüklüğünün yattığını vurgulayan Gürer, Türkiye’de 750 bin işletmeyi kontrol etmekle görevli yalnızca 7.500 bakanlık personeli bulunduğunu söyledi. Kayıt dışı işletmeler de hesaba katıldığında tablo daha da ağırlaşıyor.

Gürer, “Yaptırım eksikliği ve personel yetersizliği nedeniyle vatandaşın sofrası adeta bir deney laboratuvarına dönmüş durumda. Taklit ve tağşiş yapanların sektörden tamamen temizlenmesi gerekiyor” dedi.

“Halk ne yiyor?” sorusu büyüyor

Gürer, daha sıkı denetim, caydırıcı cezalar ve daha fazla gıda mühendisi istihdamı çağrısı yaptı:
“İnsan sağlığını hiçe sayanlar en ağır cezayı almalı. Tüketicinin korunması için kapsamlı düzenlemelere ihtiyaç var. Halk ne yediğini bilmiyor; bu kabul edilemez.”