İBB iddianamesinde Capacity AVM skandalı: Depreme dayanıksız bina tespiti nasıl rüşvet dosyasına dönüştürüldü?

Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) raporuyla depreme karşı zayıf olduğu belgelenen bir yapıya cezai işlem uygulayan Bakırköy Belediyesi görevlileri tutuklanırken, projeye aykırı yapıyı inşa eden ve iddiaları ortaya atanlar serbest bırakıldı.

Capacity AVM'nin 2004 onaylı betonarme projesinde yer alması gereken 149 taşıyıcı perde duvarın inşa edilmediği tespit edildi. Ayrıca, binanın otopark alanlarının ticari alana çevrilmesiyle araç kapasitesi yarı yarıya düşürülmüştü.

Bu usulsüzlükler üzerine Bakırköy Belediyesi’nin talep ettiği YTÜ raporu, "Binanın merkezinde yer alması gereken perde duvarların yapılmadığı, yapının depreme karşı zayıfladığı" sonucunu açıkça belgeledi.

Belediye, eksikliklerin giderilmesi için süre tanıdıktan sonra, 06 Şubat 2025'te 197 milyon TL idari para cezası keserek yıkım sürecini başlattı.

Rüşvet iddiasına dönüştürüldü

Bakırköy Belediyesi'nin mevzuata uygun biçimde yürüttüğü bu süreç, İBB soruşturma iddianamesine şu şekilde dahil edildi:

İddianamede, AVM ortaklarının ifadelerine dayanılarak belediye adına 5 milyon dolar "rüşvet" istendiği öne sürüldü. Oysa ortada bir "çürük raporu" değil, bilimsel depreme dayanıksızlık raporu ve yasal bir ceza vardı.

İddianamede delil olarak gösterilen ses kaydının belediye yetkilileriyle ilgisi bulunmadığı ve ifadede adı geçen kişinin resmi görevli olmadığı belgelerle sabitti.

İddianamede bahsi geçen rüşvet miktarı (5 milyon dolar), belediyenin resmi olarak kestiği ceza olan 197 milyon TL ile aynıydı. Bu durum, "ceza kadar rüşvet" iddiasının hem mantıksal hem de hukuki bir çelişki oluşturduğu yorumlarına neden oldu.

Bakırköy Belediyesi, imar tutanakları ve YTÜ raporu dahil tüm süreci şeffaf biçimde yürütmesine rağmen, mevzuata uygun görev yapan belediye yetkilileri tutuklandı. Projeye aykırı yapıyı inşa eden ve "rüşvet" iddiasını ortaya atan isimler ise serbest bırakıldı.

Capacity AVM'nin sahiplerinden ve "5 milyon dolar rüşvet istediler" ifadesini veren Seyfi Beyaz’ın geçmişi, ifadelerinin güvenilirliğini tartışmalı hale getirdi:

Seyfi Beyaz'ın geçmişte FETÖ'den yargılandığı ve 15 Temmuz sonrasında cezaevine girdiği ortaya çıktı.

Beyaz'ın hapiste olduğu dönemde, AKP'li Kadir Topbaş döneminde İBB Meclisi'ne getirilen bir imar değişikliği teklifiyle Beyaz İnşaat'a ait "kaçak" yapıya imar çıkarıldığı belirtildi.

İBB soruşturmasında itirafçı olan Beyaz, ilk ifadesinde Ekrem İmamoğlu'nu suçlamazken, sonraki iki ayrı ifadesinde İmamoğlu'nu suçladı. Ayrıca, başlangıçta İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş'i tanımadığını söylemesine rağmen, daha sonra ifadesini değiştirerek Keleş'in mermer işlerini İmamoğlu'nun yönlendirmesiyle bedelinden yüksek fiyata aldığını iddia etti.