İmamoğlu'na "casusluk" soruşturması kayyum gerekçesi olabilir mi?

Tutuklu bulunan İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu hakkında başlatılan "casusluk" soruşturmasının ardından, akıllara İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) kayyum atanma ihtimali geldi. Gazeteci İsmail Saymaz'ın bu konuyu gündeme getirmesi üzerine, CHP içinden ve hukuki çevrelerden farklı görüşler dile getirildi.

Halk TV'de konuşan İsmail Saymaz, İmamoğlu'nun davalarına da bakan Avukat Hüseyin Ersöz'ün görüşünü aktardı. Ersöz'e göre:

"Casusluk suçu terör nitelikli bir suç olduğundan kayyum atanması için hukuki zemin oluşur."

Başsavcılığın basın notunda da soruşturmada PKK, FETÖ ve YPG gibi terör örgütlerine atıflar yapılması, bu hukuki zeminin oluşturulmaya çalışıldığı şüphesini güçlendiriyor.

Gerekçe olamaz

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi ise İBB'nin kayyum tehdidi altında olmadığını savunarak, casusluk suçunun tek başına kayyum gerekçesi olamayacağını belirtti:

Çiftçi, casusluk suç tipi ile terör suç tipinin farklı olduğunu, TCK'da yer alan casusluk suçunun tek başına kayyum gerekçesi olamayacağını vurguladı.

Kayyum atanabilmesi için casusluk soruşturmasının bir terör örgütüyle bağlantılı hale getirilip ilişkilendirilmesi gerektiğini ifade etti.

Casusluk suçlamasının Ekrem İmamoğlu ve arkadaşları için bir "iftira" niteliğinde olduğunu düşündüğünü belirten Çiftçi, soruşturmanın içinin boş olduğunu ve diğer soruşturmaları etkileyeceğini düşünmediğini söyledi.

Doğrudan terör suçu değil

CHP'li İlhan Cihaner de İsmail Saymaz'a yaptığı değerlendirmede, casusluk suçunun doğrudan terör suçu olmadığına dikkat çekti:

"Casusluk suçu tek başına terör suçu değildir. Yani anayasada terör nitelikli suçların sayıldığı maddeler arasında casusluk yoktur. Bu bakımdan o casusluğun terör nitelikli bir suç olmadığından hareketle herhangi bir kayyumun gündeme gelmeyeceğini" ifade etti.