Gürcistan'da düşen C-130: Kaza kırım raporu açıklanmalı!

Türk Hava Kuvvetlerine ait C-130 nakliye uçağının Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşmesi sonucu 20 askerin şehit olmasıyla ilgili olarak Yankı Bağcıoğlu tarafından yapılan açıklamada, olayın "askeri havacılığımızın en kara günlerinden biri" olarak tarihe geçtiği belirtildi ve kazanın ardından yaşanan süreçteki eksiklikler ile geleceğe dönük önemli öneriler sunuldu.

Açıklamada, böylesi toplumu etkileyen üzücü bir olay sonrasında ulusal yas ilan edilmemesi eleştirildi ve bu durumun kabul edilemez olduğu belirtildi. Ayrıca, kaza sonrası iletişimdeki sorunlara dikkat çekildi:

Arama kurtarma çalışmalarına yönelik açıklamaların Millî Savunma Bakanlığı koordinasyonunda olması gerekirken, devletin farklı birimleri tarafından yapılması devlet ciddiyeti ile bağdaşmayan bir görüntüye neden olduğu vurgulandı.

Kamuoyunun bilgilendirilmesindeki gecikmelerin, ilgisiz kurum ve kişilerin eksik bilgi ile yorum yapmasına ve sosyal medyada spekülasyonlara yol açtığı belirtildi.

Şehit isimlerinin resmî açıklamadan önce paylaşılması ve kazanın oluş nedenine ilişkin spekülasyonlar yapılmasının, etkin bir iletişim politikasının uygulanmamasının sonucu olduğu değerlendirildi.

C-130 uçaklarının uzun yıllardır envanterde bulunduğu ve yoğun görev yükü altında yıprandığı belirtilerek, filo yenilenmesinin zorunlu olduğu vurgulandı:

C-130 uçaklarının "Erciyes" modernizasyonuna rağmen, yapısal yorgunluk ve artan görev yoğunluğu dikkate alındığında filonun yenilenme sürecinin hızlandırılması zorunludur.

Özellikle deprem döneminde fedakârca çalışan nakliye uçaklarının, birkaç yıllık uçuş yükünü kısa sürede taşıdığı ve bu nedenle sistemsel ve yapısal yıpranmalar yaşadığı ifade edildi.

Açıklamada, bu acı olaydan ders çıkarılması ve kazaların tekrarlanmaması için atılması gereken adımlar özetlendi:

Kaza Kırım Raporu

Rapor kamuoyu ile şeffaflıkla paylaşılmalı, TBMM'ye (Milli Savunma Komisyonu) detaylı ilgilendirme yapılmalı ve gerekli kurumsal önlemler alınmalıdır.

Askeri hava aracı test ve sertifikasyonu faaliyetlerini yürütecek, 25 yıldır bekletilen Türkiye Askeri Havacılık Sertifikasyon Otoritesi’nin kurulma süreci tamamlanmalıdır.

Savunma proje önceliklendirmeleri harekât ihtiyaçları dikkate alınarak acil ve hayati projelere kaynak aktarımı yapılarak tekrar düzenlenmelidir.

Hava lojistik filosunun yenilenmesi amacıyla, Birleşik Krallık’tan tedarik edilecek C-130J uçaklarına ilave olarak A400M, C-390, C-27 tedariki gibi projelere öncelik verilmelidir.Açıklamada, bu trajik olayın hava lojistik gücümüzün tüm veçheleri ile yeniden yapılandırılması adına bir dönüm noktası olarak görülmesi gerektiği vurgulandı.